ÇIKTIĞI AMI BEĞENMEYiP ANASINI HUZUR EViNE GÖNDEREN iNSAN iLE AYNI KAFADADIR.
hemen hemen aynı paralellikte iki konudur bunlar aslında. anam yatalak, biz çalışıyoz bakamıyoz ama! diye kendini savunan velete, o öğretmende ananı sikseler gidip kurtaramayacağın kadar boktan bir yerde yere atanır ve beğenmez ve bunda da haklıdır derim.
beğenmemek ile gitmemek farklı şeylerdir. amk. sen hayatını beğeniyon mu. hep daha iyisi için uğraşıyon. eee bassana istifayı hayata.
öğretmen olmayı haketmeyen kişilerdir. atandığı yeri beğenmemekle birlikte sonrasında 'atanamıyoruz' diye şikayet ederler.
şehirdeki çocukların eğitime ihtiyacı olduğu gibi, köylerdeki çocukların da eğitime ihtiyacı var.
hayatım boyunca köy görmemiş biri olarak ben bile direk köyleri tercih etmeyi düşünüyorum. köylerin yaşam koşullarına alışabilir miyim bilmiyorum ama benim burada tek amacım o masum çocukların da insan olduğunu onlara hatırlatmak.
ve bu mesleği severek yaptığım için, tatili çok diye ya da basit bir meslek diye tercih etmediğim için her türlü zorluğuna katlanabileceğimi düşünüyorum.
bu meslek sevilmeden, sırf para için yapılmaz. bu haberde de bu açıkça görülmektedir.
bunlardan öğretmen olacak öylemi? arkadaşım öğretmenlik bir toplum vazifesidir. nasıl ki askeri polisi atandığı yeri beğenmedim diyemezse sende diyemezsin. bu yurdun her bölgesinde görevini yapmak mecburiyetindesin. şırnak şenoba'da da yapacaksın görevini istanbul kadıköy'de de! ben beğenmedim şurası burası olsun dersen aldığın maaş gözüne dizine durur.