atatürk öldükten 15 sene sonra gömülmesi

entry12 galeri1
    12.
  1. Kraldan çok kralcılar yanlış yapmıştır. Daha hızlı şekilde defnedilmeliydi.
    0 ...
  2. 11.
  3. nedense aşırı uç muhafazakar ve geriye dönme isteği duyup yorucu olanların gündeme getirdiği gerçeğe aykırı bilgi.
    eğer şu an özgürce klavye başında sallayabiliyorsanız bunu atatürk' e borçlu olduğunuzu unutmayın. çatır çatır da saygı duyacaksınız, başka çareniz yok.
    0 ...
  4. 10.
  5. Sapkınlık kısmı tam olarak neresi anlamadım halbuki Osmanlı sultanları da mumyalanarak gömülmüş onlar da mı sapkın. Haha. Bu ihvancılar sürekli kendileriyle çelişiyor
    1 ...
  6. 9.
  7. Anıtkabir'in açılışını yapmak da rahmetli Menderes'e nasip oldu sanırım.
    1 ...
  8. 8.
  9. yani atam ülkeyi kurduğu için olması gereknde buydu.
    2 ...
  10. 7.
  11. Orman çocuklarına dert olmuş hadisedir. Atatürk, sıradan bir insan değil günümüzde 80+ milyon nüfuslu bir ülkenin kurucusu. Kendisine 15 yılda özel, tarihi ve turistik bir anıt mezar yapılması son derece normal. Naaşının Anıtkabire defni de atatürkü koruma kanununu çıkartan pavyoncu adnanın iktidarında gerçekleşmiştir.
    2 ...
  12. 6.
  13. çok uzun okuyamam deyip kafa ütülemeyin.

    Mustafa Kemal 5 Eylül 1938 tarihinde vasiyetini hazırladı. 17 Ekim’de ilk kez ağır bir komaya girdi. Bu koma hâli 19 Ekim’e kadar belirli aralıklarla devam etti. 7 Kasım 1938 tarihinde Atatürk’ün karnından sekiz litre su alındı ve 8 Kasım’da ikinci defa ağır komaya girdi. Başbakan Celal Bayar’ın ifadesiyle istenilmeyen durum 10 Kasım 1938 sabahı saat 09.05’te gerçekleşti.

    Atatürk’ün ölümünden sonra bütün bayraklar millî matem sembolü olarak yarıya indirildi. Atatürk’ün ölümü bir tebliğ ile halka duyuruldu. Tebliğde duyulan üzüntü belirtilmiş ve devletin sürekliliği konusunda endişe duyulmaması gerektiğine dikkat çekilmiştir. Aynı gün Dâhiliye Vekâleti imzasıyla bir hükûmet tebliği yayımlandı. Ankara radyosu ölüm haberini 11 ayrı dilde dünyaya duyurdu. Atatürk’ün ölümü Türkiye’de ve Dünyada büyük bir yankı uyandırmıştır. Tebliğ ile vefatın duyurulmasına müteakip hemen cenaze hazırlıklarına başlandı. Başbakan Celal Bayar naaşın muhafazası için işlemlerin yapılmasını emretti. Atatürk’ün ölüm raporunu imzalayan doktorlar heyeti, defin işlemlerinde bir mahzur olmadığına karar verdi. Atatürk’ün ölümünden sonra TBMM yeni Cumhurbaşkanını seçmek için toplandı. Devlet başkanlığı meselesinden sonra sıra Atatürk’ün şanına yakışır bir cenaze töreni yapılmasına geldi ve hükûmet tarafından ayrıntılı bir cenaze nakli programı hazırlandı. Gönderilen genelgede cenaze alayına birinci ordu müfettişi Fahrettin Altay’ın komuta edeceği duyuruldu. Hazırlanan programa göre istanbul’daki tören 16 Kasım’da saat 10.00’dan itibaren Dolmabahçe Sarayında başlayacaktı. istanbul’daki tören bittikten sonra cenaze Yavuz zırhlısına alınarak deniz yoluyla izmit’e götürülecek ve ardından trenle Eskişehir, Polatlı güzergâhını izleyerek Ankara’ya gelecekti. Cenazenin geçeceği istasyonlarda meşaleler yakılacak ve halk tarafından selamlanacaktı. Başbakan Celal Bayar istanbul’dan Ankara’ya kadar cenazeye refakat edecekti. Cenaze 20 Kasım Pazar günü Ankara’ya varacak ve Ankara Valisi ve Belediye Başkanı cenazeyi il sınırında karşılayarak cenazeye refakat edecekti. içişleri bakanlığının vilayetlere gönderdiği tebliğde Atatürk’ün cenaze töreninin 21 Kasım Pazartesi günü Ankara’da yapılacağı ve daha sonra törene ait programın yayımlanacağı belirtildi. Akabinde hükûmet 21 Kasım 1938 Pazartesi günü Ankara’da yapılacak olan cenaze törenini halka duyurabilmek için bir radyo programı hazırladı.

