atalarımızın evrimleşmeden önce maymun olmaları

entry30 galeri1
    30.
  1. 29.
  2. evrime inanmak dine inanmamaktır gibi bir saptamaya katılmıyorum. bence evrimi izlemek, tanrı'nın muhteşem gücünü görmekle eş değer. allah yarattı diyoruz ama nasıl yarattığını merak edip sorgulamıyoruz, evrim işte bu sorgulamalardan bir tanesidir. allah'ın eylemlerini sihirli bir hale büründürme hastalığı maalesef evrimle tanrı arasında çatışma varmış gibi gösteriyor. dediğim gibi, tanrı'nın herşeyi bir anda var etmiş olması kendisi eçısından bakıldığında anlamlıdır, bizim buradan bakışımızda ise tanrının bir an dediği milyonlarca, milyarlarca yıldan ibarettir. bizler zamana bağlıyız, tanrı ise zamandan bağımsız, bu fark kavranmadığı ve dikkate alınmadığı sürece, olmaması gereken bir kavga sürekli devam eder. kutsal kitaplar dikkatli okunmalı, kutsal kitaplar sihir kitabı değildir, tanrı da bir sihirbaz değildir. o herşeyi belirli süreçlerden geçirerek yaratmıştır, bu süreçlerin aldığı zaman bizim için çok uzundur, ama tanrı için zaman yoktur. "ol" dedi oldu kavramını bizim mantığımız kavrayamaz, ancak tanrı bunu anlayabilir. oluş bizim için çok uzun süreçlerden, sürelerden ibarettir.

    tanrıya ve evrime aynı anda hiçbir şüpheye düşmeden inanıyorum, hiçbir sorun da yaşamıyorum.
    3 ...
  3. 28.
  4. yuzeysel buldugum yorum, tespitimsi.oncelikle sunu diyelim evrimlesme oncesi diye birsey olamaz cunku evrimin kelime anlami sudur; Zaman içinde birdenbire olmayan, kesintisiz, niteliksel ve niceliksel gelişme süreci.evrimin anlamsal ozelligi kesintiye ugramadan devam edegelmesi.ornek bir evrilme olarak; dedemizin dedesinin ebesi, bu basligi, aklinin ucuna dahi getirebilirmiydi getiremezdi.bizim burda bunu konusmamiz bir dusunsel evrimdir. o yuzden evrimlesmeden once maymundu, evrimlesmeden once vay efendim sebekti gibi abuk tespitler sacmadir.cunku evrimlesme oncesi yoktur,en ufak organik yapi bile meydana geldiginden kelli evrimlesir.bunlardan dolayi kesin bir sey denemez sundan geldik bundan geldik diye.ama surasi bir gercek bizim bu gun hayvan diye siniflandirdigimiz evrimsel mertebeden gelip, mantik yurutebilen ve yuruttugu mantigi gelecek nesillere aktaran hayvanlara donusmemiz.
    ayni yuzeysellikte yorumlarlar ve tespitler icin
    (bkz: atasinin amipten geldigine inanan yozlasmis maymun)
    (bkz: torunlarinin oglena olacagina inanan idiot karbon)
    (bkz: gelecegi gorup isaret dili ogrenen orangutan)
    .
    .
    .
    .
    0 ...
  5. 27.
  6. konu içinde gözün evrimi geçmiş. Üzüldüm doğrusu. görme yetisi kimi hayvanda görsel kimi hayvanda işitsel kimi hayvanda ise ses dalgaları ile alakalı bir durumdur. Her hayvan bulunduğu ortama göre evrimleşir ve duyuları bu yönde gelişir. Yarasa mağralarda yaşar ve karanlık ortamlarda göze ihtiyaç duymaz. Yunuslar sonar adını verdiğimiz ses dalgaları ile etrafını görür. Gece avlanan kuşlardan olan baykuşlar iki kulağına gelen ses dalgalarından avının yerini saptar. insanlar ve diğer kara hayvanları ise görsel bir görüşe sahiptir. BUnlardan gece avlananları ki en ünlüsü aslan ya da kedi familyasıdır, retinalarının arkasında yansıtıcı cisimcikler sayesinde geceyi gündüze çevirebilirler. Her özellik o hayvanın başarısıdır ve bunu kullanamayan türler ne yazık ki doğal seçilime kurban gitmiştir.

