evet, atatürk alkol yüzünden siroz hastalığına yakalanarak ölmüştür, fakat ne vardır bunda? sonuçta atatürk de bir insandı, kendince dertleri, sıkıntıları vardı ve bunları unutmak için alkol almayı seçti. bu tamamen onun seçimi idi. sonuçta alkol olayını devlet işlerine bulaştırmış mıdır? hayır. meclise hiç küfelik vaziyette gelmiş midir? hayır. tam tersine vazifesi ile özel hayatını asla birbirine karıştırmamış, bu konuda gayet titiz olmuştur. sofrasında içkiyi fazla kaçırıp kendisine bile dayılanan reşit galip gibi hödüklere bile gayet saygılı davranmıştır, istese onu tutuklattırıp o içtiği rakının şişesini münasip bir yerlerine tıkıştırabileceği halde.
tabii bir yobaza bunları anlatsanız bile ikna olmayacaktır, çünkü şartlandırılmıştır atatürk'e sövmeye. ''cumhuriyeti sarhoşlar kurdu'' der geçer, güya sarhoşların kurduğu devleti kendi adamlarının ayıkken güç bela idare etmesine bakmayarak. atatürk'ün şatafatlı sofralarını diline dolar, ona sövenlerin beykoz'da 1.7 milyon dolarlık villalarda keyif sürmesini görmeden.
ve sirozu sadece sarhoş hastalığı zanneder, ömründe ağzına içki değmemiş mehmet akif ersoy'un da sirozdan öldüğünü bilmeden.
düne kadar atatürk'ün yanlışlarını görmeyip, bugünkü gelişmeler neticesinde her nedense birdenbire atatürk'ün yanlışlarını tespit etme cüretini gösteren topluluğun uydurması.
içki içmek ne zamandan beri yasak ya da ahlaksızlık oldu bu kırmızı-beyaz bayrağın dalgalandığı vatanımda?
rahatsızlık duyulması terbiyesizlik olan ilişkidir, öyle ki bağımsızlık savaşının liderini, yaptığı işleri gölgede bırakacak şekilde ele almak ayıptan başka birşey değildir.
içki içmek günahtır. lakin içkinin günah edilmesi hikayesini bilmek lazım.
içki, içkiyi içenlerin, içtikten sonra birbirlerine zarar verdikleri görüldüğü için haram kılınmıştır.
dikkat: bu entry'de içki savunulmuyor.
ama atatürk gibi bir liderin içki içip içmemesi pek de tartışılması gereken bir mevzu değil. atatürk'ün içki içmesine hangi açıdan karşı çıkabiliriz? tabii ki, siroz hastalığına yakalanması açısından. içmeseydi daha çok yaşardı. burası bir gerçek.
biz de atatürk'ün daha çok yaşamasını isterdik.
son olarak, atatürk ile ilgili bir başlık açıldığında aşırı derecede sinirli tepkiler vermek de neyin nesi?
atatürk'le ilgili bir başlık açılamaz diye bir kaidemi var?
tamam birisi başlığı açar, sen de girdiğin entrylerle atatürk'ü savunursun olur biter. terbiyesiz başlık gibi bir tepki vermene gerek yokki...
türkiyede hiçbir sorun kalmamış. hertaraf güllük gülüstanlık. ondan sırf can sıkıntısından ** böyle bir başlık çıkmış sandım. sonra altındakileri okuyunca anladım. burda bir sikisinca bok atmak durumu olduğunu gördüm. bunları bir insan niye yazar ki. bize ve size ne ki atatürk ün alkolünden. onun bahsedilecek devrimleri var. onlardan bahsetsenize. ******
seviyeli bir ilişkidir. kendi seçimidir, hesabını sadece allah'a verir. silah arkadaşlarıyla beraber, bir ulusa bağımsızlığını kazandırdığı düşünülürse, yaradanın pek önemsemiyeceğini düşündüren ufak bir günahtır.
Bir akşam, birdenbire Saray'dan kalkarak Gülhane Parkı'nda Halk Partisi'nin verdiği bir açık hava toplantısına gittiğimiz zaman, orada toplanan on binlerce insana harf devrimini müjdelemiş ve bu sırada ayağa kalkarak millete hitaben:
"Arkadaşlarım, bu elimdeki rakıyı evvelce padişahlar da, halifeler de içerlerdi. Fakat onlar saraylarında, dört duvar arasında içiyorlardı. Ben ise sevgili milletimin önünde ve onun şerefine içiyorum." diye kadehini kaldırdığı zaman halkın alkış tufanı arasında Sarayburnu dakikalarca çınlamıştı.
6 (yazıyla altı) yaşındaki komşu çocuğuyla bahçede sohbet edilmektedir. o sıralar 19 mayıs yaklaştığından tören için ezberlediğin şiirleri bu küçük çocuğa okumak istersin. altı yaşındaki çocuk sözünü keser;
+ okuma! istemiyorum !
dumur olunur
- ama neden burakcım? bak ne güzel ezberledim sana da okuyim??
+ okuma! ben sevmiyorum atatürkü!
dumur üstüne dumur olunur
- neden sevmiyorsun? ama o yurdumuzu düşmanlardan kurtardı, bize böyle bir ülke armağan etti...
+ sevmiyorum işte! babam da sevmiyor! hep içki içtiği için günahkarmış o, yanacakmış cehennemde, içki içmeseydi severdim ama sevmiyorum!
çocuk koşarak evine gider, arkasından bakakalırsın.
bu adamın bu ülke için yaptıkları, tamamen kendi bacağından asılacağı bir mevzu içinheba edilebilir mi acaba?
peki içki içmeseydi, alelade bir paşa olarak kalsaydı ve bu ülke kaosa sürüklenseydi o çocuk doğduğu yerde, esiri olduğu ülkenin yöneticilerini, krallarını bu kadar rahat eleştirebilecek miydi? peki ya bu çocuk dinini, haramını helalini bilecek miydi?
arkasından bakakalırsın...
şimdi bu çocuk ne yapıyor ne ediyor bilinmez, mutluluk partisinin iktidar olduğu yıllarda babası iyi bir yerlere görevlendirilmişti, sonrası meçhul.işte böyle.