    Yapılan tüm hazırlıkların ve tören programının uygulanmasının bir de mali boyutu vardı. Bütün masrafların karşılanması için 14 Kasım 1938’de TBMM’de bir kanun kabul edilerek bütün masraflar için Ziraat Bankasından 500 bin liralık kredi çekildi.

    Ankara’daki tören öncesi gerek hükûmet ve TBMM gerek diğer kurum ve kuruluşlar tarafından kararlar alınmış ve bunların bir kısmı uygulanmıştır. Ankara’da yapılacak törenin düzenlenmesi için Dışişleri Bakanlığı nezdinde iki ayrı komisyon kurulmuştur. Bunların dışında “Atatürk’e Yapılacak Cenaze Törenine Ait Esas Program” adlı bir broşür hazırlanıp bastırılmıştır. Yapılması gereken her şey tüm ayrıntılarıyla belirtilmiştir. istanbul’da yapılacak törenden, naaşın nereden ve nasıl alınacağı, törende giyilecek kıyafetler, kimin nerede duracağı, geçilecek güzergâhlara kadar her türlü ayrıntı düşünülmüştür. Hükûmet düzeyinde bu tarz hazırlıklar yaşanırken Ankara ve istanbul Belediyeleri de birtakım kararlar alıp törene katkıda bulunmaya çalışmıştır. Tören için hükûmetin yanı sıra CHP tarafından da bir genelge yayımlanmış ve her yere gönderilmiştir. Millî Savunma Bakanlığı da cenaze başında tutulacak nöbet için tamim yayımladı. CHP genel sekreterliğinden çeşitli valiliklere gönderilen yazıda programın tebliğ edildiği ve bu son kutsal görevi titizlikle yapmaları istendi.

    Atatürk’ün cenaze törenine katılmak için yurt dışından gelen temsilcilerle ilgili olarak birtakım düzenlemeler yapılmıştır. Yabancı heyetlere refakat etmesi için genç hariciyeciler arasından görevliler seçilmiştir. Gelen heyetlerin tören esnasında oturacakları yerler belirlenmiş, deniz töreni esnasında gelen yabancı gemilerin Atatürk’ün naaşını nasıl selamlayıp geri dönecekleri dahi belirlenmiştir.

    Atatürk’ün naaşı istanbul’dan Ankara’ya nakledilmeden önce istanbul’da büyük bir tören yapılmış ve halk saygısını sunmak üzere günlerce Dolmabahçe Sarayına gelmiştir. Naaş istanbul’da iken ailesinin isteği üzerine Muayede Salonunda cenaze namazı kılınmıştır. istanbul Üniversitesi islam Tetkikleri Enstitüsünden Ordinaryüs Profesör Şerafettin Yaltkaya imamlık vazifesini yaparken müezzinliğini Hafız Yaşar ve Hafız ismail yaptı. Cenaze namazının kılınmasından sonra naaş Dolmabahçe Sarayından çıkarılarak top arabasına konuldu. Cenaze korteji Tophane, Karaköy, köprü yolu ile Eminönü, Bahçekapı, Sirkeci ve Salkımsöğüt üzerinden Gülhane Parkına ve park içindeki yolu takiben Sarayburnu’na 12.26’da ulaştı. Atatürk’ün naaşı buradan Yavuz zırhlısına konuldu.

    Ankara’daki törenden önce başta üniversite öğrencileri olmak üzere birçok kesim atasına veda etmek için çeşitli toplantılar düzenlemiştir.

    istanbul’daki tören sona erdikten sonra Atatürk’ün cenazesi 19 Kasım 1938 günü Türk ve yabancı devlet donanmalarını temsil eden harp gemileri ile istanbul’dan izmit’e nakledilmiştir. Gerek karada yürüyüş hâlinde gerek denizde seyir esnasında hava filoları da cenaze törenine eşlik etmiştir. Yapılacak deniz töreninin programı Türk Donanma Komutanlığı tarafından hazırlanmıştır. Dolmabahçe Sarayından Sarayburnu’na kadar olan mesafede her beş dakikada bir Yavuz zırhlısından selam topu atılmıştır. Bu nakil esnasında yabancı devletlerin gemileri ve belirlenmiş vapurlar eşlik etmiştir. Yavuz zırhlısı Atatürk’ün cenazesini aldıktan sonra arkasında Hamidiye, Zafer, Tınaztepe ve iki deniz altı gemisi ile Savarona, sancağında ingiliz dretnotu, bunları takip eden Sovyet, Alman, Fransız, Yunan, Romen savaş gemileri üstünde uçak filoları ile Marmara açıklarına ilerlemeye başlamıştır. Belirlenen program ile savaş gemileri Yavuz zırhlısına ada açıklarına kadar refakat etmiş ve akabinde sağından geçip geri dönmüşlerdir. Yavuz zırhlısı 18.30’da izmit’e ulaşmıştır. Deniz töreni tamamlandıktan sonra Atatürk’ün cenazesi izmit şehrinde yapılan tören ile 15. Kolordu tarafından istasyona nakledilerek saat 20.25 itibarıyla buradan Ankara’ya gönderilmek üzere beyaz renkteki vagona nakledilmiştir. Tren izmit’ten sonra geçtiği bütün istasyonlarda bir süre durarak halk tarafından uğurlanıp selamlanmıştır. Atatürk’ün naaşı 20 Kasım 1938 günü Ankara’ya ulaşmıştır. Tören hazırlıkları önceden başlamış ve cenazeyi karşılamak için başta Cumhurbaşkanı ismet inönü ve Fevzi Çakmak olmak üzere birçok kişi istasyonda hazır bulunmuşlardır.