    Bilim her geçen gün bulguları arttırmakta ve son derece mükemmel bir yaşam haritası çıkarmaktadır. Türler arasındaki akrabalık ilişkileri bir kaç halka dışında neredeyse açıklanmıştır. Siz bütün ömrünüzü bu uğraş için harcayacaksınız ve birileri sırf dine inandığı ve dini sorgulamadığı için bunların hepsini reddedecek ve bunu yaparken kutsal kitapları örnek verecektir. Önce herşeyi reddedecek ve sonra karşınıza çıkıp diyecek ki "evet, evrimi dine bağlayabiliriz. Bu, yüce yaratıcının mükemmelliğini göstermektedir". Bunu hiç bir çaba harcamadan sizinle alay edercesine söyleyecektir.

    Açıkça anlamak gerek ki, evrime inanmak dine inanmamaktır. Hem evrime hem de dine inanmak bir nebze bile olsa sorgulayan birinin yapacağı bir davranış ya da çırpınıştır. Bu yüzdendir ki evrim konusu hakkında iki zıt kutup yıllardır çarpışır. Seçim, ya gerçeklere inanmak ya da hurafelere inanmak noktasına gelir. Yakında 18 mart, çanakkale zaferi kutlanacak. Bu zaferle ilgili hikayeleri bilirsiniz. Anadolu insanının binbir zorlukla savunduğu çanakkale boğazında kazanılan zafer bazı çevrelerce ak sakallı bir dedeye adanmıştır. Ak sakal, aslında alahın bir elçisidir. Ve zaferi bizlere kazandırmıştır. Buna inanan ve benimle hararetli bir şekilde tartışan üniversite mezunu insanlar var bu ülkede. Tamamen hurafe olmasına karşın sırf dine inandıkları için böylesine bir hikayeye gönülden inanıyorlar. Bu nokta sözün bittiği noktadır benim için. Asla sonu gelmeyecek bir tartışmadır din kavramı. nasıl olsa 2150 yılında dünyanın sonu gelecek (hıristiyan inancı gereği isa peygamberin balık çağı sona erecektir). Ya da 2150 yılında yeni bir peygamber gelecek dünyaya ve yeni bir çağ başlayacak. Ta ki israfil surunu çalana ya da güneş bizi yutana ya da dünyanın manyetik çekirdeğinin devinimi durana ya da büyük bir göktaşı çarpana kadar devam edecek evrim tartışması.
    10 ...
  7. 26.
  8. evrimleşmeden önce neden maymun olmuşlardır? maymun olunca daha mı iyi evrimleşilmektedir? gibi geyiklere maruz kalabilecek soylemdir.
    0 ...
  9. 25.
  10. allah ol dediğinde o şey olur tabi, ama süreçlerle yaratmıştır. dünya pat diye bugünkü haliyle meydana gelmedi. evren sürekli bir değişim içinde. bunu bizzat söyleyen allah. biz allah'ın bu ol demesini anlayamıyoruz, burada yanlış yapıyoruz. neden?

    allah ol dedi ve oldu. bu anlık oluş ancak allah'ın tarafından bakarsanız doğrudur. bu taraftan bakarsak iş değişir. evet herşey allah'ın tarafından bakarsanız bir an bile süre tutmayacak şekilde, zamansal kavramların dışında kalan bir halde varolmuştur. allah'ın zamanla işi yoktur çünkü, zamana ve mekana bağlı değildir. şu halde allah için kıyamet, yeniden diriliş, mahşer, hesap ,cennet, cehennem hepsi olmuş bitmiş hadiselerdir. kutsal kitabımızıda insanların cennet ve cehennemdeki hallerini anlatması da buna kanıttır.

    yaratılışa bir de tarafımızdan bakarsak, bizim için herşey pat diye olmadı, olmuyor, olamaz. biz zamana bağlıyız. dünyanın varoluşu, evrenin varoluşu, bugünkü yaşı, sonu, öteki alemin başlaması (milyarlarca yıllık süreçler) bizim için zamana bağlı değişirken allah için bir anlık bile sürmemiştir.

