fırtına obuslerinde bulunan bir özellik.
bilirsiniz bu fırtına obusleri çok güzel özelliklerle donatılmış 40km etkili menzil otomatik doldurma sistemi vs ama benim en çok dikkatimi çeken ataletsel seyrüsefer sistemibuna açıklama olarak da (bkz: Inertial Navigation System) demişler ki vikipedyaya göre bunun
--spoiler--
is a navigation aid that uses a computer, motion sensors (accelerometers) and rotation sensors (gyroscopes) to continuously calculate via dead reckoning the position, orientation, and velocity (direction and speed of movement) of a moving object without the need for external references.
--spoiler--
şeklinde bir açıklaması var ama benim anlamadıgım nokta bu iç içe geçmiş ingilizce cümleler teknik tabirler vs değil.
yabancı terimleri bir şekilde türkçe olarak ifade etmeye çalışıyoruz (bkz: özçekim) ama bunu yaparken kimse neden türkçe kurallarına dikkat çekmiyor: (bkz: -sel -sal eki) türkçe'de bulunmayan bir ektir (ben de ilber hocadan öğrendim) e sen, be adam, tuttun bu terime türkçe bi karşılık verdin; neden bunu türkçede olmayan eklerle yapıyorsun...
peşinen not: atalet kavramıda türkçe bi ifade değil de ne yapalım lisanımızdan arabi ve farisi kelimeleri ihraç edelim dedikten sonra bile kalan bir şeyler var..
gerçek adı "inertial navigation system" olan hava araçlarında kullanılan bir sistemdir. daha gelişmiş ve bünyesinde lazer gyroskop bulunduran sistemlerin ismi de "irs" yani "inertial reference system" dir ve modern uçaklarda artık bu sistem daha çok yaygındır.
özetle ivmelenme sansörlerinden aldıkları bilgilerin integrali ile hızı tekrar zamana göre integral alarak da mesafeyi bulup bunu "flight computer" çözümlemesi ile seyrüsefer araçlarına ve göstergelerine yansıtırlar.
yalnız merak ettiğim, böyle terimsel bir ifadeyi neden türkçeye çevirme gereği duyuyoruz?