sonunda desmond ın central vaultta ne bulacağını ve yapacağını merak ettirdiğinden oynanacak olan oyun. o değil de yaklaşık 4 yıldır serinin tonla oyunu çıktı, biz hala gerçek zamanda 5-6 ay ilerleyebildik.
televizyon reklamı yayınlanmıştır.
pek çok kişi "olmamış, assassin's creed serisinin ruhunu yansıtmamış" bir reklam olarak görüp oldukça eleştirse de, bence güzel olmuş. bunu seriyi başından beri takip edip her oyununu 3-4 kere bitiren biri olarak söylüyorum.
amerika'da geçen oyun. daha spesifik olmak gerekirse şimdiki abd'de. neyse efendim, pc versiyonu (hem de special edition) d&r'da 72 tl ye ön siparişte.
bu arada oyunun çıkmasına pek bir şey kalmadı; birisi çıkıp da sistem gereksinimlerini yazmamış:
- Supported OS: Windows Vista (SP2) / Windows 7 (SP1) / Windows 8
- Processor: 2.66 GHz Intel Core2 Duo E6700 or 3.00 GHz AMD Athlon 64 X2 6000+ or better recommended
- RAM: 2 GB (4 GB recommended)
- Video Card: 512 MB DirectX 9.0c-compliant with Shader Model 4.0 or higher (see supported list)*
gameplay videolarında izlediğimiz kadarıyla şu an için tek eksisi, düşmanların bazılarının elinde tüfekle, kılıçla artık neyse mal mal durması; yani hep birlikte değil de teker teker gelmeleri. bu konuda assassin's creed'in batman: arkham asylum, batman: arkham city gibi şaheserlerden alması gereken çok dersler var. umarım biz yanlış görmüşüzdür(!) yani çoluk çocuk oynacak diye böyle yapılmamalı. ya da bir zorluk seviyesi koysunlar %100 sync olayının yanında.
ezionun yerini tutamayan connor isimli bir suikastçiyi oynuyoruz bu sefer. ezio gibi olamıyor. ezio çapkın kopil bir italyan delikanlı iken alıp tapınakçıları titreten bir adam haline getirdiğimiz abisi ile çatılara tırmanma oyunu oynayan masum çocuktan yüzlerce insanı çekinmeden doğrayan bir suikast makinesine dönüşürken hak veriyorduk kendisine. ama bu connor olmamış. bir kere kendisini kullanıdıryor bildiğin hem kırmızılılara hem de mavililere. ve buna içerliyor da. öyle garip işte.
2nci oyun ve onun ek paketleri ile yarışamaz. öte yandan kötü bir oyun değil ama beklenti hayvan tavan olunca bu da sıçmış gibi görünüyor. daha yeni başladım aslında ve ps3 kontrolleri pek bir kötü. bırakıp pc sürümünü bekleyeceğim bu durumda açıkçası.
oynanış süresi çok uzun. 2 gündür oynuyorum anca bitti.
oyunda beni deli eden noktalar;
1. yerdeki ağaçta bile sanki yüksek bir yerden aşağı izliyormuşuz gibi pozisyon alıyor.
2. ormanlık bölümlerde çok kayboldum.
3. o siktiğimin kurtlarıyla dövüşmek çok zor. bir tuşa basıyon diğerini görüp basana kadar dibe vuruyor can. sonradan kaptım işi ama her seferinde de beceremedim.
4. senaryo uzun sürsün diye çok gereksiz işler yapmak zorunda kalıyorsunuz.
5. can alıcı bölümlerde oyunun götlüğü yüzünden çok takılıyorsunuz.(yetişemem, ölme vs.)
6. ing. yetmediği için çoğu şeyden bi sik anlamadım.
iyi yönleri;
1. gemi işi güzel, harika anasını satıyım.
2. hayvanları filan sevebiliyoruz. arada gebertiyoruz da.
3. charles lee matrix deki ajan smith gibi konuşuyor ara ara.
4. baltayı çok sevdim.
