ülkemizde zaten kaygan zeminler üzerinde yaşamaya çalışıyoruz. bu gibi hassas konuların değil ciddi anketinin yapılması geyik sohbetine bile alınması tehlikeli ve gereksizdir.
babam dururken ikisini de kurtarmam diyerek cevap verdiğim sorudur. ölüp gidenleri geri getiremeyeceğimize göre sahip olduklarımıza sahip çıksak daha bir süpersonik olur gibi.
- ataturk'u mu kurtarirsin hz muhammed'i mi?
- ataturk'u kurtaririm
- aaa hakikaten mi? neden peki?
- cunku kurtarilmaya muhtac olan kisi ataturk, digeri ise allah'in sevgilisi ki eger basi sikisirsa ilk yardim allah'tan gelir.
bir mülakata karşıma çıkan soruydu. 5 saniye düşündükden sonra yakın olanı kurtarırım cevabını vermiştim. Artık cevabımı nasıl değerlendirdiler bilmiyorum.
tümevarım yapalım hemen. demek ki kayıkta iki kişiyiz ve suda hz. muhammed (sav) ve mustafa kemal atatürk var. karşımda ki soruyor hangisini kurtarırsın?
el cevap : saçmaladığın için suya seni atar ikisinide kurtarırım.
gereksizlikle eş olan bu soru anlamsızlığın ve salaklığın doruğunda mihenklenen asi gençliğin ulan ne yapsakta zaman boş geçse feryatlarına dur diyecek niteliktedir.bu tip insanlara patates soydurulmaz kız verilmez fatura verilmez.hatta fotokopi bile çekilmemesi normaldir.beyinsizler.
'' kurtarmak bize mi kalmış '' sorusunu akla getiren önermedir. hani kurtarmak bize kaldıysa bu iki insandan birisini, o zaman ciddi anlamda boku yediğimiz bir çağda yaşıyoruzdur.
eğer muhammed çok daha iyiyse onun allah'ı kurtarır onu siz merak etmeyin. gözünüzde büyüttüğünüz muhammed'e ay'ı iki yarıp birleştirmiştir. deniz'i yarmıştır. bir kase su'yu çoğaltıp tüm inançlıları susuzluktan kurtarmıştır.
bunları yapmış o zaman kendini kurtarabilir heralde, allah da kurtarır.
ama atatürk hiç bir mucize yapmamıştır. mucize kendisini gerçekleştirmiş. allah'mış mallah'mış hiç birine ihtiyacı olmamış devleti kurarken. bariz ortada ne kadar zeki olduğu...
kendini kanıtlamak için öyle ay'ı deniz'i yarmasına gerek yoktur. bu türkiye cumhuriyet'ini kurarak, nutuk'u yazarak, geleceğe kendinden asla şaşmayacak şekilde öğütler vererek ne kadar harika ve olağanüstü bir insan olduğunu kanıtlamıştır.
birini kurtarabilmem için 2 kişilik bir küçük teknede olduğumu düşündüğümde; o teknenin münasip yerlerinden birkaç tahta parçası koparıp denize atar Hz. muhammed'i tekneye alır, cebimden çıkardığım ufak rakı ve bardaklarla beraber, o küçük tahtalara tutunarak, atatürk ile muhabbet ede ede, rakımızı da yudumlaya yudumlaya kıyıya gelirdik... **