türkiye'de bol olandır.
Nedir ki bu asık surat modu arkadaş ? demin adsl faturasını yatırmaya gittim ptt'ye. koymuşlar karının birini oraya ( karı diyorum en az 35 yaşında )saç baş dağınık, yüzü çökmüş, artık o kadar insanla uğraşmanın yorgunluğu var üstünde. tamam yorgunsun olabilir anlıyorumda, yorgunluğun acısını şeker gibi adamdan çıkartmak zorunda mısın kadın. senin yorgun olman, bana kaba davranman için bir bahane mi. Altı üstü geldim para yatırıp gidecem. yok ama kadın ilk faturayı istiyor, bıraktığım faturanın tamamı henüz masaya deymeden ışık hızında alıyor faturayı. sonra verdiğim paranın üstünü 400 km öteden fırlatırcasına önüme atıyor. sıfır kurumsallık, sıfır resmiyet. yani sen kimsin ki bana " bayım para üstünü alsana " diyorsun. niye emir verdinki bana şimdi. buradan devlete sesleniyorum. devlet olanları gördüm ve sen haksızsın devlet. sana güzel laflar hazırladım.
koymayın şu bakkal kasiyerlerini devlet dairelerine.
güler yüzlü olanına rastlamak marmara denizinde balina görmek gibi birşeydir.
arada bana denk geliyor güler yüzlüleri fakat onlarda ya telefonda sevgilisinden veya çocuğundan falan güzel bir haber almış oluyor. ya da hanım abla mesai saatlerinde örmeye başladığı örgüyü ( kazak,bere,atkı vb.) bitirmiştir onun mutluluğunu yaşıyordur yoksa işe olan sevgisiyle karşısındaki vatandaşa olan saygısıyla hiçbir alakası yoktur.
işi dolayısıyla sık sık adliyelerde bulunan biri olarak ve samimi tanıdıklarımla konuşmalarımdan da yola çıkarak söyleyebilirimki kısmen kasıtlı kısmende istemdışı olan bir davranıştır. Kasıtlıdır çünkü bizim insanımız bişeyi 50 defa sormayı sever. aslında işin doğrusu olan cevabı değilde kendi duymak istediği cevabı alana kadar sorarda sorar. Heleki kültür seviyesi düşük, anlama problemli insanlara hizmet verilen bir departmansa bahsettiğimiz şey çok daha zordur. adam sabit fikirli halde gelmiş. sırf onu ikna edicem diye uğraşılırsa günde onun gibi kaç tane insan geliyor, tek tek anlatılsa insan çileden çıkar delirir. Ya da sabah saatlerinde haddini bilmezin biri gelir saçmalar terslenir insanın sinirlerini bozar ve günün ondan sonrasıda haliyle berbat geçer..
Birde istemdışı kısmı vardır. Malum devlet memuru. en kıdemlisinin aldığı maaş ne kadarki.
Hele birde aile, çocuk okutma vs durumu işin içine gelince, kafalarında çalışırken "devlet hizmeti" olgusundan çok çocuğunun istediği çantayı nasıl alıcam, doğalgaz faturasını nasıl ödeyeceğim vs vs.. gibi sorularla yaşamak durumunda kalıyor. vatandaş gelip derdini anlatırken yüzüne bakıyor vatandaşın ama aslında aklından eviyle ilgili bi problem geçiyor.
Heee, şahsi şeyleri işine yansıtmak doğrumudur ? Değildir. Hatta etikte değildir. Ama insanız nihayetinde sorunlu problemli bi evden çıkıp işe gelip hiçbirşey yokmuş gibi davranmak çalışmak gerçekten çok zor ve büyük sabır erdem gerektiren bişey. Buda günümüz yaşam şartlarında her insanda olamıyor malesef ve olmadı diye kızmayada hakkı yok kimsenin..
velhasılkelam asık suratlı memurları, hatta memur diye indirgemeyeyim, insanları bende sevmem ama bazen istisnai durumlarda insan olayın karşı taraf açısından arka planını düşününce hak veriyor sanki...
resmi işlerin yapılmama isteğinin en büyük nedenleridir. siz motive olur gidersiniz erkenden kalkar hemencicik halledeyim dersiniz. bütün sevimliliğinizle bütün memurlara gülümsersiniz ama yok asla yumuşatamadığınız duvar gibi suratlardır. öylece kalırsınız bir süre sonra sizde bezgin, çökmüş halde dolaşır bulursunuz kendinizi... en güzeli üniversite kayıtları için ve ehliyet için gerekli evraklarda yaşanır aslında çok mutlusunuzdur seve seve hallediceksinizdir ama başarırlar o günüde size zehir etmeyi başarırlar. ulan niye kazandımki okumasammı dedirtmeye kadar getiriler işi... istisnalar elbetteki vardır. omlar dünya da en sevdiğim dayanamayıp taktir ettiğim insanlarımızdır. burdan da teşekkürlerimi sunuyorum efendim *
Herkes onları iş yaparken gördükleri için asık suratlı sanarlar. Aslında benim sülalem memur ama evde gayet güler yüzlü tam sataşmalık insanladır. Evet sülalece yaşıyoruz.