5. adam öldürürken seriye bağlıyorsanız acayip zevk veriyor. ama yine de hareket şekilleri sınırlı.
multiplayer modlari cok zevkli oyun ancak dovusme olayi yok. hedefi farkedince tek vurusta indiriyorsunuz. soyle dakikalar suren kilic savaslari olsa fena olmazdi.
an itibariyle bitirdim ve hikaye ve spoiler'ları veriyorum;
--spoiler--
oyun herkesin bildiği üzere amerikan devrimi zamanında geçiyor, oyunun ilk başlarında connor nerede diyenler olacaktır 3-5 görevden sonra geliyor merak etmeyin.
ilk oynadığımız karakterin adı haytham kenway, ingiliz bir üst düzey templar ve aynı zamanda connor'un babası. tıpkı bir assassin gibi tırmanabilir, zıplayabilir ve hidden blade sahibidir,** amulet'in açtığı central vault'u bulmak için amerikaya gider, Kaniehtí:io 'yu* esaretten kurtarır central vault'u bulmak için onun güvenini kazanır vault bulunur ancak elindeki amulet onu açan anahtar olmadığından dolayı vault açılmaz. orada Kaniehtí:io ile birlikte olur, yıllar sonra connor doğar, haytham'ın bir templar olduğunu, yaptığı planları öğrenince Kaniehtí:io onunla tüm bağlarını kopartır, connor 7-8 yaşlarındayken babası haytham'ın en sadık adamlarından charles lee ile karşılaşır ve ondan dayak yer, connor köyüne döndüğünde köyü yakılmış, ve annesini ölmüş olarak bulur.
yıllar sonra connor büyür, arkadaşlarına ormanda avlanmayı öğrettiği bir gün clan mother* onunla bir konuşma yapar ve bir poe* gösterir poe ona bişeyler yapması gerektiğini söyler, bunu clan mother'a açıkladığında archilies'i bulmasını söyler,* onu bulur, ondan assassin eğitimi ve assassin kıyafetini, hidden blade, assasin tomahawk'ı alır daha sonra archillies ona küçükken ölen oğlunun adını verir connor' ın asıl adı Ratonhnhaké:ton dur. babasının amerikada kurduğu templar organizasyonunu çökertmeye başlar.
bu yolculuğunda benjamin franklin, george Washington gibi tarihi karakterlerle tanışır hatta bazı templarları avlamak için birkaç bölüm babasıyla işbirliği yapmıştır, charles lee'nin koloni orduları içine sızdırdığı templarlar yardımıyla george Washington'ı kandırıp köyüne saldırttığı ve charles lee'nin gelip köyü yaktığını öğrenince connor washington ve babasıyla tüm bağlarını tamamen koparır, washington'nın charles lee'yi ordudan ihraç edip onu cezalandırmaması üzerine kolonilerin tarafında bulunan fransız amiralin yardımıyla templar kalesine saldırır ve babasını öldürür daha sonraları kaçmaya çalışan charles lee'yi öldürür ve ondan amulet'i alır, daha sonra köyüne geri döndüğünde herkesin köyü terk ettiğini görür clan mother'ın önceden ona verdiği poe'yi tekrar kullanır ve minerva ona amuleti kimsenin ulaşamayacağı bir yere saklamasını, zamanı gelince kullanılacağını söyler ve amuleti archilies'in evinin yakınlarındaki aile mezarlığına gömer.
bütün bunlar olurken desmond ile power source'ları toplarken manhattan, brezilya gibi yerlere gidiyoruz ve daniel cross'tan önce bunları topluyoruz, daha sonra central vault'taki köprüyü tamamlıyoruz, power source alma görevlerinden birine babasının gitmesi üzerine vidic babasını esir alır ve apple karşılığında babasını alabileceğini söyler, bunun üzerine desmond önceleri esir tutulduğu abstergo binasına gider, daniel cross'u öldürür daha sonra apple'ı kullanarak vidic'i de öldürüp oradan kaçar. connor'dan amulet'in yerini öğrendikten sonra onu alır ve vault'un kilidini açar karşısına juno ve minerva aynı anda karşısına çıkar, minerva desmond'a eğer pedestal'e basarsa dünya kurtulur ancak juno serbest kalır, insanlığa zarar vermeye çalışıp dünyayı ele geçirmeye çalışır, ayrıca dünyayı kurtarmak için kendini kurban etmek zorundasın, tüm bunların ne anlamı kalır der. juno da basmayıp kurtarmazsa da her şeyin en başa döneceğini sadece desmond ve içerdekiler sağ kalacak ve tekrar ilk çağlar ve orta çağların yaşanacağını söyler desmond minervaya "insanlığın junoya karşı koyabileceğine inanıyorum" der ve pedestal'e dokunur, dünya kurtulur ve desmond ölür.
