assassin s creed 3

entry102 galeri10 video9
    77.
  1. oyunun tam adı: assassin's creed 3: skip cinematic.
    6 ...
  2. 76.
  3. görevleri biraz zor olsada bence dünyada en kaliteli oyunu budur ,grafik olarak senaryo olarak bana tek saçma gelen çok cinematic var 15 gb 14 GB cinematic arkadas ikinci saçma olanıda 1800 lerden tekrar günümüze dönme bırakın almışım o 1800 lerdeki gazı hayalet karıyın yanına gitmek için 2013 yılına neden getiriyonuz ?
    1 ...
  4. 75.
  5. beğeneni gözümde liseli hatta ortaokullu seviyesine düşüren oyun.tüm seriyi oynayıp da ona rağmen serinin en iyi oyunu diyenlerin annelerine selam olsun.

    bir çok şeyden bahsetmek istedim, ama sağolsun bir kaç adet şukulettasını verdiğim yazar kardeşlerim yazmışlar gerek duymuyorum o sebeple.

    tek bir şey söylemek istiyorum.bu serinin her oyunu kendi içinde ayrı güzel ayrı derindi.ve bu zamana kadar birinden birini oynarken karşılaştırma yapma gereği duymadık çünkü oyun gerçekten de güzel gidiyordu.3. oyun piyasaya çıkmadan konuyu da güzel bulmuşlar demiştim ama oyunu oynarken hayattan soğudum.

    --spoiler--
    koskoca amerikan devriminin en önemli anahtarlarındanız, redcoatların kökünü kazıyoruz amerikaya kendi özgürlüğünü veriyoruz ama oyunu tamamen entrikaya boğulurken resmen bir liseli ergen atarıyla hareket eden bir karakteri canlandırıyoruz.hayatımda bu kadar sikko bir bağlayış görmedim. lan charles lee dediğin adamın hiç bir özelliği yok bildiğin erol taş amk nedir bu tutku, o kadar ezik ve vasıfsız bir karakteri ne abarttılar amk, tapınakların başı ve baban olan adam bile onun uğruna can veriyor, neymiş ondaki ışığı görmüş, zekasıyla yeni dünyaya gereken lidermişmiş. siktirin gidin amk deli ettiniz beni

    oynanış eskiden çok daha net ve rahattı, yeniliklerin kimisi saçmalığa dönüşür ya, o hesap olmuş işte. hiç bir dövüş eskileri gibi sarmıyor. bir iki ufak nüans hoş olsa da insan eski kapışmaların tadını alamıyor.

    bir de belki de beni en çok etkileyen karizma meselesi.ezio'yla altair'in bir duruşu vardı amk.bırak özelliklerini ezio'nun sesi yeter.

    önyargılı olmak istememiştim assassin's creed 4'ü şimdiden ne halt yediklerinin farkına vararak ilan etmelerini görene kadar, ancak tutamadım kendimi girdim yazdım. connor 4. oyunda karakterimiz değil görünüşe bakılırsa. yani ortalığı rahatlatana kadar millete yeni konu verdiler, biz oyalanırken bu rezaleti unutacağımızı düşünüyorlar. ben unutmuyorum. yarın ilk iş ac2 ve brotherhood'u geri yükleyip serinin en tatlı oyunlarını oynayacağım kısmetse.

    requiescat in pace
    nothing is true, everything is permitted

    --spoiler--
    6 ...
  6. 74.
  7. suikastçinin rüyası serisinin 4üncü oyunudur. yapı olarak önceki oyunlardan çok daha farklıdır. bazı oyun severler hiç beğenmezlerken bir çoğuda ayrılamaz. Tek solukta oynanabilicek uzunlukta olmasada tek solukta oynama çabası olan bir çok hayranı vardır.
    0 ...
  8. 73.
  9. --spoiler--
    bitmek bilmeyen sinematik görüntüler ve sikimtrak bir kurgu ile daha önceki versiyonlarının yanına bile yaklaşamayan oyun. dostum oyun demişsin ama bu bildiğin film. mısırını kolanı alıp öyle geçeceksin ekran karşısına. arada 5 dakika çatıdan çatıya zıpla, filme kaldığın yerden devam et.
    --spoiler--
    3 ...
  10. 72.
  11. AC serisinin hepsini oynadım. Genel olarak kanım en berbat oyun AC3 olmuştur. Neden derseniz bunları teker teker sıralayım;
    1)Karakter: Connor kütüğün teki. Ezio gibi asilzade bir karakterden sonra bu özürlü assassinsi oynamak çok kötü bir durum.

