atak helikopteri

entry8 galeri1
    1.
  1. yüksek ihtimal bu ypg hamlemizin ardından amerika'nın motorunu satma konusunda bize ıoııı geçeceği proje. zamanında fırtına obüslerinde de yaşadık böyle bir şey.

    ancak mühendiscik bir kardeşiniz olarak söylüyorum.

    türkiyede motor tecrübesi sıfır o olmadan ı0ııı size tank, helikopter.
    3 ...
  2. 2.
  3. 1. ATAK Projesi!

    Türkiye, ABD'den taarruz ve keşif helikopteri tedariğinde karşılaştığı sorunları dikkate alarak, ihtiyacı olan helikopterlerin azami yerli katkı ile Türkiye’de üretilmesi için ön çalışmaları Ekim 1995’te başlatmış ve proje için Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) görevlendirilmişti.

    SSM’nın hazırladığı teklife çağrı dosyası, dünyadaki belli başlı helikopter üreticilerine gönderilerek teklifleri istendi.
    ihtiyaç miktarı olarak 50+50+45 adet olmak üzere, toplam 145 taarruz helikopterinin Türkiye’de TAI tarafından üretilmesi planlanmıştı.

    Bu teklife zamanında cevap veren firmalar ve teklif edilen helikopterler aşağıdaki gibiydi:

    · Boeing: AH-64D Apache Longbow (ABD)
    · Bell: AH-1Z King Cobra (ABD)
    · Agusta: A-129 International (italya)
    · Eurocopter: Tiger UHT (Fransa/Almanya)
    · Kamov: KA-50-2T Erdoğan (Rusya/israil)

    Bu helikopterlerden AH-1Z, AH-64D, A-129I ve Ka-50-2T ikinci (+) jenerasyon taarruz helikopterleri, Tiger ise üçüncü nesil saldırı helikopteri olarak sınıflandırılabilir.

    Yukaridaki firmaların ürünleri SSM ve T.S.K. heyetleri tarafından maliyet, performans, teknoloji transferi, lojistik uygunluk vb gibi parametrelere göre incelenmiş ve test uçuşları yapılmıştır.

    SSM’nın teklife çağrı dosyasındaki belirttiği proje modeline göre TUSAŞ Ana Yüklenici firma, seçilen helikopterin orijinal üreticisi firma ise teknoloji ve üretim lisansını sağlayan Alt Yüklenici konumunda olacaktı.

    Diğer yerli savunma sanayi firmaları da TUSAŞ’in sorumluluğunda projede alt yükleniciler olarak görev alacaklardı.

    Amaçlanan hedef, 45 adetlik üçüncü ve son etap üretim aşamasına gelindiğinde %50’lik bir yerli üretim oranına ulaşmaktı.

    Bu proje sonunda kazanılacak teknoloji ve üretim kabiliyeti ile helikopter üzerindeki her türlü aviyonik geliştirme, yazılım değişikliği, yapısal iyileştirmeler ve test kabiliyetlerinin kazanılması hedeflenmişti.

    Birinci ATAK ihalesinin sonucu maalesef olumsuz olmuş, proje iptal edilerek odaklanılan AH-1Z King Cobra ortak üretimi mümkün olmamıştır.

    Bunun bir nedeni 2001 yılında Türkiye’de yaşanan mali kriz ve projenin ilk 50 adetlik bölümünün maliyetinin beklenenden çok daha yüksek çıkmasıydı.

    Başlangıçta 1,5-2 milyar dolara çıkması tahmin edilen ilk 50 adetlik dilimin maliyeti 3 milyar dolara yükselmişti ki bu şekilde birim maliyeti 60 milyon dolara yaklaşmıştı. Bu fiyatlara SSM tarafından alınıp teslim edilecek silah ve bazı görev ekipmanı dahil bile değildi.

    Hatta bir aralar Bell firmasının projenin işleyiş biçiminden kaynaklandığını söylediği bu maliyet artışları karşısında SSM sürpriz bir kararla, ikinci sıradaki Rus Kamov firmasınıda görüşmelere davet etmiş ve onların da son tekliflerini almıştı.

