sosyal olmayan insanlara verilen ad. sanırım bu gruba giriyorum bende yeni bir ortama girdiğimde eğer hiç tanıdığım yok ise kolay kolay konuşmam. biri bir şey sorduğunda insan gibi cevaplar yine susarım. açlıktan veya susuzluktan ölsem sesimi duyamazlar.
antisosyal ile aynı anlama gelen tanımlamadır. sosyal karşıtıdır. sosyal insan toplumla asgari düzeyde de olsa anlaşır ve içinde sevgi merhamet bulunur, yaptığı bir yanlışın herhangi bir safhasından dönme ihtimali fazladır. asosyaller ise sosyal bağlara ve hayata duydukları gizli ya da açık öfke ile cinayet, gasp, hırsızlık, tecavüz ve benzeri suçları işlemeye daha fazla eğilim taşırlar. uyuştucu madde ve alkolizme yatkındırlar.
asosyal ya da antisosyal kişilik bozukluğu bizde çekingen kişilik bozukluğu ya da sosyal fobi ile karıştırılır.
bu karıştırmadan dolayı artık asosyal içe kapanık kişilik sergileyen her insan için kullanılır olmuştur, dilimizde böyle yer etmiştir ama yine de bize transfer olduğu kültürde ve bilimsel literatürde psikopat kişiler için kullanıldığını bilmekte yarar var.
% 20 ile Yazılım Uzmanı, % 19 ile Muhasebe/Finans, % 15 gibi iletişimin direkt ön planda olmadığı mesleklere uygun olurken, bunları %15 ile Aşçı,% 11 ile Web Master, % 9 ile Grafiker takip ediyor.
(bkz: http://ulu.li/u8thm8)
verdikleri sözlere pek itaat etmez asosyal insan yanlış anlaşılmasın yalancı değildirler, sadece asosyaller.
gelirim denir o an için, düşüncenin özünde de gitmek vardır ama gece olur, yatakta kendisiyle başbaşa kalan
asosyal kararını tekrar tekrar gözden geçirir. genelde verilen karar ne işim var benim orda yaa, açarım tvmi,
otururum internetimin başına ohh mis gibi şeklinde olur. sonuç olarsak asosyal hep evdedir
bir arkadaşı ''gel dışarı çıkalım.'' dediğinde, ''ne gerek var? Çıkıp napcaz sanki?'' diyendir. Geçen yaz bu gruba dahil olmakla birlikte, yaz bitene kadar bakkala bile gitmemişimdir.
herşeyi kendi içinde yaşamaya alışmış insanın zamanla bu davranışı alışkanlık haline getirerek yanlızlığı en ateşli şekilde yaşaması akabinde üzerine yapışan durum.
Temelinde özgüven eksiliği yatan kişilik bozuluğudur. Erkeklerde daha sık görülmekdedir. Karşı cinsle iletişim yok denecek kadar azdır. Bu tip insanlardan genelde zarar gelmez, iyi arkadaştırlar.
gerçekte hiç arkadaşının olmaması, insan ilişkilerinde başarılı olamamak anlamlarına gelir. insan ilişkilerinde başarılı olmak için iletişim kurarken karşısındakinin duymak istediği kadar ve duymak istediği yere kadar anlatmak gerekir. ben beceremem bunu örneğin. ya da çok fazla entelektüel ya da 'seviye üstü' olmamak gerek. ben maalesef lanet olası bir dahiyim. işte bir sürü sebebi vardır bunun gibi.. vs vs yani.
dünyadan kopuk olma ve hayatımın uzun bir evresinde yaşadığım durumdur. bende istemezdim olmayı ama kendimce haklı sebeplerim vardı.
8 yaşında oturduğumuz mahalleden taşındık. haliylen çevre, arkadaşlar, okul tamamen değişti. önce bir okula gittim, olmadı. oradaki çocuklarla yapamadım. sonra başka bir okula gittim, sonuç değişmedi. ne kadar çaba göstersem de almıyorlardı işte aralarına. ilk ve orta okul böyle bir yalnızlıkla geçti. lise desen, yine de hakkını yememek lazım. evet, serseri kaynıyordu belki ama hiçbir zaman dışlanmadım. tam tersi, hep o serseriler tarafından kollanmışımdır. ama haliylen onlarla gezip tozma olayı olmamıştı. üniversite desen, babamın işşiz dönemi, cepte para yok, pul yok. nereye gezip tozacaksın? kafada mecburen dersten başka bir şey yoktu. sene kaybetmeden bitirmem gerekiyordu ve öyle de oldu. sonuç, yalnızlık.
