"darwin'in ortaya attığı tez"e inanma diye birşeyin söz konusu olmadığı, zira darwin'in "teorisinin" gayet eksik olduğunu, çünkü sadece doğal seleksiyon değil, aynı zamanda genetik sürüklenmenin de evrimde temel rol oynadığının da ortaya çıkmasıyla klasik darwinizmin yerini modern evrim teorisine bıraktığını ve kaldı ki darwin'in insanın maymundan geldiğini söylemediğini bilenlerce söylenemeyecek sözdür. söylese söylese en fazla birikimi kahvehanede batak oynamak veya din iman söylemleri üzerinden para kazanmak olan, bu dünyaya, çöp ve tüketimden başka hiçbir şey bırakmadan gidecek dümdüz adamlar söyler böyle bir lafı. onların da bir kısmı cahilliklerinden değil, usta oldukları(batak veya kokain partilerinden sonra) ikinci konu olan demagoji yüzünden ortaya atar hezeyanlarını.
darwin'in söylemeyi bırakın inanmadığı, lamarck ve ibn-i miskveleyh gibi düşünürlerin inandığı, ama dedik ya, anusten sallamanın, kokainmanların sözüne iman etmenin(ki allah beştir dese, müslüman olduğunu söylediği halde inanacak tiplerdir) sonucunda ortaya çıkan şizoid hezeyan.
ya tamam, hadi cahilsiniz de, kapak yemekten neden bu kadar hoşlanır bazı insanlar, onu anlamış değilim.
nedir bu kana kan 'atalarımız' tartışmasıdır, anlamıyorum.
ben atasözlerinden yola çıkarak konuya dair birkaç şey söylemek istiyorum. bizim güzel atasözlerimiz var. ama şunlar da var:(tahminim bu sözler atalarımız evrimleşmeden önceydi)
-türk ün türk den başka dostu yoktur!
-kadının sırtından sopayı karnından sıpayı(bebeği) eksik etme!
-ağustostan sonra ekilen darıdan, kocasından sonra kalkan karıdan hayır gelmez
-herkesin bir fiyatı vardır.
.....
bir de bunlardan pek aşağı kalır yanı olmayan, 'eksik etek', 'saçı uzun aklı kısa gibi' gibi yine atalarımız imzalı deyimlerimiz var ki evlere şenlik.
bunları niye anlattım? birincisi şu anlamsız 'yüce atalarımız' mevzu bahsinden vazgeçin; ikincisi, bu sözler atalarımız sözleri. bu sözlerin sahiplerine tavır alıp, 'nayır bunlar benim atam olamaz' diyerek duygusal yakşaşanlar da olacaktır ama önümüzde buz gibi gerçek var. nasıl ki atasözlerin de böyle bir evrim söz konusuysa, sözün sahiplerinde de bir evrim söz konusudur. hatta abartıp bunları söyleyen insan olamaz bile diyebiliriz.değil mi? *
insanların hala darwine inandıgını duymak gercekten cok üzücü.Cünkü Darwin'i savunan bir insan bir seye körü körüne baglanmıs ve onun üstünden bazı görüslere prim yapmak isteyen insan tipidir.Hele bu insan bide Türkiye'de yasıyorsa cok daha acı cünkü sen islam dinini tanımasanda biliyorsun bundan 200 yıl önce ortaya atılmıs bir seye inanıp bundan yüzyıllar önceden süre gelen bir inanısı elinin tersiyle itmek ne kadar mantıklı orası muamma Darwin'i arastırıp buraya onun ortaya attıgı kıytırık tezleri yazana kadar biraz islamı arastırsa hatta Darwin'e baktıgının yarısı kadar islam'ı arastırsa emin olun Darwin sacmalıgını elinin tersiyle itecekdir...Vesselam
"hala darwin'e inanmak" kabilinden buram buram safsata ve eziklik kokan söylemin yanlışlığını gayet iyi açıkladığımız, ama olmadığı halde yadırganan kişilerce hala üzerine yorum yapılan (bir de işin komik yanı, bunu ciddi ciddi söylüyorlar "inanmıyorum maymundan geldik diyorlar" veya "bu devirde darwin inanılır mı??" kabilinden saflıkları) söylemdir.
yok bu okuma özürlülüğünden farklı birşey bence. daha kötü bir hasar var bunlarda, "okuma/bilgi düşmanlığı" desek yeridir.
