deyim dediğin mastarla biter arkadaşım.. biz öyle gördük.. -mek, -mak'la bitince anlıyorduk ki deyim bu önümüze sunulan laf öbeği, soruyu öyle yanıtlıyorduk.. ama işte bazı çıkıntı, göt deyimler vardı ki için için atasözüne benzerlerdi, aklımızı karışıtırırlardı..
örneğin; altı kaval üstü şişhane.. örneğin; battı balık yan gider..
kim bunları deyim klasmanına koydu kardeşim? atasözü işte.. mastarı yok.. ayıptır bu gençliğe yapılan, günahtır.. ne istiyordunuz bizden?
ben aslında biliyorum nedenini.. bu herifler oturdu oturdu bi sürü konu çıkardılar hala açık var müfredatta.. hah dediler bir de atasözü-deyim farkıyla ilgili sorular hazırlayalım.. hemen anlaşılmasın diye de birkaç atasözünü deyime kaydırdılar böyle..
bir de atasözünün anlamını bulma soruları vardı.. insan atalarına deli der mi.. diyor işte o sınav stresiyle.. kimse bana 'acı patlıcanı kırağı çalmaz' sözünü açıklayamaz.. (kırağı kim? manyak mı patlıcan çalıyor? her şeyi geçtim acı patlıcan mı olur?)
en kral atasözü 'mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır'dır.. anlamı, mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır..
yalnız bu başlığı ''hakaret var.. sözlüğü yasal yönden zor durumda bırakabilir..'' diye gammazlayanlara söverim.. deyim lan bu.. aba altından sopa gösteririm.. kıçlarına acı patlıcan sokarım, kırağı da alıp götürmez, imambayıldı gibi dolanırsınız etrafta..
nedensiz bir sinir var üzerimde bugün..
(bkz: hesap bilmeyen kasap, kıçına kaçar masat.)
(bkz: ben diyorum çanakkale boğazı sen anlıyorsun yandı götümün ağzı)
gibi örneklerle desteklenebilecek g.t uzvu ile ilgili atasözleridir. Artık kimin atasıysa bu ipne?