    istasyondan evvel uçaklar tarafından Etimesgut’ta bir karşılama olmuştur. Saat 10.00’da tren gara girmiştir. Tren gara girdiğinde inönü vagona doğru yürümüş ve başını eğerek Atatürk’ün tabutunu selamlamıştır. Tabut daha sonra vagondan alınıp top arabasına konularak meclis binasına doğru yürüyüş başlamıştır. Tabut orada etrafı çelenklerle dolu katafalkın üzerine konulmuştur. Akabinde saygı duruşu ile Atatürk’e olan saygılarını sunmuşlardır. Ertesi gün tabutu tören alanına götürmek için hazırlıklar başlamıştır. 12 milletvekili iki tarafa dizilmişler ve tabutu top arabasına yerleştirmişlerdir. Saat onu on geçe top arabasının önünden saygı geçidi yapıldı. 10.35’te yabancı devletlerin gönderdikleri kıtaların geçişi başladı. Yürüyüş sırasında Cumhurbaşkanlığı Orkestrası Chopin’in matem havasını çaldı. Törene yabancı devletlerden Afganistan, Arnavutluk, Almanya, Belçika, Bulgaristan, Çin, Danimarka, Mısır, ispanya, Estonya ve daha birçok temsilci katıldı. Tören yürüyüşünde ayrıca milletvekilleri, askerî ve mülki erkân ile 63 ilin üçer kişilik heyetleri de bulunmuştur.

    Atatürk’ün naaşının Etnografya Müzesine taşınması sırasında tüm güzergâhlar halk tarafından dolduruldu. Saat 12.00’da Atatürk’ün naaşı Etnografya Müzesine ulaştı. Herkes kendisine ayrılan yere yerleşmiş ve tabut 12.25’te top arabasından indirildi. Tabut önce yeşil çuha kaplanmış bir kaidenin üstüne konuldu ve daha sonra beyaz mermerden yapılmış olan lahde yerleştirildi. Cenaze töreninin ardından Atatürk’e veda konuşmasını yeni şef Cumhurbaşkanı ismet inönü yaptı. Türk halkına seslendiği bu konuşması radyodan yayımlandı. Atatürk’ün naaşı bir süre Etnografya Müzesinde kaldı ve 10 Kasım 1953 tarihinde Ankara’da Anıttepe’de inşa edilen Anıtkabir’e nakledildi. Günümüzde hâlen Etnografya müzesindeki o bölüm sembolik bir kabir şeklinde korunmaktadır.
    2 ...
  14. 5.
  15. sapkınlık mı? 6 yaşında kızla evlenip, 17 kişiyle gömülmedi en azından...
    6 ...
  16. 4.
  17. Sanki m.ö ki devirde yaşayan mısırlılar gibi mumyalayıp etnografya müzesinde sergilemişler. Bunların kökeni böyle çarpışık ve sapkınlıklarla dolu işte
    3 ...
  18. 3.
  19. aynaya bak denyoyu görürsün.

    mustafa kemal değerli bir devlet adamı ve askerdir ,ayrıca örnek bir tc. vatandaşıdır.
    ve bu ülkenin ilk cumhurbaşkanıdır .

    keser döner sap döner bir gün gelir keserin sapı muhatabına döner,sonra çok belli oluyor mu diye zırlarsın.

    kimse atatürk'ü sevmek zorunda değil, sevende olacak sevmeyende ama saygı duyacaksın.
    yoksa keser sapı bekliyor.

    hiç bir ülkede kurucu liderlere böyle ahlaksızlık yapılmaz , cumhuriyet savcıları utansın.
    3 ...
  20. 2.
  21. Onun 15 yıl sonraki kabrini de adnan Menderes yaptırdı hatırlatalım. Sonra adamı neden anıt mezar yaptırdın diye bu çakma Atatürkçüler astırdılar.
    2 ...
  22. 1.
  23. Chplilerin yaptığı dinsel ayin çeşidi. Etnoğraya müzesinde ölüyü sergilemiş bu denyolar.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/2320140/+
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük