1 yıldan fazla olmuş sözlüğe girmeyeli. biriniz de sormadınız lan. ne pezevenk adamlarsınız. olum az buz da yazmamışım amk. 711 entri. 205 de karmam varmış hani. çok vefasızsınız pezevenkler.
özünde kadını simgeler. nasıl dersen. bu üçlü kız kaçırma olayının vazgeçilmez maddeleridir. kızı kaçırmak için bir at olmalı, e kaçırma var işin içinde bir de silah lazım ha avrat lazım bir de kaçırman için ama tercih meselesi onu çok dert etme.
Default türk insanının inventory'deki itemleri olur efendim. Bu üçlü sayesinde rakip olan her millete haddini bildirmeyi bilmiştir. Fakat at ile silahı unutup avrada sarılınca yeniden fetret devrine girmiş bulunmaktadır kendisi. 93 harbi ve cihan harbi sonrası ruslarla da arayı düzeltti ki hiç umut kalmadı...
Erkek gibi büyütülmüş dağlı kız Alicik'le, saf bir delikanlı olan Yusufçuk'un aşk öyküsünü konu edinen, sinemanın '' çirkin kral '' lakaplı usta aktörü yılmaz güney' in ilk kez hem yönetmen hem başrol olarak yer oladığı sinema filmi.
eski hali "at, uragut, pusat" olan sözdür. zira avrat arapçadır ancak bu söz islamiyetten önce de geçmektedir. uragut eski türkçede kadın anlamına gelir. pusat da zaten silah anlamına gelmektedir.
eski türkçede bu üçleme at avrat yarrak şeklindedir. sadece iki r le mi yazılıyor onu bilmiyorum. ama bana da türkçe öğretmenim söylemişti. paylaşayım istedim bilgi niyetine.
Atım öldü. Avradım beni sevmiyor. Silahım suskun
Sırtımdan kaç güneşi aşırtarak yürüdüm. Yok.
Damarlarımdaki alkolü kolonyayla sildim.
Yok. Yükseklik korkumu dirseğimle dürterek
Kentin bütün üstgeçitlerinden geçtim
Evlerde kabuk bağlayan yaralarımı dışarıda rüzgar örseliyor
Atım öldü. Avradım beni sevmiyor. Silahım suskun
Yok. Sevgilim. Olamadım. içkilere daha bir dadandım.
1182734. Mesai saatlerinde aranılacak. Yok.
Artan her günüm sanki ölüme ekleniyor...
Atım öldü. Avradım beni sevmiyor. Silahım suskun
Kiraz dalına asılmış bir mendil gibi kaldım
bekliyorum tarihin kaçınılmaz fırsatlarını
Yok. Sevgilim. Duasız bir din arıyorum. Yok.
Leyli bir uyku. Alnı örselenmemiş bir insan
Gece yatıya gelen bir umut. Gündüz giden bir ehli müslüman
Yağıyorum durup durup bütün yağmurlarımı.
Türklerin anayurdundayım. Yalnızım. Alkol. Yok.
Savunduğum herşeyin savunmaya geçtiği. Tanrım.
Yok. Boğulsam cezir oluyor, yaşasam med.
Artık evcil olan kelimeler aranıyorum;
Oda. Pipo. Kitap. Çocuk. Ev. Aile. iş. Otobüs.
Atım öldü. Avradım beni sevmiyor. Silahım suskun
Ancak otuzüç gün üç gece ağlasam avunurum
Yok. Küçük Asya'dayım. Ninem Rum. Dedem Yüzbaşı.
Kanım A Rh pozitif. Çok bira içince negatifleşiyor.
Yok. Sevgilim. Bilemedim iki taşı çatıp bir yapı kurmayı.
Atım öldü. Avradım beni sevmiyor. Silahım suskun
Kanım çekiliyor dünyayı böyle düşündükçe
Yok. Sanki durup dururken saçlarım seyreliyor.
Sıcak oldu. Genleştim. Konformist filan oldum.
Yenik bir hayvan büyütüyorum koynumda. Yok.
Atım öldü. Avradım beni sevmiyor. Silahım suskun
At. Avrat. Ve silah. Su. Ateş. Ve toprak.
Bütün dinleri böyle kandırarak dinimi buldum
Öldüğüm gün davula üç kez vurulacak. Tören. Yok.
Kalbim. Bir ayrılığı çalıyor kampana. Tren.
Yok. Seni istasyonlarda kaç kere öptüğümü sayamıyorum.
Atım öldü. Avradım beni sevmiyor. Silahım suskun
365'le 35'in çarpımı neyse ona göre kurdum kendimi
Ondan ötesini ister eksilt ister çoğalt
Devrim misin nesin ver artık şu adresini. Yok.
inkılap! inkılap! inkılap! inkılap!