ingilizce'm çok iyi değil ama, wikipedia'da yazan hikaye, aşağı yukarı şöyle:
yaşlı bir kadın ve adam, hiperaktif oğulları ve zeki kızları ile, diğer insanlardan uzak, deniz kıyısında bir yerde yaşamaktadır. biri erkek, diğeri kadın olmak üzere iki de köleleri vardır.
bir gün, köle bir at keser, penisini de atar. çocuk hemen penisi alır, annesinin, kız kardeşinin ve köle kadının oturmakta olduğu yere gider. köleye bir şaka yapar: "bu (organ), bacaklarının arasında bu kadar cansız olmayacaktır".* köle kadın güler. kız kardeşi, abisine o iğrenç nesneyi atmasını söyler. lakin, annesi kalkar, onun atılmaması gereken yararlı bir şey olduğunu söyler. penisi, şifalı ot ve soğanlar ile birlikte bir beze sarar ve bir sandığa koyar. her sonbahar akşamı, siki kutudan alır ve ona dua eder. ailenin diğer üyelerdi de bu ibadette yer alır.
bir gün, 'kral canute the great' diye bir heriften kaçan bir norveç kralı, bunların yaşadığı yere gelir. ibadetlerini duymuştur. onları hristiyan yapmak ister. kral, bunların evine gider. yanında iki herif daha vardır. üzerlerinde de kimliklerini gizlemek için giydikleri gri pelerinler vardır.
hava kararmaktadır. eve girerler. kız ile tanışırlar önce. kız kendisini ve ailesini tanıtır kısaca. adamlar da isimlerini söylerler (gerçek isimlerini değil). kız, siklemez bir tavırla, onu tanıdığını, 'kral olaf' olduğunu bildiğini söyler. kral ise, bunu kimseye söylememesini ister.
daha sonra ailenin diğer üyeleri ile tanışırlar. aile, akşam yemeği için masaya davet eder. sonunda yaşlı kadın gelir ve "volsi" adını verdikleri penisi de getirmiştir. penisi kocasının kucağına koyar ve bir mısra okur: "dev*, bu kutsal nesneyi kabul etsin". kocası da bunu onaylar ve aynı duayı içeren bir şiir okur. sırası ile herkes bu duayı okumaya devam eder.
daha sonra, kral kendini ifşa eder ve hristiyanlık hakkında bir vaaz verir. lakin, yaşlı kadın bu yeni dine oldukça kuşkulu yaklaşır. kocası ise ilgi duymuştur. sonunda, tüm aile kralın vaizliğinde vaftiz olmayı kabul eder ve hristiyan olurlar.