    evrim, allah'ın muhteşem yaratmasını anlamamız için çok önemli bir bulgudur, diyorum ben.
    3 ...
  11. 24.
  12. islam inancına göre allah birşeye ol dediğinde o şey olur. bu allahın yoktan varedebilme yeteneğini ortaya koymaktadır. insan tabi ki ilk çağlarda da bu şekilde değildi diye düşünebiliriz. bir evrim süreci tabii ki söz konusudur. ancak bunun maymunla ortak bir ataya sahip olduğu şeklinde yorumlamak allah ın kudretini görmezden gelmektir. insan başka bir canlıyken zamanla insana dönüştü diyemem. evet maymun ile insan pek çok benzer özellik taşıyabilir ancak ayırt edilebilecek derecede ayrıdırlar. kaldı ki inanca göre allahın insana sınav olarak bu dünyayı yarattığını düşünüp neden bazılarına maymun bazılarına insan olma imkanı sunduğunu düşünmek dini açıdan saçmalık olur. bu durumda maymunların da Allaha kulluk etmek için gönderildiği anlamı çıkar ancak onların ne dini ne de allah ı anlayabilecek bir durumları yoktur. oysa insanların tamamı ne dilde ne bölgede ne ırkta olursa olsun dini anlayabilecek yetiye sahiptir.** *

    ayrıca yorum yazarken aklıma geldi maymunların daha önce insanken yaptıkları sapkınlıklar yüzünden insandan evrimleştirilerek maymuna dönüştürülmeleri * söz konusu olmuş ta olabilir. kuranda bu konuda bazı ayetler de vardı sanırım. sapmış insanlar allah tarafından cezalandırılıp zamanla maymuna dönüştürüldürler. bu yüzden dna lar benzer olabilir. bu durumda maymunların atası insandır gibi bir yaklaşım çıkar. *

    edit: kuranda geçen bahsettiğim ayet:
    kendilerine edilen yasakları aşınca, onlara: 'aşağılık birer maymun olun' dedik (7 araf, 166)
    7 ...
  13. 23.
  14. bulunan ilk insan iskeletleri sayesinde varılan sonuç. hayır ben maymundan evrilmedim diyenler adem ve havvayı göredülerse söylesinler de neye benzediklerini öğrenelim. cahil kalmışız belliki.
    1 ...
  15. 22.
  16. 21.
  17. evrim teorisinin konusudur.

    o değil de diyelim ki tanrı var ve önce maymunu yaratıp beğenmeyince insana çeviriyor. acaba göt olan kim olurdu?
    1 ...
  18. 20.
  19. bizler primatlar sınıfındanız. primatların yer yüzünde görülmeye başladığı tarih bilim adamlarınca beş milyon yıl öncesine dayanır. Bugüne kadar yapılmış araştırmalar ve kazılar sonrasında bir takım kemikler elde eilmiş ve bunlar incelenmiştir. Her birinin yaşı, karbon 14 izotopuna bakılarak tayin edilmiştir. Bulgular, elde edilen kemiklerin her geçen yıl ile birlikte insan kemik yapısna benzemeye başladığını gösterir. BUndan daha iyi bir kanıtı nerden bulacaksınız ya da size kim sunacak? Kaldı ki, darwin'in yaşadığı yıllarda bu tip bilimsel bulgular yoktu. Kendisi özellikle galapagos adasında yaşayan türlerin bulunduklara yere göre farklı uyumlar sağladıklarını keşfetti. O halde evrim, çevre etkileri ile kendini gösteriyordu. insanlar, avcı toplayıcı kimlikten yavaş yavaş hakim tür oldular. Çünkü bunu sağlayacak beyinlere ve kemik yapılarına sahip idiler. primatların en gelişkini olarak sivrilmeye başladık. Önceleri neandartel idik, sonraları ise homosapiens olduk. Doğal seleksiyon ile bugüne kadar gelindi.

