hayatımda duyduğum en saçma tespitlerden biri. daha doğrusu tespit demek yanlış olur. harp okullarindan mezun olmuş bir subayın üniversite okumasının hacet olmadığını birileri anlamalı çünkü.
işin aslı şöyle; atatürk aslında işletme mastırı yapmış ama biliyorsunuz ülkede işletmecilerin hiçbiri kendi işini yapmıyor.
o da genel kurmayda işe başlamış, çanakkale falan derken ünü yayılmış, ordu komutanı olmuş. biliyorsunuz ordu komutanı olmak için en az bir akyobaz kadar zır cahil olmak gerekiyor, o yüzden diplomasını sır gibi saklıyorlar. neyse sonra da unutulmuş gitmiş, iyi ki hatırlattın. kendisine söyleyelim bir daha cumhurbaşkanlığı yapmasın.
Sizin okuduğunuz okulun amına koyayım. insanların istediğini görüp istemediğini görmemesi kadar elzem bir durum yok. Acınası ve zavallısınız. Harp okulları lisans düzeyinde diploma verir. Aç bak oku öğren sonra yaz.
hacı sen bu kadar salak olamazsın, belli ki canın sıkılıyor.
ne yap biliyor musun, elini yumruk yap, işaret parmağını kaldır, sandalyenin üstüne koy, sonra otur kalk, otur kalk, otur kaaalk!
Harp okulu bir askeri üniversitedir. Atatürk harp okulunu bitirdikten sonra ayrıca yüksek lisans-doktora ayarındaki harp akademisini de bitirmiştir. Generalliği de kitaplardan değil bizzat savaş meydanlarından tecrübe edinmiş ve öğrenmiştir.
arkadaşların okudukları okulda sorun yok sorun; onları eğiten öğretmenlerinde, ve ailelerinde. çocuklarına "bugün okulda ne yaptın, ne öğredin?" diye sorgulamadıkları gün gibi aşikar. hoş sorsalar ne olacak onların aileleri de "şeriat isterük" diyenlerdense yapabilecek bir şey yok, kayıp gençlik diyecek ve geçeceğiz...
yapabileceğimiz tek şey üremelerini seyretmek veya engellemek?
henüz 35 yaşındayken general olmayı başaran birinin üniversite ve/veya dengi bir okuldan mezun olmadığını düşünebilmek, nereden bakarsanız beyinsizliktir.
atatürk 1905 yılında "kurmay yüzbaşı" olarak harp akademisinden mezun olmuştur.