yine hannibal'dan örnek veriyorum o zaman. will graham'in yakalandığı hastalık. dizide gördüğüm kadarıyla kişi bambaşka bir kişiye dönüşüyor ve zaman boşlukları yaşıyor.
Youtubeda bir kullanıcının aspervlogunu izlerken anlatmıştı, hastalığının tek müthiş yönünün yoğun konsantrasyon olduğunu ve sevdiği alanda adeta bir takıntısının olduğunu söylüyordu. Kızın çalmadığı enstrüman var mı bilmiyorum ve bütün o bir şeyler çaldığı videolarını ağzım açık izledim.
Otizm türlerinden biri.
Bu bireyler sözlü iletişimi kullanabilir.
Zeka seviyeleri normalin üzerinde, bireysel yeteneklere sahip insanların bir çoğuna Asperger sendromu teşhisi konulduĞunU biliyoruz.
Bunu şu örnekle açıklayabiliriz. Herhangi bir insan tatile çıktığında yanına bir çok şey almak ister ve valizini doldurur. Sonuçta gereksinim duyacaktır.
Ama bu sendroma sahip bir insan örneğin sadece diş macunu alır yanına.
Valizinde sadece diş macunu vardır.
Ama o diş macunu hakkında her şeyi bilir.
Tıpkı bu valiz gibidir zihni.
Eintein da bulunan ve diğer bir çok bilim adamında olduğu düşünülen sendromdur.
Bu sendrom bir konuya takıldığınızda her şeyi bırakıp o sorunu çözmeye çalışmaktır (yemek yemeyi bile unutabiliyorsunuz). Empati yeteneğinizi yok ediyor, asosyal olmanıza neden oluyor. Diğer bir deyişle tam bir bilim adamı özellikleri kazandırıyor. Kötü mü iyi mi siz karar verin.
bugün nöroloji polikliniğimize gelen enes isimli çocukta bulunan sendrom.
hayatımda ilk kez karşılaştım. dahilerin bu sendroma sahip olduklarına inandım zira ben hayatımda bu kadar zeki bir çocuk görmedim. 13 yaşında. sorulan sorulara öyle cevaplar veriyor ki... en sevdiği kitapları söyledi bize.. günde bir kitap okuyormuş, elinde de yeni aldığı kitapların poşeti vardı. o kadar tatlı bir çocuktu ki.. eşlik eden farklı problemleri de vardı maalesef.
ama bunlara rağmen bazı insanların gerçekten özel olduğuna inancım bir kat daha arttı.
geçen günlerde psikiyatrmdan duyduğum bir zihinsel hastalık, bende de büyük ihtimalle bu hastalık olduğunu söyledi. iyi ki annem var, onun sayesinde hastalığım hafiflemiş. ama tüm bu hayatı böyle geçirmek çok zor bir durum ve tedavisi de yok. hadi hayırlısı.
eğer çok yönlü ve geniş bir ilgi alanım olmasaydı muzdarip olduğuma dair ağlanabileceğim sendrom. fakat bir konuda hiçbir zaman uzman olamayacağımı bildiğim için bu konuda içim rahat. fakat sosyal beceriksizliğim hala kafamı karıştırmakta.
yalan söyletmeyen herşeyi doğrudan pat diye söyleten saftirik insan hastalığıdır. bayıldığım araştırdığım deli olduğum hastalıktır. oyle birini tanıyorsanız nolur bana özel mesaj atın.
edit: merak edenler için 'adam' filmi izlenebilir. ve 'lie to me' dizisindeki yakışıklıda asperger sendromludur.
bilmediğiniz konularda yazıp yanlış bilgi vermeyiniz.
asperger yaygın gelişimsel bozukluk olup erken çocukluk döneminde başlamaktadır, otizm kadar dramatik ilerlemez. oldukça da farklıdır otizmin bir türü değildir.
halk arasında donuk profesör diye isimlendirilir. duygulanımları donuk ve uygunsuz olup bir profesör edasıyla kendisinden beklenilmeyen bilgileri tıkanmadan anlatabilirler.
fıkra anlatırken dahi ciddiliklerini korurlar. genelde gülmezler. tedavisi yoktur sadece semptomları hafifleten ilaç ve terapilerle hastalığın gidişatı hafifletilebilir.
anglo-sakson ekolüne göre yaygın gelişimsel bozukluklar başlığı altında, avrupa ekolüne göre de otistik bozukluklar spektrumu başlığı altında incelenen asperger bozukluğu ya da asperger sendromu; otistik özelliklerin nispeten geri planda ya da hafif olduğu, en temel problemin sosyal iletişimde beceriksizlik olduğu, normal ya da normalin üzeri zekası olan çocuklarda gözlenen nöropsikiyatrik bir problemdir.
sıklığı tam olarak bilinmemektedir ancak isveçte 1993 tarihinde yapılan bir araştırma çocuklar için binde 3.6 gibi bir oran belirlemiştir. erkek çocuklarda, kız çocuklardan dört kat daha fazla olduğu düşünülmektedir. alan araştırması yapan kimi uzmanlarca on binde iki gibi tahmini bir oran da ileri sürülmüştür.
1944 yılında avusturyalı çocuk doktoru hans asperger tarafından; normal zekada ancak sözel olmayan iletişimi zayıf, empati yoksunu, sabit ilgi alanlarına odaklı, koordinasyon sorunları olan, konuşma şekli tuhaf ve sosyal izolasyonla tipik dört çocuk otistik nöropati terimi ile tanımlanmıştır.
1981 yılında lorna wing adlı bir ingiliz doktorun; empati yoksunu, motor koordinasyon problemleri, iletişim sorunları olan belirli bir çocuk grubunun varlığını ortaya koyması ile aynı klinik tablo uzun yıllar sonra yeniden gündeme gelmiş ve keşfeden hekime atfen asperger sendromu olarak adlandırılmış, sırasıyla da 1992 ve 1994 yıllarında icd-10 ve dsm-4 içindeki yerini almıştır
Asperger sendromunun adı Avusturyalı çocuk doktoru Hans Aspergerden gelmektedir. Asperger, 1944 yılında, tedavi için gelen sözel olmayan iletişim becerileri olmayan, yaşıtlarıyla empati kuramayan ve fiziksel olarak sakar olan çocukları tanımlamıştır.
Asperger sendromu, otistik spektrum bozukluğu içerisinde bir alt grup olarak kabul edilir. Asperger Sendromu, aynı zamanda Yüksek işlevli Otizm olarak tasnif de edinebilir. Günümüzde Asperger Sendromu için tam bir tedavi yöntemi olmasada çoğu çocuk uzmanların yardımıyla gelişimlerinde ilerlemeler gösterebilmektedir. Uzman yardımıyla gelişimlerinde ilerleme sağlanan çocukların bazıları, yetişkin bir birey haline geldiklerinde, Asperger Sendromu tanısı konulamayacak kadar belirtilerde azalma görülmektedir.