o kolpacı takkeleriniz, taktikleriniz, takiyeleriniz anca en cahilin cahili insanları keklemeye yeter. hala görmüyor musunuz siz sevgili evanjelist özentileri?
edit: hayır anlamadığım nokta şu: ulan daha iki üç entry önce "darwin'in teorisi" ve modern evrim teorisi farklarını açıklamışız, kaldı ki, "maymundan gelme" diye birşeyin olmadığını yirmi kez belirtmişiz. gelip yüzbin kez aynı şeyleri söyleyene embesil gözüyle bakılmaz mı? vallaha ben bunun embessiklik olduğunu biliyorum psikiyatri literatüründe(ha konsantrasyon bozukluğu veya öğrenme güçlüğüne de yer veremiyorum. malum 10 değil 15 değil. en azından yüz kez açıklanmıştır bu konu. madem bir şey belirteceksin, ilk bir fikir sahibi ol, değil mi ama?) başka birşey söyleyemem artık.
amerikan emperyalizmi'nin tüm dünyaya hakim olmasına destek çıkan, American Institute for Creation Research (Amerikan Yaratılış Araştırma Enstitüsü) (ICR) desteğiyle türkiye'de beleş kitap dağıtan harun yahya'nın beyin yıkamasına maruz kalmış kimselerin anlayamayacakları bir durumdur.
zira darwin dahil evrimcilerin hiç birisi de çıkıp insanların atası maymundur gibi bir laf etmemişlerdir. türlerin evrim serüveninde insan ve goril 8 milyon yıl önce kendi yollarına giderek bugünkü hallerini almışlardır.
yine söylüyorum, maymun insanın atasıdır gibi bir söylem evrim'in değil, hristiyanlığa hizmet eden harun yahya'nın söylemidir.
evrim sürecini görmek ve incelemek insanın tanrı'ya hayranlık duyması için yeterli bir nedendir. ben yaratılışçıyım diyenler ve buradan kalkıp evrime sövenler pat diye bir eylemle tanrı'nın herşeyi var ettiğini düşünerek aslında tanrı'yı küçük görmektedirler ve bunun farkında değillerdir. oysa evrimle ilgili tek bir yazı okusanız, evrimin nasıl muhteşem bir yaratılış olduğunu farkedeceksiniz. tanrı, kendisi varlıkları belirli süreçlerde yarattığını bizlere kutsal kitaplar vasıtasıyla söylemiştir. öyleyse niçin canlılığın yaşam serüvenini, ortaya çıkış sürecini inceleyen evrime sövüyorsunuz.
benim tanıdığım tanrı hiç bir varlığı tıpkı bir saray büyücüsü gibi pofff diye ortaya çıkartmamıştır. böyle yaptığını iddia eden o'nun sözleriyle çelişkiye düşmüş demektir.
siz evrime sövenler, 8 milyon yıllık bir hadiseyi anlamakta güçlük çekerken, varlığı zamanlara sığmayan bir tanrıya inandığınızı nasıl iddia edebiliyorsunuz?
bizler primatlar sınıfındanız. primatların yer yüzünde görülmeye başladığı tarih bilim adamlarınca beş milyon yıl öncesine dayanır. Bugüne kadar yapılmış araştırmalar ve kazılar sonrasında bir takım kemikler elde eilmiş ve bunlar incelenmiştir. Her birinin yaşı, karbon 14 izotopuna bakılarak tayin edilmiştir. Bulgular, elde edilen kemiklerin her geçen yıl ile birlikte insan kemik yapısna benzemeye başladığını gösterir. BUndan daha iyi bir kanıtı nerden bulacaksınız ya da size kim sunacak? Kaldı ki, darwin'in yaşadığı yıllarda bu tip bilimsel bulgular yoktu. Kendisi özellikle galapagos adasında yaşayan türlerin bulunduklara yere göre farklı uyumlar sağladıklarını keşfetti. O halde evrim, çevre etkileri ile kendini gösteriyordu. insanlar, avcı toplayıcı kimlikten yavaş yavaş hakim tür oldular. Çünkü bunu sağlayacak beyinlere ve kemik yapılarına sahip idiler. primatların en gelişkini olarak sivrilmeye başladık. Önceleri neandartel idik, sonraları ise homosapiens olduk. Doğal seleksiyon ile bugüne kadar gelindi.
