kozmetik olarak doğru düzgün mimarlara ve sanatçılara teslim edilmediği için gündüzleri rusya'nın donuk mimarisine, akşamları ise satrançtaki vezirin rengarenk edilmiş haline benzeyen ankara'da bir yapı.
işten anlayan birilerine teslim edin şunu artık.
mansur başkan duy sesimizi.
Kuleye cikmak icin 80,00 tl terasa cikmak icin de 30,00 tl isteyen soyguncu avm. 90'lari dolu dolu yasamis, 80 neslinin bir bebesi olarak burada anamizin babamizin verdigi harcliklarla dreamland de deli gibi atari oynardik. Yetmezdi ikinci tura donerdik. Salonda calisanlar da aletlerin basinda cok kaliyoruz diye bizi kovalarlardi. Karnimiz acikinca da yakindaki pizza hut'dan karisik pizzayi gomerdik. Vay anasini sikeyim resmen yaslanmisim. Atakule'ye her gelisimizde de kuleye cikardik ve anamiz babamiz buraya bes kurus para odemezdi. Gozetleme teleskopuna da boyumuz yetmezdi de kucakta ankara'yi izler, kendi oturdugumuz evi bulmaya calisirdik. Tabii o zamanlar her yer beton yigini degildi. Yesil de coktu.
Diyecegim o ki ankara'nin simgesini paraya dondurmusler. Sizin ticaret anlayisinizi ayri, ahlakinizi da ayri sikeyim orospu cocugu ibneler.
türkler olarak modernleşmeyi ne kadar götümüzden anladığımızın somut örneği. az önce gezme fırsatım oldu, girişte kırmızılara sarılmış bir abimiz vardı görevi insanlara hosgeldiniz demek olan(büyük ihtimal ingiliz kraliyet saraylarından araklanmış bir format). her yer o kadar lüks özentisiyle yapılmış ki dükkana girmeye korkarsın.
evet, atakule ye bir şeyler yapılması gerekiyordu ama daha yaratıcı seyler yapilabilirdi.
altındaki avm'si yenilenmiş ve bir iki ay önce açılmış yapı. her gün önünde ultra lüks özel araçlar park ediyor. hala simge mi, bilemiyorum ya da neyin simgesi.
Turgut Özal zamanında açıldığında oldukça popüler olan ama zamanla ankarada açılan yeni avmler nedeniyle iş yapamaz hale geldiği için kule kısmı korunup avm kısmı yıkılan şuan yenisi inşaat halinde olan yapı