insanların çoğunun hayatı öylesine sefil, öylesine önemsizdir ki, öldükleri zaman herhangi bir şey kaybettikleri söylenemez.
bu çeşit kimselerde, değerli bir nitelik taşıyan biricik yan,yani insanlığın genel özellikleri ise, onlar ölseler bile, öteki insanlarda var olmaya devam eder.
devamlılık, bireylerin değil, insanlığın bir özelliğidir. insana sonsuz bir hayat verilmiş olsaydı, durmadan yaşayacağı için, en sonunda karakterinin değişmezliği ve sınırlı zekasından ötürü, öyle bir yeksenaklık duygusuna kapılacak ve öyle tiksinecekti ki, sonunda hiçliği tercih etmek zorunda kalacaktı. arthur schopenhauer.
sözden ziya sözcük/ eylem(fiil)ler dersek şöyle birkaç örnek verebilirim. ***
bu sözcükler divanı lügatit türk'de geçer. alın size milenyumlara meydan okumuş sözcükler.
acı hissediyor olmak umursamaz olmaktan çok daha iyi! iyice yanmak ve arınmak için daha fazla acı talep ediyorum ki sesi tok ve pürüzsüz çıksın diye ateşten geçirilen bir ney gibi olabileyim.
--spoiler--
Onlara baktığın zaman cüsseleri hoşuna gider; konuşurlarsa sözlerini dinlersin; tıpkı, sıralanmış kof kütük gibidirler; her çığlığı kendi aleyhlerine sayarlar; onlar düşmandır, onlardan çekin; Allah canlarını alsın, nasıl da aldatılıp döndürülüyorlar.
--spoiler--