Yukarı Mezopotamyada kurulan bir devlet. Asurlular, Aşağı Mezopotamyada yaşayan kavimler gibi çiftçi olmadılar. Avcılık ve savaşçılık ile uğraştılar. Uzun süre hayvan sürülerini otlatarak yaşadılar. Sonraları şehirlere yerleştiler. Sargon zama-nında, Asur şehri başkent olmak üzere, bir krallık kurdular. Bunların en büyük Tanrısı Asur olduğu için, uluslarına da başkente de, kurdukları devlete de tanrılarının adını verdiler. Daha sonraları başkent, Dicle kıyısındaki Ninova oldu.
Bu küçük krallık, yüzyıllar geçtikçe çevredeki öbür devletleri yenerek büyük bir imparatorluk haline geldi. Toprakları Anadolu içlerinden iran körfezine, irandan Akdenize kadar uzanıyordu. Bu imparatorluk VIII. yüzyılda büsbütün genişledi ve güçlendi. Bu yüzyılda, başlarına II. Sargon adında bir kral geçti. Çok düzgün ve disiplinli bir ordu kuruldu. Aslında iyi dövüşen ve sert tabiatlı olan Asurlular bu sayede kolayca zaferler kazandılar. Mezopotamyayı, Suriyeyi, Filistini ve iranı zaptettiler, Kıbrısı sınırları içine aldılar. Sargondan sonra Mısırı da ele geçirdiler. Krallarından Asurbanipal, , Elâm ülkesini çiğnedi, halkını kılıçtan geçirdi. Böylece ön Asyanın en büyük imparatorluğu kuruldu. Asurlular çok kan dökücü idiler. Ordularına karşı gelen ya da ayaklanan uluslara kötü davranırlardı. Bunların şehirlerini yakıp yıkarlar, insanlarını esir ederler, çok uzak yerlere sürerlerdi. Çok kızdıkları insanların başlarından piramitler, vücutlarından duvarlar yaparlardı. Gözlerini oyarlar, burun ve kulaklarını keserlerdi. Bu kötülüklerden korkan diğer uluslar, onlara karşı gelemezlerdi. Fakat bu kadar kötülüğe de dayanılmazdı. Sonunda iranda bir devlet kuran Medler, Babillilerle birleştiler, Asur şehirlerini zaptederek Asur Devletine son verdiler (M.Ö. 612). Halkını da kılıçtan geçirdiler.