ASlı "bu topraklarda asırlardır kardeşçesine yaşıyoruz yalanı" olan başlıktır.
Diplomatik kökenli bir yalandır. Birileri böyle olmasını istemekte ve halk da bu galeyana çok güzel destek vermektedir. Kimsenin kardeşçe yaşadığı falan da yoktur. Çoğunluk, niceliksel durumuna güvenerek azınlığı ezmektedir. Büyük şehirlere küçük şehirlerden -özellikle doğu ve güneydoğu- gelen insanlar potansiyel bir tehdit ve tehlike olarak görülmektedir. izmiR'e, istanbul'a bir Çorumlu, Rizeli, Kayserili göçtüğünde yaşam şartları; bir Diyarbakırlı, Mardinli, Urfalı göçtüğündeyse suçtur. Hatta şehirdeki çeşitli sebeplerle artan suç oranları da benzeri şovenist terbiyesizliklerle sonradan gelen azınlığa bağlanmaktadır.
Not: bilimsel verilerle isptlanabilecek yukarıdaki sosyal gerçekliği 3 eksiyle kapatabileceğini zanneden zihniyetin de öne sürdüğü yalandır. Sözlükte bile kardeş değiliz ki memleketin vay haline...
sevgilisi var diye kız kardeşlerini, köprüden aşağı atan, kurşunlayan, öldüren, intihara zorlayan namus bekçisi abiler düşünülürse doğru bir tespittir.
asırlarca kardeşçe yaşıyoruz lafı yabancıları kış kışlamak için kullanılan bir deyimdir. milli birlik ve beraberliği (hangi beraberlikse) ülkemizi bölme planlarını vatandaşlarımız üzerinden gerçekleştirme çabasında ki yabancı emperyalist güçlere karşı savunma doktirinin bir parçasıdır.
yoksa pekala kendi içimizde birbirimizi pek sevdiğimizi söylemek abeste iştigaldir.gelir uçurumundaki adaletsizlik, eğitim noksanlığı, sosyal ve kültür uyuşmazlığı ekseninde düşünce ve fikir çatışmalarının had safha da olduğu bir yerde pek kullanmadığımız bir söylemdir.
Kardeşçe birşeylerin yaşanmadığı bir zaman dilimi
içerisinde kurulan cümledir.
O zaman dilimi içerisinde kardeşçe yaşanmış olsa
bu cümlenin kurulmasına zaten gerek kalmaz.
beş parmağın beşi bir olmaz derler kardeşler arasındaki farkı basitçe ifade edebilmek için.
Kimi helalinden ana babaya arka olur, kimi arkasını dönmesini bekler kalleşlik yapabilmek için. Oda kardeştir neticede. nankör evlat hain kardeş !
Büyük şehirlere gelen doğu ve güneydoğulular potansiyel bir tehlike değil, direk tehlikedir, zira tehlike olmaya gelirler. Toplumun başına bela olmak için özel eğitilirler. O sıfatı almaya harcadıkları emeği ve aklı kendilerini adam etmeye harcasalar, olabildiklerinin on katı olurlar ama nafile, amaç belli.
Sen hangi köşebaşında peçete satan Trabzonlu, samsunlu 6 yaşında çocuğa rastladın, veya hangi kırmızı ışıkta o les gibi bezle camını silen 8 yaşındaki Kayseriliye ! kamyon dolusu kapkaç çete elemanı Çanakkale den mi geliyor istanbul a, izmir e !
Sen ona buna b.k atacağına Diyarbakır a bir çivi çakamamış ama hala görevde olan Osman baydemir i neden hala ısrarla göreve getiriyosun onu izah et bana, mantığım mantığını imrensin!
O belediye başkanı ki, Avrupa kapılarında, bizi eziyorlar, ikinci sınıf görüyorlar, konuşamıyoruz kendi dilimizde diye gidip ağlayacağına, d.bakır a metro yapmak için, altyapı kurmak için, okul yapmak için neden kredi istemiyor? istanbul metrosu, bursa metrosu devlet parası ile mi oluyor zannediyorsun sen ! ama istemez, okul demek bilinç demek, aydınlanma demek. ulaşım demek, altyapı demek lüks demek. iş sahaları demek ekmek kapısı demek. Bunları sağlarsan halk o lüksten feragat edip dağda taşta peşinden gelmez dimi !
Siz kendinize üvey evlat rolü biçmişsiniz, o rolü de çok güzel oynuyorsunuz, ailenin şımarık çocuğusunuz, diğer kardeşleriniz okur adam olur, siz sızlanmaya devam edersiniz.
kesinlikle yalan değil doğru olan sözdür.tek bir ailenin içinde süper uyumlu kardeşler olduğu gibi hiç anlaşamayan kardeşler de vardır ve 1000 yıldır beraberce yaşayan insanların arasında da iyi yada kötü olaylar yaşanmış olması çok doğaldır tıpkı kardeşler arasında olduğu gibi. nitekim (bkz: habil ile kabil)
ayrıca kimse kusura bakmasın da siz rizeden, çorumdan gelenle mardinden, şıranktan geleni bir tutuyorsanız bir gece istanbulun malum semtlerinde gezmenizi ve ondan sonra bu tip çıkarımlar yapmanızı tavsiye ederim.
baştan not: işbu entry kesinlikle ırkçılık içermemektedir. sadece kişisel gözlemleri aktarmaktadır.
kardeşçe yaşamak bu güne kadar gelmemizin yegane sebebidir. Uzaklara değil mahalelere bakıldığında annelerimizin yıllardır bir çerkez, ermeni, kürt olan komşuları olduğunu görürüz. Kardeşi kardeşe düşman eden, ayrım yapanlar o komşular değil üst makamların olduğu ve bu durumdan rant elde eden bir çok mevkinin var olması gerçeğidir.