    Bu ani karar Bell firmasına gözdağı vermek ve pazarlık gücünü artırmak gibi görünse de, Rusya’nın önerdiği neredeyse yarıya yakın birim fiyatı ve cazip teknoloji transferi gözardı edilemeyecek iyi bir teklif olarak masada durmaktaydı!

    AH-1Z maliyetinin sürekli artmasındaki ana sebepse ekonomik krizden çok SSM’nin talep ettiği teknolojiler, özel teçhizat, çeşitli garantiler, off-set payı ve devlet vergileriydi.

    Örneğin Türkiye’nin talep ettiği özel istekler arasında, kızak yerine tekerlekli iniş takımı çözümü de yer alıyordu ki sadece bu detay bile AH-1Z King Cobra helikopterinin maliyetini 2 milyon dolardan daha fazla miktar birden artıracaktı.

    Bu helikopterler taarruz dışında keşif amaçlı da kullanılacağından bu görev için gerekli teknolojik teçhizatta çok çeşitliydi.

    Yine de burada Bell’in maliyeti suni olarak şişirdiği de söylenebilir, zira bu helikopterler, motorları ve transmisyonu haricinde Türkiye’de üretilecekleri halde, Bell’in SSM’na sunduğu Türkiye imalatının birim maliyeti 45 milyon dolara kadar çıkmış, hatta en son kulislerde bu birim rakamının seçilen teçhizata göre 58 milyon dolara kadar çıkabileceği ima edilmişti.

    Burada vurgulanması gereken bir başka husussa, Türkiye’nin teknolojik taleplerinin hat safhada olduğudur.

    Türkiye’nin olmazsa olmazları arasında yer alan kaynak kodları dahil, tüm aviyonik sistem ve silahların yerli imkanlar doğrultusunda adaptasyon ve entegrasyonunu sağlamak ve Bell firmasından tabiri caiz ise neredeyse kaporta ve motor istenmiştir ki bu eleştirilmemektedir. Akine doğru bir yaklaşım olmuştur.

    Nitekim Bell firması son teklifinde AH-1Z proje modelini, yabancı askeri satışlar sistemi FMS’e (ABD ordusu fiyatına alımı sağlayan fakat çeşitli kısıtlamalarla gelen Yabancı Askeri Satış) kaydırarak ve helikopterlerin ABD’de ki tesislerinden doğrudan alınmasını şart koşarak birim fiyatını 33 milyon dolara kadar indirmişti.

    Fakat bu teklif, yerli ATAK projenin temel amaçları ile hedeflenen kazanımlara uymamaktaydı. Bu durumda Türkiye’nin projeden beklediği yerli üretim ve teknoloji transferi gibi önemli konularda taviz vermesi gerekmekteydi!

    Aslında burada yapılan bir taktik hata, ihale boyunca gerek SSM, gerek askerler, gerekse kamuoyu nezdinde AH-1Z’ye odaklanıldığını kamufle edememek ve bunu her fırsatta ve platformda belli etmek oldu. Bell firmasıda ihalenin başından beri bunun farkındaydı ve bunu kullanmasını bildi.

    Müzakelerde yapılan bir başka teknik ve taktik hataysa, sivil ve askerlerin nasıl bir AH-1Z taarruz/keşif helikopteri ve hangi şartlar altında ne oranda bir yerli üretim istediklerini işin başından beri somutlaştırmamış olmalarıydı.

    Nitekim üretici firma Bell’in sabrını taşıran bir husus da bunun üzerinedir ve SSM’nın planlamaları ve hesaplamalarını alt üst edercesine, her toplantıda isteklerini değiştirdiği ya da yenilerini eklediği gözlerden kaçmamıştır.

    Maalesef bir üçüncü ve görünmez psikolojik etken de, bizim Türk milleti olarak kısa vadeli konjonktüre göre hareket ettiğimizden mevcut durumlara çabuk aldanabilmemizdir. Dolayısıyla sıcak kanlı bir millet olduğumuz için çabuk ısınır ve soğuruz. istikrarlı uzun vadeli planlamalar bizim defterimizde pek gözükmemektedir.