    2)Dönem: Oyunun içinde geçtiği dönem çok sıkıcı geldi bana. Zaten Amerikan devrimini sevmem.

    3)Tarihi yerler: Oyunda neredeyse hiç tarihi yer yok. Örneğin Ezio ile çoğu italyan şehirlerini ufak bir tur yapmıştık. Mesela şimdi hiç Roma hakkında bir bilgili olmayan biri oynadığı Brotherhood sayesinde Castel Sant'Angelo yu görse tanır.

    sanırım bu kadar yeter.
    1 ...
  12. 71.
  13. oynanış ve hikaye olarak assassin's creed 2 yi geçememiş oyundur
    2 ...
  14. 70.
  15. kısacık oyundur. oysaki çıkmadan önce en az 30 saatlik bir oynanış süresi vaat etmişlerdi. assassin's creed 2'den uzun olacağını söylemişlerdi. şimdi acı bir gerçeği söyleyeceğim. "n'ayır! bu oyun kısacık!"

    taze bitirdim ve söylemeliyim ki oyun brotherhood kadar falandı. hatta daha kısa geldi. buruk bir tat bıraktı bitişiyle. keşke daha uzun olsaymış. keşke ubisoft'un dediği kadar uzun olsaymış. bir daha sana güvenmeyeceğim ubi!

    neyse, oyun benim için daha bitmedi. daha geliştirilecek bir köyüm var. multiplayerda öldürülecek adamlar, ele geçirilecek bölgeler, yapılacak yan görevler, oynanacak damalarım var! (normal zamanda dama falan hayatta oynamam ama bu oyunda oynamanın tadı ayrı be!) ayrıca special edition'a özel "a dangerous secret" diye bir gemi savaşı görevi ve ubisoft'un dediğine göre tam 1 saar süren "benedict arnold" görevim var. uplay'den onları da aktifleştirip oynayacağım bir ara, ama hemen bitsin istemiyorum. sonuçta artık yeni assassin's creed oyunu en az 2 sene sonra çıkacağı açıklandı. *
    bu özel görevlerle ilgili yorumlarımı da oynayınca yazarım.
    0 ...
  16. 69.
  17. 68.

  18. izlemeye buradan başlayın a dostlar.
    1 ...
  19. 67.
  20. 35 partını toplam 11 saat boyunca film gibi izlediğim oyun.
    sizde izleyin.
    cidden çok güzel bir aktivite.
    3 ...
  21. 66.
  22. saatler süren bir oynamanın ardından söyleyebilirim ki; bu oyun olmuş.

    oyuna pek çok yenilik gelmiş. ama bu yenilikler eski bazı özellikleri götürmüş. örneğin oyunda artık çocuklar var. şehirde, orada burada, etrafınıza toplanıp "hiya huha kiya!!" gibi tuhaf sesler çıkarıyorlar. e dolayısıyla artık sivilleri öldüremiyoruz. bunun dışında ağaca tırmanma özelliği gelmiş. iyi hoş ama çatılar işlevini çok kaybetmiş. eski oyunlarda çatıları ezberlemiş, her yere çatılardan giden ben, bu oyunda çoğunlukla yerdeydim. çünkü çatıların %60-70'i birbirine uzak ve arada ip mip nadiren var.

    hayvanlar yeni özellikler kazandırmış oyuna. domuz, tavuk, hindi, keçi, koyun, inek, kedi, köpek (bekçi köpeği hariç) bir işe yaramıyorlar. süs olsun diye şehirde varlar. ormanda ise tavşan, geyik, ayı, tilki, kunduz gibi vahşi hayvanlar var. bunları avlayıp derilerini satabiliyoruz. ama bazı hayvanlar da size saldırıyor. örneğin ayılara bulaşmak döt istiyor.

    şehir ise pek ilgimi çekmedi açıkçası. "nerede venedik, nerede floransa, nerede roma, nerede istanbul" dedim. boston ve new york o dönemde şehirden çok köyü anımsattı bana. kendimi bir köyde dolaşıyor gibi hissettim. çatılar desen, zaten artık kullanılmıyor neredeyse. ubisoft amerikayı seçerek hakikaten aptallık etmiş bence. herhangi başka bir avrupa şehrinde geçebilirdi oyun. veya embers'da ezio'nun yanına çinli bir kız gelmişti. bir uzak doğu hayranı olarak umutlanmıştım yeni oyun çin'de geçecek diye. olmadı. ubi reyiz bunu uygun görmüş. olsun, boston ve new york kar yağışı olduğu zaman gerçekten güzel olabiliyor.

    orman çok büyük. fast travel (hızlı seyahat, ışınlanma gibi bir şey) denen şeyi çözemedim. hala ormanda at koşturarak göreve gidiyorum ve bu çok uzun sürüyor. ormanı ciddi ciddi orman yapmışlar ve hiç bir yer düz değil. kayalıklar var, dağlar var. atınızın takılması için pek çok şey var. illa ormanı yürüyerek bitireceksiniz yani. şehirde atla dolaşmak, ormanda atla dolaşmaktan kat kat daha kolay (brotherhood'un aksine)(gerçi brotherhood'da orman yoktu)

    yeni dövüş sistemine geçelim. benim hoşuma gitti. en azından revelations'daki gibi mal mal düşmanla birbirinize bakmıyorsunuz. brotherhood'daki gibi basit de değil. tek tuşla havalı bir şekilde 4-5 adamı öldüreyim yok. artık dövüşlerin sizin kontrolünüzde olduğunu hissediyorsunuz. hareketleri connor değil de siz yapıyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz. oldukça akıcı. eski oyunlara göre daha zor (bunun bir sebebi de can doldurucu ilaçlarımızın artık oyunda olmaması). ama ortalama bir oyuncunun çok zorlanacağını sanmam.

    şimdiiiiiik, connor'ı sevdik mi? internette baktığım pek çok yorumda "bir ezio değil" "ezio'nun tırnağı olamaz" diye kin kusuluyor. evet, ezio değil. ama sorun da bu ya. ezio değil o. o sosyal, etrafında onlarca dostu olan, esprili, karizmatik, kızların yedek sevgilisi * adam ezio'ydu. nasıl ezio böyle sosyalse, altair de asosyal, doğru düzgün arkadaşı olmayan, "ben işime bakarım gerisini iplemem" diyen, hayatına bir tane kadın girmiş (ve onunla da evlenmiş) bir karakterdi. karakterlerin kişilikleri farklıdır. connor daha değişik. hafif altair'imsi, ama daha bilgisiz, ona küçüklüğünden beri yol gösteren biri yok (sonradan gelen zenci adam hariç). adam hayatın silsilesini yemiş. şimdi burada spoiler demek istiyorum, bu satırın devamını okumayıp alt satıra geçiniz. spoiler spoiler anası ölmüş, öldüren bubasının arkadaşı, bubası desen zaten ipne. neyse, spoiler olmasın. daha ben de oyunu bitirmedim zati.

    spoiler yemek istemeyenlerin geldiği satır burası. devam edeyim. multiplayer benim assassin's creed'deki ilk multiplayer deneyimim oldu. brotherhood'u takmamıştım. revelations'da çok heveslenmiştim ama olmadı. sonunda bunda hayalimi gerçekleştirdim. ve diyebilirim ki, singleplayer'dan daha fazla zaman harcadım. halbuki o kadar eleştirilirdi ac mp'si, "çok sıkıcı, heyecan yok" diye. herkes birbirini kesiyor doğruyor. daha nasıl bir heyecan bekleniyor anlamadım. bizi belli bir alana salıp dövüştürecek değiller ya. oyun suikast oyunu. mp de bunun üstüne kurulu olacak tabii. ama çok eğlenceli. bence yabana atmamak lazım. favori karakterim kancalı, siyah kıyafetli, şapkalı ve maske tarzı yüzünde örtü olan karakter. bazen başkası kapınca deli oluyorum. çok sevdim o karakteri. * nickimi de yazayım (gerçi nasıl bulunuyor bilmiyorum) bilen biri arkadaş ekler (arkadaş ekleme var mı onu da bilmiyorum. daha çözmeye çalışıyorum) surarda2. ama ps3'de ona göre. network nickim de surarda2. türklerin mp'ye gelmesini isterim. yabancılar bazen tuhaf tuhaf dillerde mikrofonla konuşup kafa skiyolar, sinir oluyorum.

    bunun dışında son olarak şunu söylemeliyim ki oyunu oynarken kendimi assassin's creed serisinden bir oyunu oynuyor gibi hissetmedim. sanki çok farklı bir oyunmuş gibi geldi. e nereden nereye hakikaten. ilk oyunla 3. oyunu karşılaştırın bi. aynı serinin devamı gibi gelmiyor hiç. e tabii bunun bir sebebi yine şehir seçimi. inşallah gelecek oyunda adam akıllı bir avrupa şehri veya uzak doğu şehri seçerler. (kalbim uzak doğuda hala) *