    Peki yunus balıklarının gelişim evresi hakkında bilginiz var mıdır? Yunus balıkları anne karnında iken iki adet el veya ayak kemiklerine benzer uzullar çıkarır. Bir süre sonra bu uzullar vücut içine çekilir. Çünkü onları kullanamazlar. BUna benzer pek çok örnek vardır. Ancak doğma bilgiler her zaman olduğu gibi yine insan oğlunu köreltir. Kendisine inanılmasını isteyen biri çıkar ve tüm insanlığı avcunun içine alır. Çok güzel tezgahlanmış bir oyundur bu. Savundukları şey ise asla ispatlayamayacakları tanrılarıdır.
    4 ...
  20. 19.
  21. demek atalarımız o zamanda atasözü söylemişler:))

    (bkz: maymun da agactan duser)
    (bkz: Maymun yoğurdu yemiş, artığını ayının yüzüne sürmüş)
    0 ...
  22. 18.
  23. amerikan emperyalizmi'nin tüm dünyaya hakim olmasına destek çıkan, American Institute for Creation Research (Amerikan Yaratılış Araştırma Enstitüsü) (ICR) desteğiyle türkiye'de beleş kitap dağıtan harun yahya'nın beyin yıkamasına maruz kalmış kimselerin anlayamayacakları bir durumdur.

    zira darwin dahil evrimcilerin hiç birisi de çıkıp insanların atası maymundur gibi bir laf etmemişlerdir. türlerin evrim serüveninde insan ve goril 8 milyon yıl önce kendi yollarına giderek bugünkü hallerini almışlardır.

    yine söylüyorum, maymun insanın atasıdır gibi bir söylem evrim'in değil, hristiyanlığa hizmet eden harun yahya'nın söylemidir.

    evrim sürecini görmek ve incelemek insanın tanrı'ya hayranlık duyması için yeterli bir nedendir. ben yaratılışçıyım diyenler ve buradan kalkıp evrime sövenler pat diye bir eylemle tanrı'nın herşeyi var ettiğini düşünerek aslında tanrı'yı küçük görmektedirler ve bunun farkında değillerdir. oysa evrimle ilgili tek bir yazı okusanız, evrimin nasıl muhteşem bir yaratılış olduğunu farkedeceksiniz. tanrı, kendisi varlıkları belirli süreçlerde yarattığını bizlere kutsal kitaplar vasıtasıyla söylemiştir. öyleyse niçin canlılığın yaşam serüvenini, ortaya çıkış sürecini inceleyen evrime sövüyorsunuz.

    benim tanıdığım tanrı hiç bir varlığı tıpkı bir saray büyücüsü gibi pofff diye ortaya çıkartmamıştır. böyle yaptığını iddia eden o'nun sözleriyle çelişkiye düşmüş demektir.

    siz evrime sövenler, 8 milyon yıllık bir hadiseyi anlamakta güçlük çekerken, varlığı zamanlara sığmayan bir tanrıya inandığınızı nasıl iddia edebiliyorsunuz?
    14 ...
  24. 17.
  25. atasının maymun olmasını isteğen kişilik düşüncesidir.
    0 ...
  26. 16.
  27. 15.
  28. Evrim teorisini bilmeyen hedelerin hödöleri. Evrim teorisinden maymun ile insanın atasının aynı olduğu söylenir.
    1 ...
  29. 14.
  30. inanıldıgında kisinin kendini parmaklamasiyla esdeger bir fikirdir. atam maymundu diye gezmek insana koyar. aslan olsa hadi eywallah da maymun nedir?
    0 ...
  31. 13.
  32. 12.
  33. "hala darwin'e inanmak" kabilinden buram buram safsata ve eziklik kokan söylemin yanlışlığını gayet iyi açıkladığımız, ama olmadığı halde yadırganan kişilerce hala üzerine yorum yapılan (bir de işin komik yanı, bunu ciddi ciddi söylüyorlar "inanmıyorum maymundan geldik diyorlar" veya "bu devirde darwin inanılır mı??" kabilinden saflıkları) söylemdir.

    yok bu okuma özürlülüğünden farklı birşey bence. daha kötü bir hasar var bunlarda, "okuma/bilgi düşmanlığı" desek yeridir.

    o kolpacı takkeleriniz, taktikleriniz, takiyeleriniz anca en cahilin cahili insanları keklemeye yeter. hala görmüyor musunuz siz sevgili evanjelist özentileri?

