10 Kasım 1938’de vefat ettiğinde mal varlığının değeri tahmini olarak aşağıdaki kadardır:
-Emekli Hesabı; 19.566 Lira, -4 numaralı hesap: 73.019 lira, – 2 numaralı hesap: 1.519.892 Lira, -iş Bankası hisse senedi: 119.694 Lira, – çeşitli diğer hisseler: 25.125 lira.
Gelelim tekrar 1937 Mayısına. Genel sekreter Soyak’ı çağırır ve tüm bu yukarıda bahsedilen değerde olan her türlü taşınır ve taşınmaz demirbaş, tesisat, hayvanatın devlet hazinesine teslimi için gereken işlemlerin başlamasını emreder.
Teslim edilen taşınmazları sayarsak üç-beş sayfa ayırmamız gerekir. Sözgelimi; 700 dönüm ağaç fidanlığı, 220 dönüm zeytinlik, 155 bin dönümlük arazi, 45 daire, 6 mandıra, 4 lokanta, gazoz ve soda fabrikası vb. gibi.
Yani tüm bu milyonlarla ifade dilen mal varlığı parti adına değil devlet hazinesine vakfedilmiştir. Ağustos 1938’de ise son vasiyetnamesini tebliğ eder hasta yatağında. Hazineye vakfettiği tüm malvarlığı haricinde kalan şahsi hisseleri ve maaşı için şu şartları yazdırır:
1- Nutuk ve iş Bankası hisse senetlerinin kendisine düşen kısmından yaşadıkları müddetçe; Makbule’ye ayda 1000, afet’e 800, Sabiha’ya 600, Ülkü’ye 200 ve Rukiye ile Nebile’ye 100’er lira verilecektir.
2- Sabiha ‘ya bir ev alacak kadar para ayrılacaktır.
3- Makbule yaşadıkça Ankara’da oturduğu ev emrinde kalacaktır.( Kız kardeşine yaşadığı müddetçe bırakıyor)
4- ismet inönü’nün çocuklarının yurt dışı tahsilleri için gereken yardım yapılacaktır.
5- Geri kalan para ise yarı yarıya Türk Tarih Kurumu ve Dil Kurumu’na aktarılacaktır.
atatürk ölürken bile her şeyini bu vatan için feda etmiş.
şimdi yandaşı olduğunuz uzunun ayakkabı kutularına sığdıramadığı servetinin ne kadarını bağışlayacak sizce?
o zamanlar "cumhurbaşkanlığı bütçesi" diye bir bütçe olmadığını, cumhurbaşkanlığı personelinin maaşının ve köşkün diğer giderlerinin atatürk'ün maaşından ödendiğini bilmeyen cahil yobazların, abilerinin dolduruşuyla dillerine doladıkları maaştır.
aynı şerefsizler sucukçu muhasebecisine tahsis edilen milyonların lafını etmezler.
Son 14 yılda 17 kat artan, başbakan ve cumhurbaşkanının hesapsızca harcadığı örtülü ödenekle kıyaslandığında, koskoca devletin kurucusuna bu kadar az ve şeffafça harcanan bir para tahsis edilmesi dudak uçuklatmaktadır.
2015’te örtülü ödenek harcaması, toplam 1 milyar 773 milyon 235 bin TL’ye ulaştı. Paranın nereye harcandığının hesabı yok.
vay be...
atatürk'e bak sen!
ben şok, ben iptal şu an, gerçekten dudaklarım uçukladı...
şüphesiz ki atatürk bu dudak uçuklatan maaşıyla oğullarına gemiler almış, yurtdışında offshore hesapları açarak paraları değerlendirmiş ve vergi cennetlerinde çocuklarına şirketler kurmuştur.
sonra, damadını bakan yapmış, enerji ihalelerinden bu yolla pay almıştır.
ya işte, bak bunları biliyor muyduk hiç?
bilmiyorduk.
peki ya diğer kızı?
diğer kızını da evlendirmiş, o damadına da savunma sanayi ihaleleri vermiş, yıllık 200 milyon dolarlık iha, siha siparişleri verdirmiştir damadına.
sonra yakın arkadaşlarına da kıyaklar yapmış atatürk.
bütün yol, demiryolu, otoban, havalimanı ihalelerini hep bu arkadaşlarına vermiş, toplanan paraları da havuzda biriktirmiştir.
hatta bir keresinde bütün bunlar ortaya çıkınca atatürk oğlu abdurrahim tunçak'ı aramış, "çabuk evdeki paraları sıfırla" diye talimat vermiş, abdürrahim tunçak'ta "sıfırlıyım mı bıbıcım" diye sormuştur.