    --spoiler--
    bu arada söylemeden geçemeyeceğim. connor'ın babasının charles lee'ye "sen artık bir tapınakçısın" dediği kısmın travması hala üzerimde. o sahneyi düşündükçe uykularım kaçıyor. yemekten içmekten kesildim. o kadar süre biz bir tapınakçıyı mı oynamışız lan?! yine tüylerim diken diken oldu.
    --spoiler--
    0 ...
  23. 65.
  24. bu kadar uzun süren bir seriyi hala canlı tuttukları için ubisoft'u tebrik ettiren oyundur. connor kenway'a alışmak biraz sürdüyse de, yerli amerikan havasıyla sevdiğim karakterlerden olmuştur.
    0 ...
  25. 64.
  26. 63.
  27. ön siparişle orjinal aldığım halde bitirmem bu kadar uzun sürmüş olan oyundur. dur bir dinle hele neden böyle.

    --hafif spoiler--
    -bir kere oyun zor değil arkadaş 35 adamın arasına dal hepsini doğra çık. nerede eski kendini belli etmeden suikast yapmak için kafayı yediğin görevler. nereden tutsan elinde kalıyor oyun. assassin'lik bitmiş aga.

    - karakterimiz çok çok çok zayıf. altair ve ezio gibi iki baba karakterden sonra hiç bir derinliği, felsefesi, mizahı olmayan ergen kafalı connor eşeği insanı hasta ediyor. başta buralar hikaye diye öylesine geçtiğim heytham bölümlerini mumla aradık.

    - yan görevler abuk subuk. biz ki devrimde önemli rol oynamışız. muharebelerde komutanlara yardım etmişiz. sonra yaptığımız görevler? git çiçek topla, alet çantası bul.

    - ağzımız açık izlediğimiz acre, jerusalem, floransa'dan sonra amerika çok basit kalmış bunun üstüne bir de optimizasyonda batırdıkları için oyun slide showa dönüşüyor iyice. bu kadar zaman ağırdan aldım oyunu boston için patch çıkar diye ama yok ubisoft uyuyor.

    -deniz savaşları güzel eyvallah da 3 gün önce dümeni eline alan connor ne ara böyle uzman oldu? bir de herkes kaptan kaptan diye peşinde dolanıyor.

    -lee'yi öldürme olayını öyle bir sündürmüşler ki git yaklaş aha kaçtı peşinden git aha kaçtı. en sonda adam depar atıyor deli gibi biz kar kış orman şehirden şehire yardıran adam yetişemiyoruz ulan usain bolt'un atalarından herhalde bu charles lee. hem connor hem desmond hikayesinin sonları çöp.

    -heytham'ın ölümüne hiç mi hiç girmemek lazım ulan adam o bilekteki bıçağı bilmiyor mu mal mal duruyo orada. koca oyunda hapishane kısmını al gerisini at çöpe.

    -ormanlar bug kaynıyor yamaçtan atlıyorum ağaca takılıyorum adamım ilginç danslar yapmaya başlıyor.

    -oyunda o kadar çok loading var ki resident evil 2 oynadığım günler geldi aklıma. fast travel yapıyorum loading oluyor şehrin sınırında açılıyor iki adım daha atıyorum gene loading. allah kahretsin sizi.
    --hafif spoiler--

    kısacası delirttiler aga. olmamış hiç. ben ezio'yu özledim şimdiden amk. ne olur yeni bir mekan yeni bir hikaye olsun yeni oyunda bir efsaneyi lost'a çevirmeyin.
    4 ...
  28. 62.
  29. Sabırsızlıkla Beklediğim Muhteşem Bir Oyun.
    0 ...
  30. 61.
  31. senaryo böyle biter işte denilesi oyun. yakında desmond'ı oynamak dileği ile.
    0 ...
  32. 60.
  33. Sanırım bu yıl ( 2012 ) içerisinde çıkan en iyi oyun. Olmadı ilk üçe rahat girer.
    Ama bir problem var, bir sıkıntı, bir oturmamışlık.

    --spoiler--

    Ne demek istediğimi tam olarak anlamak istiyorsanız, ac 3'ü bitirin , şöyle bir hafta ac serisinden uzaklaşın ve gidin tekrar ac 1'i kurun.

    Gelelim inceleme kısmına
    Gameplay denen şeyin değişmesi beni çok ilgilendirmiyor. Yani tuşlar, karakterin silahları , yok armor yok hidden blade. Gerçekten ilgilenmiyorum, çünkü bu yeni bir oyun, başka bir deneme yapılıyor içerisinde, kötü yapılabilir, beğenilmeyebilir. Sonraki oyunda ders çıkarırlar belki, bilemem.

