17 ağustosu anma gibi bir şey olurdu. gece yarısı herkes bir ortamda toplanır tören yapılırdı.
yada normal olarak o gecenin gündüzünde normal bir saatte tören yapılır , atamız anılırdı.
bi siktirip gidip çay koyması gereken yazar söylemidir.
sana ne diyilesidir.
bu ülkeyi kurtarmış , insan gibi yaşamanı sağlamış insan için bir dakikalık saygı duruşunda durmak zoruna mı gitti diyilesidir.
(bkz: zoruna gidenin borusuna gitsin)
zaten önemli olan anmaktan çok anlamaktır sadece on kasımda hatırlayıp yıl boyunca aklına çok nadir getirenler olduğu sürece bunları konuşmakta boştur.
atasına saygı duyan her türk ün yapması gerekeni yapar, kalkar, giyinir, onu düşünür ve onu saygıyla anardık.
siz değil, biz.
sizin için saatin önemi olmadığı gibi, bizim için de önemi yok yani.