--spoiler--
--spoiler--
efendim yeri geldiginde 10 kisiyi yere indiren suikastcimizi bir bolumde koluna iki asker girerek, hapse atiyor amk. koskoca assassinsin lan. ustune bir de o hapishanede birkac gun yatiyor, ustundeki mahkum kiyafetleriyle. oradaki elemandan yardim almasak kacamayacagiz da. zaten kacmaya calisirken de yakalaniyoruz. suikastciya bak hele. lan senin oradan hayalet gibi kaybolup arkanda sadece ruzgarini birakman lazim. neyse sonra ne mi oldu ? bir de idam edilmek icin uzunca bir yol yuruduk askerlerle halkin arasinda. lan bas git yandaki binanin catidan iste. sonrasinda idamdan da baskalarinin yardimi ile kurtuluyoruz. yoksa koskoca assassin idam edilecek. olaya bakar misin. sen altairlerin, ezio auditorelerin, veliahtisin amk. yakisiyor mu ?
oyunu bir kac dakika once bitirdim. tekrar oynar miyim? oynamam. oyun boyunca samar oglanina donduk resmen. onune gelen ayar veriyor, herkes bir seyler emrediyor, hemen yerine getiriyoruz. haytham biraz daha konussa, templar olmaya ikna olacaktik neredeyse.
karakterimiz odun gibi. lan arada bir espiri yap, birine ayar ver laf sok. where is lee diye dolaniyoruz ortalikta. kanimca achilles bizi cok erken assassin ilan etti. oyun bittiginde bile hala o kiyafeti giyebilecek seviyede degildi connor. ana dusmanimiz charles lee de malin onde gideni. hic bir gizemi yok, korkutucu yani yok. nerede o ceasare borgia psikopati, nerede lee dingili. gerci boyle assassin'e boyle dusman yakisir. amerikada gecen oyuna da boyle mal karakterler yakisir, isabet olmus.
serideki en zayıf oyun.
grafikler çok iyi, çevre çok iyi, her şey çok iyi ama kurgu desen biraz öksürür, karakterler desen "oldu o zaman" diyip kalkar gider.
2.oyunu hatırlayalım mesela, Ezio Auditore de Firenze.Connor'ı ismiyle sikti attı adam.O rönesans italyası neydi öyle? Gizem vardı bir, ağızımızı açık bırakan komplo teorileri vardı, seri boyunca intikam intikam diye dolaşsak da karizmadan fire vermiyorduk, asıl amacımızdan şaşmıyorduk, zekiydik ve bir stratejimiz vardı.
3.oyunumuza bakalım şimdi.Karakterin adı Ratonhnhaké:ton**, diğer adı Connor.Bir kızılderili kardeşimiz.Doğada büyümüş, karı-kız nedir bilmez, geleneklerine bağlı.Bildiğin köylü.Amacı nedir? Charles Lee'yi bulup köyünün öcünü almak, ülkeye adelet getirmek.sorsan nasıl yapacaksın? diye bir şey anlatamaz, mal mal bakar.ha yapacak mı? yapacak biz inanıyoruz.
haytham var bir de, en azından bir karizması, duruşu var adamın.
--spoiler--
oyunun başında haytham'dan bıkıp "hani connor? hani connor?" oluyoruz, sonra connor geliyor, "hani haytham, hani haytham?"
--spoiler--
elbette ki önceki oyunlara göre çok daha fazla geliştirilmiş, harika bir oyun motoru hazırlanmış, mevsimler çok güzel, atmosfer çok güzel iyi güzel bunlar.ama AC2'de, Brotherhood'da ulaştığım doyuma, burada yanından geçemedim ne yalan söyleyim.
connor ın çocukluk yıllarındaki bölümlerden anladığımız şekilde gayet güçlü biri. o deel de ajan smith'in bir lafı vardı ; en çok çalışması gereken kasın çalışmıyor, deyi. connor'da da bu var, ille de intikam ille de. ama bu onun suçu değil tabii. senaryoyu yazan hırtoda.