    Ana karakter üstüne yazmak istiyorum biraz. ister istemez herkes Connor'u , Ezio ve Altair'le karşılaştırıyor, tabi ben de. Connor diğerlerine göre zayıf, pek derinliği olmayan bir karakter. Ama lütfen bir düşünün, oyunun konusu ve işlenişi diğer oyunlar kadar incelikli mi? Ya da oyunun geçtiği ortamlarda, sizi yüksek bir binaya çıkarıp, mazarayı seyretme hissi doğuran birşey var mı? Connor, en az diğerleri kadar acı çekmiş bir assassin. Ama eksik sanırım burada başlıyor ; Ezio ve Altair bir noktadan sonra kişisel hırslarından ziyade, " kardeşlikleri" için yaşar olmuştu. Connor ise size oyun boyunca " assassin yeteneklerim var, templar öldürüyorum, assassin robe giyiyorum ama assassin değilim" havası veriyor, ve karakteri içselleştiremiyorsunuz. Biz ubisofttan her lafı üstüne kitap yazılacak, felsefi assassinler yaratsınlar istemedik. Yaparlarsa hoşumuza giderdi orası ayrı, biz onlardan sadece, " anlayan, gelişen ve aktaran" assassinler istedik. Connorda, hepsi eksik...

    Ana karakteri yazarken, içeriği de eleştirdik. Ama yeterli değil.
    Ac 3'ün başına gelen , Lost'un başına da gelmişti, cevap veremeyeceği kadar fazla soru sordu, karşılayamayacağı kadar fazla beklenti yarattı. Ve nedense, zorlama bir tarihi tercih etti, kullanabileceği nice materyal varken.

    --spoiler--

    Hayal ettiğimden kısa bir yazı oldu ama, hayal kırıklığım öyle büyük ki, tam olarak eleştiremedim bile.
    Lakin tek bir umudum var, ubisoft gibi kendini geliştirerek devam eden bir firma, bu seriyi böyle " bok " etmeye cesaret etmez. Devam oyunlarında toparlayacakları bir dağılma olarak görüyorum , aslında görmek istiyorum , bu olanları.

    Özetlemek gerekirse, birçok assassin's creed hayranını üzmüş oyundur.
    5 ...
  34. 59.
  35. ac serisinin en kötü oyunu. tamam gemi yönetmek felan iyi de revelations da ki aldıgım hazzı bulamadım. hem bu oyun cok kısa hemde konudan ayrılmışlar. bunda mesela assassin clanı kuramıyorsunuz. bide haythamı öldürene kadar canım çıktı. yandaki şişeleri felan kafasına geçirin anca öyle ölür.
    2 ...
  36. 58.
  37. 57.
  38. oyunun grafikleri ve kurgusuna söylenecek laf yok ama oynanabilirlik açısından revolution'ın yanına bile yaklaşamaz, sürükleyici değil, saçma sapan yerler gereksiz zor, ayrıca ingilizceniz yeterli değilse sakın bulaşmayın derim zira diyaloglar aşırı derecede deyim ve aksan içermekte.
    1 ...
  39. 56.
  40. Mükemmel görüntü kalitesi olan en iyi oyunlardan biridir.
    0 ...
  41. 55.
  42. amerikanın kurulmasını konu alan video oyun 15 GB boyutu vardır

    olumlu olumsuz yönlerini yazcak olursak

    -şehirler ormanlar hayvanlar harikadır
    -gemi savaşları gemiler harikadır
    -silahlar harikadır orta çağa 1700 lere uygundur

    olumsuz yönlerine gelicek olursak

    -görevleri kazıktır kurtlu bölüm ve gemi savaşlarındaki bölümler buna örnektir
    -türkçe yaması yoktur en azından alt yazılarla görevleri anlamak iyi olurdu
    -görevlerde çok konuşmalı bölümler var bunları ingilizce bilmeyenler anlamıyor bazıları uzun sürdüğü için gereksiz zaman boşa gidiyor
    -yan görevleri yok.

    bazen sıksada en iyi oyunlardan bir tanesi en azından şimdilik.

    edit : %39 olan görevden biraz sonra %79 olu verdi allahtan korkun 15 gb boyutun 13 gb boyutu cinematic.
    1 ...
  43. 54.
  44. orman olaylarına çok fazla yer vermisler(sahsen gereksiz) o şahane deniz savaslarına ise cok az yer vermisler. hikayeye degil oynanabilirlige kasmıslar.
    0 ...
  45. 53.
  46. ilk dört oyundan sonra değişik geldi. Oyunundaki karakter detaylarına çok da çalışmışlar.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük