türk destanlarında ve diğer sözlü anlatı ürünlerinin hemen hepsinde at, önemli bir
konuma sahiptir. bunun temelinde türk halkının göçebe kültürünün büyük etkisi
bulunmaktadır. devenin arap için önemi ne ise atın da türk için önemi odur. destanlardaki
alp kişi destan içindeki kaderini sahibi bulunduğu atla birlikte yaşar. destan kahramanının
yanında yer alan at, bütün türk destan rivayetlerinde olağanüstü özelliklere sahip olarak su
ruhundan türer. türkler, atların denizden çıkan, dağdan inen ya da gökten, rüzgârdan,
mağaradan gelen kutsal aygırlardan türediğine de inanırlardı.
bu at, insan gibi anlayışlı ve duygulu olup kuş gibi havada uçan özelliklere sahiptir.
destanlarda yer alan atlar son derece süratlidirler. göz açıp kapayıncaya kadar dağları,
dereleri aşarlar. her birinin kendine özgü bir adı vardır. destanlarda atın adının geçtiği yerde
sahibi de anılmış olur.
türkler arasında atın gücünün tanrı tarafından verildiğine inanılırdı. destanlarda
kahramanların en büyük yardımcısı atıdır. at destanlarda tıpkı kahraman gibi olağanüstü
özelliklere sahiptir. kahraman atı olmadan hiçbir iş beceremez. âdetâ, destanlarda zaferin ve
mağlubiyetin gerçek sahibi attır. destan kahramanlarının atları soy sop sahibi, secereleri
bilinen son derece akıllı, bilinmezden ses duyan, tehlikeyi önceden sezip haber veren,
yeteneğe ve kahramanlık töresine sahip varlıklardır.
türklerin beslenme, yeni yerleri keşfetme ve feth etme aracı olan at, sosyal hayat
içerisinde insanın kolu-kanadı, kardeşi, yoldaşıdır. kahraman atını yanından ayırmaz, onu
unutmaz, tanrıya yalvarırken bile atını anmadan edemez. gücü ata dayanan bir toplum
düzeninde kahramanın atsız olması düşünülemez. kişinin kahraman olacağının işaretlerinden
biri de at sahibi olmaktadır.
destan kahramanları pek çok yerde atlarıyla birlikte ifade edilirler. kahramanı tarif
etmeye yarayan ifadelerde at en önde yer alır ve çoğu zamankahramanı niteler, onun sıfatı
haline gelir. boz aygırlı bamsı beyrek, konur atlı kazan bey gibi ifadeler bunlardandır.
oğuz neslinin atları gelişigüzel atlar değildir. her birinin ayrı niteliği ve fiziksel
özelliği vardır. bu atların boynu uzun, alınları geniş, gözleri iri ve aydınlık, kulakları dik,
sağrısı geniş, bacakları uzundur.
yakut türklerinin bir destanı olan er sogotoh destanında, er sogotohun güney
seferine giderken kan ırmağına gelince ırmağı geçemediği ve zorda kaldığı bir sırada sarı
atının üzerindeki yüklerle uçarak sogotohu ırmağın karşısına geçirdiği anlatılmaktadır.
çin kaynaklarında türklerin en uzun koşan atları yetiştirdikleri kayıtlı olup metenin babası
ölünce çinlilerin elçi göndererek bu atı istedikleri işaret edilmektedir. metenin atına da
kimsenin yetişemediği çeşitli kaynaklarda ifade edilmektedir. manasın ak kula adlı atı da
metenin atı kadar ünlü atlardandır. bu nitelikler içinde şekillenen at, sadece şamanist
düşünceye dayalı destanlarda değil, islâm çağı türk destanlarında da farklı ayrıntılarla
yaşatılır. battal gazi'nin aşkâr'ı olağanüstü anlayışla bir mağarada, bir ruhtan şekillenmiştir. bu
at da insan gibi konuşur, sahibini korur ve havada uçar. div-zâde aşkâr adlı bu atın âb-ı
hayat'tan içtiği bu nedenle ölümsüzleştiği efsane olarak yaşamaktadır.
köroğlunun kıratı da insan gibi zeki ve anlayışlıdır. bağdatta köroğlu yiğitleri ile
esir edilince kırat kimse beğenip almasın diye kör ve topal taklidi yapar.
kısa ayrıntılar içinde ve belli davranışları ile türk destanlarında at temel motif özelliğini taşır. kahramanın
başarıya ulaşmasında en kuvvetli güçtür. sahibini tehlikelerden korur, ona yol gösterir,
tehlikelere karşı uyarır, sahip olduğu olağanüstü güç sayesinde ölümlerden kurtarır, onu
başarıya ulaştırır. atından uzak kalmış olan kahraman, gücünü-kuvvetini ve cesaretini
kaybeder, sıradan bir insan haline düşer.
savaş meydanında aşkâr'ı kaybeden battal gazi başka bir ata biner; fakat hiç bir
varlık gösteremez ve esir olur. köroğlu da kıratını keloğlan'a çaldırınca bütün gücünü ve
maharetini kaybeder, ne zaman ki kır atını tekrar eline geçirir o zaman kolu kanadı açılır ve
yenilmez bir güce sahip olur.
at motifi cengiz han destanında da aynı özelliklere sahip bulunmaktadır. türklerde
ata verilen önemi işaret eden bir olay da oğuz kağanın buz dağına kaçan atını bulup
getiren bir beye karluk adını vermesi gösterilebilir. savaşlarda atlar, binicisine göre giydirilip
zırhlandıkları ve atların savaşlarda alp gibi görev aldıkları göktürk yazıtlarında işaret
edilmekte, bir ata alp salçı adının verildiği yazılmaktadır.
türklerin geleneklerinden biri de kabileler arasında at yarışları düzenlenmesidir. atın
kazanması boyun onuru olarak düşünülür. at yarışlarının sonunda savaşların çıktığı bile
olmuştur. tarihi seyir içinde türk destanlarındaki alp kişilerin kolu kanadı olan at motifi
bütün türk destanlarında en önemli motiflerdendir.
destanlarda başlayan bu tablo dede korkut'la bazı halk hikâyelerinde de devam eder.
destan kahramanlarının atları; oğuz kağan-alaca at, köroğlu-kırat, alpamış-bayçipar,
er töştük çal kuyruk, edige-timçavar, battal gazi-aşkar biçiminde sahipleri ile birlikte
anılırlar.