Peki yunus balıklarının gelişim evresi hakkında bilginiz var mıdır? Yunus balıkları anne karnında iken iki adet el veya ayak kemiklerine benzer uzullar çıkarır. Bir süre sonra bu uzullar vücut içine çekilir. Çünkü onları kullanamazlar. BUna benzer pek çok örnek vardır. Ancak doğma bilgiler her zaman olduğu gibi yine insan oğlunu köreltir. Kendisine inanılmasını isteyen biri çıkar ve tüm insanlığı avcunun içine alır. Çok güzel tezgahlanmış bir oyundur bu. Savundukları şey ise asla ispatlayamayacakları tanrılarıdır.
bulunan ilk insan iskeletleri sayesinde varılan sonuç. hayır ben maymundan evrilmedim diyenler adem ve havvayı göredülerse söylesinler de neye benzediklerini öğrenelim. cahil kalmışız belliki.
islam inancına göre allah birşeye ol dediğinde o şey olur. bu allahın yoktan varedebilme yeteneğini ortaya koymaktadır. insan tabi ki ilk çağlarda da bu şekilde değildi diye düşünebiliriz. bir evrim süreci tabii ki söz konusudur. ancak bunun maymunla ortak bir ataya sahip olduğu şeklinde yorumlamak allah ın kudretini görmezden gelmektir. insan başka bir canlıyken zamanla insana dönüştü diyemem. evet maymun ile insan pek çok benzer özellik taşıyabilir ancak ayırt edilebilecek derecede ayrıdırlar. kaldı ki inanca göre allahın insana sınav olarak bu dünyayı yarattığını düşünüp neden bazılarına maymun bazılarına insan olma imkanı sunduğunu düşünmek dini açıdan saçmalık olur. bu durumda maymunların da Allaha kulluk etmek için gönderildiği anlamı çıkar ancak onların ne dini ne de allah ı anlayabilecek bir durumları yoktur. oysa insanların tamamı ne dilde ne bölgede ne ırkta olursa olsun dini anlayabilecek yetiye sahiptir.***
ayrıca yorum yazarken aklıma geldi maymunların daha önce insanken yaptıkları sapkınlıklar yüzünden insandan evrimleştirilerek maymuna dönüştürülmeleri * söz konusu olmuş ta olabilir. kuranda bu konuda bazı ayetler de vardı sanırım. sapmış insanlar allah tarafından cezalandırılıp zamanla maymuna dönüştürüldürler. bu yüzden dna lar benzer olabilir. bu durumda maymunların atası insandır gibi bir yaklaşım çıkar. *
edit: kuranda geçen bahsettiğim ayet:
kendilerine edilen yasakları aşınca, onlara: 'aşağılık birer maymun olun' dedik (7 araf, 166)
allah ol dediğinde o şey olur tabi, ama süreçlerle yaratmıştır. dünya pat diye bugünkü haliyle meydana gelmedi. evren sürekli bir değişim içinde. bunu bizzat söyleyen allah. biz allah'ın bu ol demesini anlayamıyoruz, burada yanlış yapıyoruz. neden?
allah ol dedi ve oldu. bu anlık oluş ancak allah'ın tarafından bakarsanız doğrudur. bu taraftan bakarsak iş değişir. evet herşey allah'ın tarafından bakarsanız bir an bile süre tutmayacak şekilde, zamansal kavramların dışında kalan bir halde varolmuştur. allah'ın zamanla işi yoktur çünkü, zamana ve mekana bağlı değildir. şu halde allah için kıyamet, yeniden diriliş, mahşer, hesap ,cennet, cehennem hepsi olmuş bitmiş hadiselerdir. kutsal kitabımızıda insanların cennet ve cehennemdeki hallerini anlatması da buna kanıttır.
yaratılışa bir de tarafımızdan bakarsak, bizim için herşey pat diye olmadı, olmuyor, olamaz. biz zamana bağlıyız. dünyanın varoluşu, evrenin varoluşu, bugünkü yaşı, sonu, öteki alemin başlaması (milyarlarca yıllık süreçler) bizim için zamana bağlı değişirken allah için bir anlık bile sürmemiştir.
evrim, allah'ın muhteşem yaratmasını anlamamız için çok önemli bir bulgudur, diyorum ben.