    edit: hayır anlamadığım nokta şu: ulan daha iki üç entry önce "darwin'in teorisi" ve modern evrim teorisi farklarını açıklamışız, kaldı ki, "maymundan gelme" diye birşeyin olmadığını yirmi kez belirtmişiz. gelip yüzbin kez aynı şeyleri söyleyene embesil gözüyle bakılmaz mı? vallaha ben bunun embessiklik olduğunu biliyorum psikiyatri literatüründe(ha konsantrasyon bozukluğu veya öğrenme güçlüğüne de yer veremiyorum. malum 10 değil 15 değil. en azından yüz kez açıklanmıştır bu konu. madem bir şey belirteceksin, ilk bir fikir sahibi ol, değil mi ama?) başka birşey söyleyemem artık.
    4 ...
  34. 11.
  35. insanların hala darwine inandıgını duymak gercekten cok üzücü.Cünkü Darwin'i savunan bir insan bir seye körü körüne baglanmıs ve onun üstünden bazı görüslere prim yapmak isteyen insan tipidir.Hele bu insan bide Türkiye'de yasıyorsa cok daha acı cünkü sen islam dinini tanımasanda biliyorsun bundan 200 yıl önce ortaya atılmıs bir seye inanıp bundan yüzyıllar önceden süre gelen bir inanısı elinin tersiyle itmek ne kadar mantıklı orası muamma Darwin'i arastırıp buraya onun ortaya attıgı kıytırık tezleri yazana kadar biraz islamı arastırsa hatta Darwin'e baktıgının yarısı kadar islam'ı arastırsa emin olun Darwin sacmalıgını elinin tersiyle itecekdir...Vesselam
    0 ...
  36. 10.
  37. nedir bu kana kan 'atalarımız' tartışmasıdır, anlamıyorum.

    ben atasözlerinden yola çıkarak konuya dair birkaç şey söylemek istiyorum. bizim güzel atasözlerimiz var. ama şunlar da var:(tahminim bu sözler atalarımız evrimleşmeden önceydi)

    -türk ün türk den başka dostu yoktur!
    -kadının sırtından sopayı karnından sıpayı(bebeği) eksik etme!
    -ağustostan sonra ekilen darıdan, kocasından sonra kalkan karıdan hayır gelmez
    -herkesin bir fiyatı vardır.
    .....

    bir de bunlardan pek aşağı kalır yanı olmayan, 'eksik etek', 'saçı uzun aklı kısa gibi' gibi yine atalarımız imzalı deyimlerimiz var ki evlere şenlik.

    bunları niye anlattım? birincisi şu anlamsız 'yüce atalarımız' mevzu bahsinden vazgeçin; ikincisi, bu sözler atalarımız sözleri. bu sözlerin sahiplerine tavır alıp, 'nayır bunlar benim atam olamaz' diyerek duygusal yakşaşanlar da olacaktır ama önümüzde buz gibi gerçek var. nasıl ki atasözlerin de böyle bir evrim söz konusuysa, sözün sahiplerinde de bir evrim söz konusudur. hatta abartıp bunları söyleyen insan olamaz bile diyebiliriz.değil mi? *
    7 ...
  38. 9.
  39. darwin'in söylemeyi bırakın inanmadığı, lamarck ve ibn-i miskveleyh gibi düşünürlerin inandığı, ama dedik ya, anusten sallamanın, kokainmanların sözüne iman etmenin(ki allah beştir dese, müslüman olduğunu söylediği halde inanacak tiplerdir) sonucunda ortaya çıkan şizoid hezeyan.

    ya tamam, hadi cahilsiniz de, kapak yemekten neden bu kadar hoşlanır bazı insanlar, onu anlamış değilim.
    1 ...
  40. 8.
  41. sadece darwin in inandığı bi tez.
    1 ...
  42. 7.
  43. maymunla ortak atadan gelmek başka, maymundan evrimleşmek başkadır.

    (bkz: dikkat dezenformasyon çıkabilir)
    (bkz: evrimi anlamak)
    (bkz: charles darwin)
    3 ...
  44. 6.
© 2025 uludağ sözlük