    Barışta savaşa hazır olmak, caydırıcılık gibi unsurların, konjonktürel olmaması ve geleceğin ne getireceğinin meçhul ortamları için uzun vadeli planlar çerçevesinde uygulanması gerekirken, kanlı terör örgütü liderinin 15 Şubat 1999 tarihinde yakalanmasını takiben neredeyse sıfır noktasına inen terör olayları, sükunet dönemi diyebileceğimiz 1999-2003 yıllarına da aldanarak, buradan alınan cesaretle birinci ATAK ihalesi sürecine son noktayı koymuş olduk.

    Kısacası ATAK ihalesinin iptal edilmesinde rol oynayan iki ana etken AH-1Z King Cobra helikopterinin yüksek maliyet ve Türkiye’nin hat safhadaki teknoloji transferi ve yerli üretim payı talebi yanında, durgunlaştığına aldandığımız PKK terörü ve bu yüzden maliyetle bağlantılı olarak ertelenmesinin işimize gelmesi olmuştur.
    3 ...
  4. 3.
  5. 2015 ağustos ayında teyze oğlu ile yapacak bir şey bulamayınca köye ava çıkmıştık. Av sonra dedemizin evinde soluklanırken uzaklarda. Bir ses duydum. Başımı kaldırıp gökyüzüne baktığımda onları gördüm.
    Bolu tarafından gelip kazan tarafına doğru süzülen iki askeri helikopter.
    O kadar yakındılar ki içindeki pilotları bile görebiliyordum.
    Vadiden süzülüp Ufukta kayboldular.
    Adıda özüde Türk olan helikopterler.
    Atak.
    Onlarca defa askeri helikopter gördüm, onlarca defa onların sesini işittim. Ama sadece o an tüylerin diken diken oldu.
    Kök sal atak, düşmana korku ol, dosta güven.
    3 ...
  6. 4.
  7. %100 yerli, dosta güven düşmana korku salan yerli helikopterimizdir. Kıtalararası bomba fırlatabilen ve güneş enerjisiyle çalışan bu helikopterden abd 10000 sipariş verdi bile.
    0 ...
  8. 5.
  9. O zaman demiştim bu kadar yağlayıp allayıp pullamalarında bir gariplik var diye de aktrollere yine dinletememiştim. işte bakın tek kalemde en büyük ihracat diye cümle aleme duyurulan Pakistan'a ihracat için ABD'den izin alınması gerekiyormuş. Yani daha ihracat mihracat yok, para yok, izin yok. ortada sadece yalanlar ve safsalak akpliler var.
    https://tr.sputniknews.co...m_campaign=URL_shortening

    edit: okuduğunu bile anlayamayan 366 hesaplı dönek troll yorum yapayım demiş tabi her zamanki gibi batırmış.*
    2 ...
  10. 6.
  11. motoru amerika'dan dır efenim. diğer parçaları allah bilir nerelerden getirdik? halbuki oturun masaya adam gibi sıfırdan yapın be! yıl olmuş 2018 hala değil helikopter, uçak bir yerli arabamız bile yok?!

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1719524/+
    1 ...
  12. 7.
  13. twitterda bir flood okudum. atak helikopterinin pakistana satılmasının önündeki tek engelin bm nin pakistana yaptırım uygulaması halinde olduğunu söylüyorlar. ki öyle bir yaptırım da bm nin gündeminde yok.atak helikopterinin motorunu yapan firmayla mayıs ayında görüşülmüş ve pakistana ihrac konusunda anlaşmaya varılmış. yani atak ın pakistana ihraç edilmesinin önünde şu an için hç bir engel yokmuş bu flood un sahibine göre.

    şuraya linki bırakıyorum. https://twitter.com/Emre_...tatus/1025831503069163521
    0 ...
  14. 8.
  15. kemalistlarin nedensa hiç yazmadığı dünyanın en iyi helikpterlerinden biridir.

    rte varsa ülken güvende.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük