okulda öğrendiği dildir. bize hazırlıkta okutulan yabancı bir yazarın atatürk hakkında yazmış olduğu ingilizce kitapta tam olarak hatırlamasam da şunlar aklımda kaldı: atatürk aslında fransızca derslerinde zorlanıyordu ve yeterince başarılı değildi. bir gün fransızca hocası onu karşısına alır ve durumunun yetersizliğini belirtip daha çok çalışması gerektiğini söyler. atatürk de ardından gelen tüm yaz tatilini fransızca kitaplar okuyarak geçirir ve başarısı artarak fransızca'da büyük ilerleme kaydeder. bu arada atatürk iyi derecede fransızca bilen biridir.
ilave not: aşağıdaki şu bilgi de anlattığımı doğrular;
atatürk’ün yabancı dil ile ilk temaslarının sonuçlarını onun 1895 yılında Selanik Askeri Rüşdiyesi’nden mezuniyet karnesinde buluruz. Yabancı dil olarak Fransızca öğrenen Mustafa Kemal’in geçme notu o yıllardaki bazı derslerin değerlendirme sistemine göre en yüksek not olan 45’tir (Coşar, 1973).
Ancak Atatürk’ün 1896 yılında Manastır Askeri idadisi’nde Fransızca dersinde bazı problemler yaşadığını öğreniyoruz. Mustafa Kemal’in bu konu hakkında “Fransızca’da geri idim. Muallim benle çok meşgul olmuyor, acı ihtarlarda bulunuyordu” dediğini öğreniyoruz (Cebesoy, 1997; Coşar, 1973; inan, 1969; Kinross, 1964).
1897 yılında Manastır Askeri idadisi’nin 2. sınıfı’na geçen Mustafa Kemal, bu yılın ilk günlerinde Selanik’e döner. Bu aradan yararlanarak Fransızca’sını geliştirmeyi düşünür ve Tophane semtindeki Frerler okulunun (papaz okulu) özel sınıfına kaydını yaptırarak derslere düzenli olarak girer (Cebesoy, 1997; Kinross, 1964). Fransızca öğretmeninin acı ihtarlarına muhatap olmak istemez. Böylelikle zayıf olan Fransızca’sını geliştirir ve 1898 yılında Manastır Askeri idadisi’nden yine en yüksek not olan 45 ile mezun olur (Coşar, 1973). Manastır idadisi’nde
kendisinden bir sınıf yukarı olmasına rağmen, iyi anlaşabildiği Ali Fethi’den Fransızca’sını ilerletmede faydalandığını öğreniyoruz (Kinross, 1964)
Atatürk; Dil, Türk Dili ve Yabancı Dil
Kaynak: Dil Dergisi 2003,(122):52-60
o dönemde fransızcanın ülkede ve uluslararası ilişkilerde en geçerli batı dili olması ve osmanlı'da yüksek öğrenim gören gençlerin genellikle bu dili öğrenmesinden kaynaklı olma ihtimali en yüksek olan çabadır.
senin gibi evde çürüse idi, şimdi belki sen bu kadar çabasız yaşamak lüksüne sahip olamayacaktın, ne yapsın seni hesap edememiş diye düşündürüyor maalesef.*
neden başöğretmen olduğunu kanıtlayan bir çabadır. olduğu yerde kalmamış sürekli kendini geliştirmiştir. kendisine duyduğum saygıyı bir kat daha arttırmıştır.
fransızca öğrenen herkesin batı özentisi olduğunun ispatıdır.
ingilizce, almanca, ispanyolca, italyanca öğrenen siz dingiller. evet hepiniz batı özentisisiniz.
evet şu an ne dediğimin farkındayım.
o dönem için gayet normal bir çabadır. o zamanlarda en geçerli yabancı dillerden biriydi, hatta günümüzde ingilizce'nin olduğuna benzer konumdaydı. dolayısıyla yüksek tahsil yapanların en başta öğrendiği avrupa dili idi.
Gayet normal bir çabadır. batı özentisi olduğu anlamına gelmez.
işin garip tarafı tespittedir. Atatürk harf inkılabı ile arap harflerini kaldırıp latin harflerini getirmiştir. Madem böyle bir başlık sıçacan bence bu inkılaptan yola çıkarak savunsan daha olurdu. Fransızca öğrenmeye çalışmasından çok daha büyük bir koz senin için bence.
atatürk fransızcayı zaten okuduğu okulda öğrenmiştir. yani bunun için çaba göstermemiş, okuduğu okulun yabancı dili fransızca olduğu için mecburen öğrenmiştir. aynı zamanda atatürk zaten fransızcanın dışında almanca, arapça, osmanlıca ve ingilizce bilmekteydi ki bunu anıtkabir'deki müzenin kütüphane bölümünde bazı belgelere yazdığı notlarda görebilirsiniz...
bok atmadan önce bi okuyup öğrenseniz adam yerine koyulursunuz belki ancak okusanız zaten bok atabilecek zekaya yetişemediğinizi görürsünüz...
vatanı satmak, her yeri özelleştirmek, halkı fakirleştirmek, halkı bölmek, halkı aşağılamak, amerikanın kıçını yalamak, tutarsız davranmak ve dini kullanmak dururken boşa harcanmış çabadır. bu halk bunlardan anlamaktadır.
bugün insanlar deli gibi fransızca, ingilizce öğrenmek için yırtınıyor. adam 100 yıl önce görmüş böyle olacağını, helal olsun atam. kimse arapça bilene saygı ile bakmıyor malsef.
atamızın her bokunun battığı bünyeleri görmememizi sağlayan çaba. allahtan harem kurmadı,kendini peygamber ilan etmedi yoksa kimse tutamazdı bu kişiliksizleri. *