"istanbulun sokaklarına, sınıflarına, cafe önlerinde çiğ kahkahalar atarak boşluğa düşenlerin mekanlarına, gazeteleri günlük fallarını öğrenmek için lime lime eden aklı sarışınların ve fikri kararmışların takıldığı yerlere seni arayarak girdim bugün.
Yoktun Fatih yoktun.
Konser salonlarından yozluğun nakaratlarıyla ayrılan, seni hayat bilgisi kitaplarında bir kez gördükten sonra bir daha hiç hatırlamayan,çok modern gençliğin içinden istifa ettim bugün.
Tek başımayım. içimde küçük bir atlıyla kalbine siyah batırılmış bir bankın üzerinde sensizliği seyrediyorum.
Teneke kutulara tekma atan özgür kızlara, eve bedenleri uyuduktan sonra dönen erkeklere ,modernliği köhnelikle karıştıran tenha kafalara
acı acı gülümseyerek yürüyorum
Mahalle aralarında yakışıklı oğullarının gençliklerine beyhude methiyeler dizen babalardan,
Kaldırımlara oturup kızlarının kadife sesleriyle övünen annelerden pembe kompozisyonlar dinleyerek kırılıyor kalemdeki kalbim
Ve sana karşı mahcup olmuş bir kağıdın üzerine düşüyor utangaç harflerimin küçük adımları
Otobüs duraklarında saati soran yaşlı adamlara, kulaklarına taktıkları tıpaları işaret ederek cevap vermeyen merhamet iskeleti gençliğin içindeyim ve dışarı çıkmak istiyorum Fatih
Dışarı çıkmak istiyorum.
Sınav öncesinde oyalı yazmalar takarak türbe önlerinde test çözenlerden
Bütün şıkları doğru cevaplanmış hurafe problemlerinden, dedeleri gelince odayı terk edenlerden,
Vitrinde gördüğü sahteliğin aynısını alamadığı için depresyona giren gençlikten,
Asitli içeceklerin yanında estetik çöplüğüne dönmüş hamburgerler yiyerek
Ekmeğin ve zeytinin olduğu masaya beyin bükenlerden,
Üç-beş popüler kitap okuyarak üstad diye çağrılmayı bekleyen entelektüelleri muşambaya dönüştürenlerden hepsinden ama hepsinden dışarı çıkmak istiyorum Fatih.
Sen surların saçlarını kılıcıyla tarayan, şeytanın kasvetine kalbinden tekbir oklarını çıkarıp çıkarıp saplayan, atlıların alnındaki secde izini takip ederek ilk hücumda nefsin kalesini yıktığı Fatih, denizin hırkasından o karanlık gemileri kolay bir düğme gibi çözüp atan, her sözcüğüyle düşman toprağının dizlerini titreten, her duasıyla istanbulun gönlünü gülümseten Fatih.
Bugün cebimden çıkardığım kurşun kalemimi uykudan kaldırdım. Vakit cesetlerinin içinde bulmaca çözmekten bıkmış kalemim,sana senin gibi uyandı. Ve hiç bu kadar düşük yakalamamıştım kendimi
Hiç bu kadar ayakta bekletmemiştim kalemimin damarlarını .ve kılıcının değdiği yerlere kalemimle dokunacağım hiç aklıma gelmemişti.
Senin bıraktığın istanbulla fethettiğin istanbul arasındaki 1453 farkı içimi dökeceğim hiç hatrımdan geçmemişti.
Gömleğinin kan lekesi değmiş asaletine karşı,gömleklerini konser salonlarında yırtan,
tekbir getirmekten yorulmuş yakuti sesine karşı,hit olmuş parçalarla ucuzluğun tezahuratını yapan cırtlak kalabalıklardan sana yazmanın mahcubiyetiyle
Bu gençlikten uzaklaşıyorum.
Ama sen yine sen yine de bizi ve istanbulu bıraktığın gibi hatırla Fatih.
Çünkü Cennette fethedilecek yerler seni bekliyor! "
kim ne kadar müslüman nereden biliyorsunuz arkadaş!
ben müslümanım diyerek cumaya giden, 5 vakit namaz kılan adam müslüman mı oluyor?
size göre recep tayyip erdoğan kusursuz bir müslüman. al oku o zaman nasıl bir müslüman olduğunu,nasıl kul hakkı yediğini. akpnin kazandığı ihaleleleri araştıran öğrenir. sözüm ona müslüman parti.
öyle bu bunu demiş müslüman değil ben ona saygı duymam, bu namazını kılıyor müslüman baş tacı demekle olmuyor.
adam senin yaşın kadar savaş görmüş,tek derdi bu ülkeyi düzlüğe çıkarmak olmuş ve layıkıyla da başarmış. burada hala kendini bilmez adamlar bilgisayar başında bu ülke için çok bir bok yapmış gibi atatürke atıp tutuyor. senin cürümün ne? atıp tutuyorsun.
kurtuluş yıllarında yük taşıyan katırlar bile bir çoğumuzdan fazla iş yapmışlardır. utanın açtığınız başlıklardan, girdiğiniz entrylerden.
tamam kızmayacağız artık ama bari özgün birşey bulun kendinize... sevmediğiniz adamların takdir edip hoşlandığı atasına söylediği bu sözü kendi sözünüz gibi alıp değiştirerek kullanmayın. bu beleşçiliktir. siz de kendinize uygun bir söz bulun onu kullanın. hem sanki fatih sultan mehmet benim de atam değil a.q.
şu soruyu akla getiren söz. sizce fatih sultan mehmed, istanbul'u işgalden kurtaran atatürk e ne derdi?
Alnından öperdi.
peki aynı fatih sultan mehmed ülke topraklarını ve madenleri yabancılara peşkeş çekenlere ne derdi ya da ne yapardı?
hayal gücünüze bırakıyorum.
adam gibi cümle kurmayı öğren ondan sonra kimin izinden gidersen git. aferin atatürk fatih sultan mehmet yanılgısı yapmaya çalışıyorsun. biraz daha büyü beyin gelişimini tamamla. ondan sonra milleti gaza getirmeye çalış..beyni sulanmış kişinin başlığı...
ilginçtir ki sultan ikinci mehmed yaşadığı müddetçe ağırlıklı olarak ekonomik sebeplerden dolayı anadolu insanınca hiç sevilmemişti. aslında nefret edilmekteydi yazacaktım lakin kendisine saygı duyduğumdan dolayı bununla yetinmek yeterli olacaktır.
yavuz hırsız lafı nereden geldi mesela türk genci? resmi tarih derken kapsamı yakın tarihle sınırlı tutmayın, bir zahmet kendi ezberinizi de bozun. biraz araştır bakalım, gerçekten sultan mehmed istanbul u kuşatırken hadis motivasyonuna sahip miydi? devletin sekülerleşmesinde en büyük padişahlardan birini* islami motif üzerinden algılamak nasıl bir mantık?
"osmanlı sevdalısı" olup da "islami" motifler kullanacaksan bir defa yükselme dönemi padişahlarını geçeceksin arkadaş; sofu bayezid bile senin bildiğin anlamda sofu değildi bilesin, onun sofuluğu da antoninus "pius" un sofuluğundan pek farklı değildi.