ülkenin kurucusuna karşı çıkarılmış olan dezenformasyon amaçlı iddiadır. mustafa kemal atatürk, ingilizler'den karadeniz bölgesinde artan çatışmaları engellemek için türk savunucuların ellerindeki silahların teslim alınması gerektiğini öne sürerek yüek yetkili askeri baş müfettişlik talebinde bulunmuştur. vahidoş'un 1919 yılında Samsundaki ingiliz işgal Tabur Komutanlığına atanan Piyade Binbaşı Salter'a selam durduğu dikkate alınılırsa, o'nun da talebini kuklalara değil de kuklaları ellerinde oynatanlara yöneltmesi normaldir.
her idam ediln mazlumu ingiliz ajanı diye yaftalayan kemalistlerie kapak iddia.
--spoiler--
14 Kasım 1918 günü, bir gün önce istanbula gelip Pera Palas
ta ikamete başlamış olan M. Kemal Paşa, ingilizlerin Daily Mail Gazetesinin muhabiri G. Ward Priceı aracı yaparak General Harringtonla görüşmek ister. Price, Pera Palasta yaptığı görüşmeyi hatıralarında şöyle aktarıyor: M. Kemal, yapmak istediği bir teklif için Britanya resmi makamlarıyla nasıl temas edeceğini; bildirmemi rica etti.
Bu harpte yanlış cephede savaştık, dedi, eski dostumuz Britanyalılarla asla kavga etmek istemezdik Biliyoruz, partiyi kaybettik ; Anadolu nun Müttefik Devletler tarafından işgal edileceğini tamamen biliyordum Bu topraklar üzerindeki bir Britanya idaresinden o kadar hoşnutsuzluk gösterilmemesi gerektir.
Kim kahraman, kim hain?
Anadoluda ingiliz idaresinden o kadar da rahatsızlık duyulmaması gerektiğini söyledikten sonra M. Kemal, bu topraklar üzerindeki ingiliz idaresinde bir vali olarak çalışmaya hazır olduğunu gazeteci aracılığıyla işgalci yetkililere şöyle iletecektir:
Eğer ingilizler Anadolu için sorumluluk kabul edecek olurlarsa Britanya idaresinde bulunan tecrübeli Türk valileri ile işbirliği halinde çalışmak ihtiyacını duyacaklardır. Böyle bir selahiyet dâhilinde hizmetlerimi arzedebileceğim münasip bir yerin mevcut olup olmayacağını bilmek isterim [1]
Türk Tarih Kurumu nun çevirtip bastığı bir kitaptan alındı bu çarpıcı sözler.
KAYNAK:
[1] Priceın Extra-Special Correspondent (Çok Özel Yazışmalar) adlı kitabından (1957, sayfa 104) aktaran Gotthard Jaeschke, Kurtuluş Savaşı ile ilgili ingiliz Belgeleri, Çeviren: Cemal Köprülü, Ankara 1991, Türk Tarih Kurumu Yayınları, sayfa 98.
--spoiler--
önce istemiş olduğunu varsayalım. amacı ne olabilirdi diye düşünmeden edemiyor insan. belki birinci dünya savaşı sonrası ingiliz işgalinden yeni cumhuriyeti korumak istemiş olabilir. benzer taktiği sovyetler birliği için de yapmıştı ve iyi geçinmişti kendileriyle.
birinci dünya savaşı sonrası, yeni cumhuriyetin cumhurbaşkanı olarak zaten bütün ülke elindeyken ingiliz mandasına geçebilirdi. peki neden geçmedi? neden bir suriye, bir ırak, bir mısır, bir pakistan olmadı? bu sorular aslında iddiaya cevap niteliğindedir.
iddia devlet arşivlerinde yer alan yazışmalara, dönemin siyasetçilerinin anı ve görüşlerine dayanarak ortaya atılmışken; iddianın aksini savunanların elinde kemalettin kamu'nun idiot şiirleri dışında hiçbir belge yoktur. komiksiniz kemalistler.
yaşanan olayların , konuşulan konuların doğru olup olmama ihtimali elbette vardır. ama gerçek olan bi şey varsa o da bir gazetecinin yazdığı anılarıdır. evet anılar var doğru mu bilmiyoruz. evet notlar var doğru mu bilmiyoruz.
ama aklı olan her canlı gibi düşünüyorum. o dönemde dünyaya ve özellikle ortadoğuya hükmeden bi ingiliz devleti var.
bugün çizilen sınırlarımız dan tutunda tüm arap devletlerinin bayraklarının çizimine ve oluşturulmasına kadar , hepsinde ingiliz parmağı var.
bence; atatürk ingilizlerle sıkı ilişkiler içine girmiştir. o dönemde ingilizlere karşı çıkmak zaten aptallık olurdu. olurdu çünkü biz küçücük aciz bir ülkeydik. yakılmış yıkılmış erkekleri savaşta yitip gitmiş yetim bi devletti. tabikide ingilizlerin şefkatli kolları bizim için bir koruyucu kalkan olmuştur. eğer almanlar ingilizlerin ansını belleseydi bu sefer atatürk alman ajanıydı diyeceklerdi. veya, almanlarla sıkı fıkı ilişkiler içinde olan başka birisi bizim atamız olacaktı. o zamanda atamız alman ajanıymış haaa diyecektik.
