Mahallenin yuvaları olarak toplanıp sokakta futbol oynamak. Ardından komşu teyzelere gidip salçalı ekmek yemek. Boş bir arsada beslediğin köpeğinle oynamak ve hep beraber bir apartmanın çatısında güvercin beslemek.
küçükken, daha bi küçüklere, top oynandığı esnada savrulan söz öbeğidir. çok uzun düşündüm söyledim mi acaba diye, hatırlamıyorum. eğer yaptıysam tarih beni affetmesin.
hayır kimsin yani daha g.tünde kıl çıkmadan "at babanın kıllı göğsüne" falan.*
altında derin manalar barındıran mahallenin kaşarlanmış delikanlılarının yakarış cümlesi.. derin mana falan da yok lan esasında.. herif bariz babanım ben senin diyor. bu çocukları anlamak hayli güç. ananı s.kerim dese alınır, gücenir. ama altında bu ifadeyi barındıran işbu sözü duyar duymaz heyecanın doruklarda yaşandığı mahalle maçı yarıda kesilir, hevesle arzuyla bu ibneye top atılır. bizim mahallede de vardı bunlardan. topu isteyip yaklaşık olarak 1,5 saat sektirirdi, sektirme başına da havayı öperdi. nasıl karikatürize etmek gerekli bilemedim emme, topa her ayağıynan vuruşunda mucuk, mucuk, mucuk... deyu ses çıkarırdı.
mahalle maçı yapılacaktır. takımlar ayarlanır, maç başlar. maçın herhangi bir dakikası, ufukta ağzında yarısı kül olmuş sigarası ile belirir bu kişi. maçı durdurur. kendini bir takıma sokar. elleri cepte, ağızda sigara koşturur. çalım yerse çocuğu düşürür, ittirir. penaltı kazanırlarsa topun başına, penaltı yaparlarsa (genelde yine bu kişi kaleye giden topu elle keserek penaltı yaptırır) kaleye geçer.. (bkz: ve olaylar gelişir)
mahallenin dayı kılıklı, babacan tavırlı büyük abisidir bunlar. akşamüstü iş çıkışı eve gelmektedir, mahallede top oynayan çocukları görür ve "at at at at at at at at" * haykırışı ile topu istemesi ile meşhurdur, en güzel, en heyecanlı yerinde maçın içine sıçar. azıcık kazmadır, pis buruncudur, topa vurduğunda ayağından çıkan ayakkabısı kafanızı yarabilir aman diyim.
