izmir'de büyük ağaçları birkaç ayda öldüren palmiye kırmızı böceği adlı çok zararlı bir böcek istilası var (arap diyarlarından bir tek insan-parazit gelmedi, böcek-parazitleri de geldi). ağaçların süratle imha edilmesine dair tarım ve orman bakanlığının özel yönetmeliği bile var. yoksa belediyenin refüjdeki ağaçları kestirip yandaşlarına avm kondurtacak hali yok.
yeşile, doğaya düşman, hangi parti olursa olsun, kim olursa olsun...kıytırık sebeplerle veya halkın yararına(!) olacak diye ağaç kesenlere, yeşil alanı yok edenlere lanet olsun.
Her fırsatta çevre ve doğa dostu olduğunu iddia eden Tunç Soyer'in başkanlığını yaptığı izmir Büyükşehir Belediyesi bu sefer de ağaç katliamına imza attı.
seni destekleyen, 3 ağaç için günlerce nöbet tutan insanlara yapılmış büyük bir ayıptır.
chp yalova kanadının iki yüzlülüğüdür, bunu yapanlar aylardır sövdüğümüz yahut gözümüzden kaçan, tek bir ağaca bile kıyabilen her insan kadar vicdansızdır.
buraya kadar hem fikiriz, şimdi ayrıldığımız noktaya gelelim;
ciddi anlamda doğayı seven ve insanlığını kaybetmemiş, paranın köpeği olmayan her insan bir noktada doğaya zarar veriliyorsa, zarar veren ele bakmadan eleştirmeli ve karşısında durmalıdır.
aksi halde senin adamın da kesiyor, ehehe ne oldu lan? gibi tepkiler "siz de bizim kadar şerefsizsiniz" anlamına gelir ki onurlu bir insan böyle bir davranış içerisinde bulunmaz.
binlerce zeytin ağacını ve "yüz binlerce ağaçlık" ormanları katleden malum partinin içerisinden en ufak bir muhalif ses çıktı mı bu katliamlar karşısında?
yahut tabanı "ağaçlar kesilmesin" diyen insanlara saldırmaktan başka bir şey yaptı mı? hiç vicdanları sızladı mı mesela?
sanmıyorum.
bakın şimdi;
chp istanbul milletvekili melda onur;
"Biz Geziyi, Validebağı, arkadaşlarımız Yırcanın zeytinlerini korumaya çalışırken, bu kıyımı nasıl savunacağız? iktidara şahin kendimize kuzgun olacaklardan olmadık, olmayız. Yanlışımız olursa kamuoyu önünde özür dilemek de şerefimiz olur...
aynı şekilde chp'ye oy veren bir insan olarak söylüyorum "yanlışın karşısında durmak yerine üzerini örtmeye çalışmak en büyük şerefsizliktir." bu da bize yakışmaz, yakışanda kalsın.
körler sağırlar birbirlerini ağırlar sözünün tam uyduğu bir ülke olduğumuzu gösteren ibretlik olaydır. ağaç kesen akp'li belediyeler artarak devam ederken birde chp çıkmasa dediğimizdir.
chp yalova milletvekili muharrem ince'ye ise teşekkür etmek lazım, kesilen 18 ağaç için 1800 çınar ağacı dikileceğini söylemiş. umarım bu söz lafta kalmaz, icraate de dökülür.
ama burada konuşmaması gereken bir basın cephesi var. elbette basına sus denmez ama seslerini çıkartacak yüzleri yok ondan diyorum. bahsetmek istediğim basın kuruluşları yandaş medya bildiğiniz üzere. çünkü yandaş oldukları siyasi parti yıllardır türkiye'de orman ve tarım arazilerini imara açan, ağaçlar kesilmesin diye bir sürü gencin çadırını yakan, gözünü çıkaran bir parti. o yüzden burada chp'yi eleştiren yandaş medya değil halk olsun.
not : tabi bunu yazıyoruz ama kendi kendimizi rahatlatıyoruz. yazdığımız şey uludağ sözlük arşivlerinde kalacak bir süre sonra belki silinecek.