yukarıdaki durum bence şuan hala devam etmekte. tayip erdoğan da malumunuz abd ajanı. okyanus ötesinden emirler alan obama nın sözünden çıkmayan bi başbakan. sadece erdoğan değil. rahmetli ecevitin karşısında saygısızca götünü divana yaslayan bill clinton , gerektiği zaman beyzbol sopasıyla fotoğraf çektiren obama gibi bizim yöneticimiz iması her dönemde yapılmıştır.
tamda bu noktada attürk ün ingiliz ajanı , tayyip erdoğan ında abd ajanı olmasının arkasındaki gerçekleri görelim.
her ikiside kendi dönemlerinde dönemin süper gücünü kullanmıştır.
bugün tayyip erdoğan a yahudi bilmem ne cesaret bişeysi verilmiş. anuuuu! haydee. tayyip erdoğan yahudiymiş.
işte aynı şey. atatürk ingilizlerle bişey yaşamış olabilir. ama vatanımız için olumlu sonuçlar çıkmış. bişekilde kullanmış yani. helal olsun.
esasında bu günlerde atatürke giydirmekle akpye destek vermek arasında doğrusal bir orantı kurulsa da yine de yazacağım buraya.
daily mail'in istanbuldaki muhabiri G. Ward Price'la yaptığı bir söyleşide şu ifadeyi kullanıyordu:
eğer ingilizler anadolu'nun sorumluluğunu üstleneceklerse, emirlerinde çalışacak deneyimli türk idarecilerinin işbirliğine ihtiyaç duyacaklar. öğrenmek istediğim... bu kapsamda hizmet etmeyi teklif edebileceğim uygun makamdır.(1)
esasıda bu iddiayı destekleyen bir takım olaylarda yaşanmıştır. mesela kazım karabekir anadoluya geçmeden önce atatürkün yanına gitmiş ve anadoluda silahlı bir direniş hareketi filizlendiğini bildirmiş kendisinin de doğu bölgelerinde yaptıklarından dolayı asker bulabileceğini belirtmiş kendisinin de onunla gelmesini istemiş ama atatürk bu teklifi reddederek, meclis-i mebusana girmek için istanbulda kalacağını belirtmiştir. ve atatürk meclisi mebusana girememiş ve anadoluda müfettiş görevine getirilmiştir. atatürk nutukta kendisinin istanbulda ulusal direniş hareketi örgütlemeye çalıştığı için anadoluya gönderildiğini iddia eder. halbuki o dönem istanbulda potansiyel olarak ulusal direniş hareketinde bulunabilecek herkes ingilizler tarafından tutuklanıyordu. ama ne hikmetse atatürk tutuklanmamış anadoluya tayini çıkartılmıştır. paşa demekki o kadar gizli örgütlenme çalışmış ki ingilizler farkedememiş yada atatürkün tek amacı mebusan meclisine girmekti. yada atatürk ulusal direniş hareketi oluşturmaya çalışmamış sadece meclisi mebusana girmeye çalıştı.
Çüş denilesi iddiadır. ingiltere'nin atatürk'ün ağzını araması için gönderdiği subay Lawrance ile yapılan röportaj ortada. ingiliz "yönetim şekli olarak ne düşünüyorsunuz?" diyor,"elbette padişahlık. hilafet de devam edecek" diye cevap alıyor. Adam "başkent istanbul mu olacak" diye soruyor, "elbette, başka bir şehir düşünülemez" cevabını alıyor. Atatürk ve arkadaşları ingiliz meraklısı olsa neden ingilizleri ters köşeye yatırsınlar tüm sorulara yalan cevap verip? Hatta araştırın görün, ingiltere bu röportaj üzerine "bunlar aynı tas aynı hamam. tehdit oluşturmuyorlar, biz burayı bürokrasiyle bile alırız" diyip geri çekiliyorlar. Tabi ters köşeye yatırıldıklarını farkedince önce erzurum konferansını sabote etmeye çalışıyorlar. Cumhuriyet kurulunca ayaklanma çıkartıyorlar ama nafile. Ulan bunlar tüm türk ve yabancı kaynaklarda yazan şeyler zaten. Okuyun biraz be. Türkçe şu an dünyanın bilinen en eski(sümer tabletlerinde türkçeden alıntılanmış kelime öbekleri bulunuyor) dili. Ve dünyanın en yaygın 8. dili. Harf inkılabı öncesi tayyip iktidara gelse şu an türk dili nerede olurdu bir düşünün bakalım?
kirişi kırmış hainlerin iftiralarından başka birşey değildir. çamur at izi kalsın düşüncesidir. oyunlara gelmeyiniz, atatürk ingiliz valisi olmuş olsaydı bugünkü bayrak ay yıldız olmazdı
kesinlikle doğrudur. yabancı kaynaklarda geçer. hollandalı yazar erik jan zürcherin kitaplarında belgeleriyle vardır. daha neler neler vardır alıp okumanız şiddetle tavsiye edilir.