mahalleye gelince. evet, arkadaşlarım oldu. ama hiçbir zaman dostluk seviyesinde olmadı. efendiliğimi hep kötüye kullandılar. alay konusu olmuştum. nedenine gelince, malumunuz, erkek çocuk milleti, ergenliğe girdiğinde konuştuğu muhabbetler değişir. ben sevmezdim bu muhabbetleri. bunu yapmadığım için dalga geçilirdim. onlara ayak uyduramadım. olmadı, ne kadar çabalasamda. zaman geçince olgunlaşırlar diye düşündüm ama uzun zaman sonra birisiyle yolda karşılaştığımda hala ergenlik çağında olduğunu fark ettim bir tanesinin. bu sebeple ne mahallede, ne okulda düzgün bir çevrem olmadı. böyle olmak zorunda kaldım. hiçbir zaman kalabalık bir arkadaş grubum olmadı. ben rock-metal müzik dinleyen, konserlere, festivallere giden, fırsat buldukça sinemaya giden, kitap fuarlarını 5 yıldır kaçırmayan, gündemi sürekli takip eden birisiyim. ama konsere, fuara gitmem bile alay konusuydu bu çocuklar için. o yüzden onlar kendi çevresini yaptı, ben tek kaldım. sonuç, gene yalnızlık.
6 senedir çalışan bir insanım. şimdiki çalıştığım yerle birlikte 3 değişik yerde çalıştım. be birader, çalıştığın 3 yerde de en küçük olmak gibi bir şanssızlığa kim yakalanır acaba benden başka? hepsi evli barklı çalışanlar. kiminle gezip tozacaksın orada? sonuç, gene ve gene yalnızlık.
ama ne zaman bu 8 yaşındayken taşınmadan önce gittiğim okuldaki arkadaşlarımı buldum, hayatım tümden değişti. artık beni düşünen, beni arayan, bana gerçekten değer veren bir grubum vardı. çalışan insanlar olduğumuz için sık sık buluşamıyoruz belki ama irtibatımız hiç kopmuyor artık. sonuç, asosyalliğin sonu ve mutluluk.
edit:onlardan da hayır gelmedi a.q. saplığa devam. çevremi, şansımı sikeyim.
üniversite başladığında kurtuldum diyordum, artık herhalde arkadaş çevrem oluşur.
zira lisede sütten ağzım o kadar yanmıştı ki, yoğurt yemeyi bırakmıştım.
o arada geçen bir yıllık boşluk ise şahaneydi, resim kursu, sergiler, yetenek sınavları derken bir sürü alakalı-alakasız arkadaşım oldu. sanırım asosyal olmayan en güzel zamanlarımı 7 aya sığdırabildim o kursta.
sonra üniversite. geçen yıl başladı.
birkaç kızın arasına girdim nasıl yaptıysam. erkeklerle anlaşamıyordum. gayet güzel başlamıştı oysa, fotoğraf çekimleri için modellik bile teklif etmişlerdi.
ama her şey o ekildiğim gün başladı. yine bir modellik için üniversiteye giderken tam balcalı otobüsüne götümü dayadım ki, "gelme worldisblack biz kursa geçiyoruz işimiz çıktı" mesajı beni yıktı. zaten paranoyaklık belirtileri gösteren bir tipim, böyle bir mesajı öyle bir anda alınca tam 2 saat aralıksız yürüdüm. yürüdüm de yürüdüm, düşündüm. ice tea içtim müzik dinledim resmen erkek polyanna yı oynadım.
hiç yorulmadımda.
sonra iyice garipleşti ilişkilerim. bir sürü arkadaşım vardı ama hepsi günübirlik arkadaşlardı. dosta, kankaya dönüşemediler bir türlü, o kadar yapmacıklardı ki dönüştüremedim.
zaten bizim bölüme resim kursları beraber öğrenci getirir. bir kursun grubu tam 16 kişi ve aralarındaki bağ öyle bir bağ ki, sen o bağı aşamıyorsun. diğerleri ise ya kafa dengi olmayan şakirdler, ya da evli çocuklu kadınlardı. garip bölüm bizimkisi vesselam.
sonra ikinci döneme girdik. artık iyice saçmalamaya başlayan 1-2 arkadaş, yine yalan söylediklerine inanmaya başladığım günübirlik kankitolar derken dönemi bitirdim ve yaz tatiline çok erken girdim.
hiç ders çalışmayan bir tip olsam da notlarım gayet güzeldi. fakat arkadaş konusunda yaşadığım sıkıntıyı bir şizofren bile yaşamıyordur..
tatile girdik ve insanlar bir şeyler yapıyor. arkadaşlarla içiyorlar, sabahlıyorlar, denize neyim gidiyorlar.bir asosyalin yapabileceği en über şey şehrin en güzel bulvarında ice tea yudumlayarak müzik dinlemek sanırım.
zira kanı soğuk olan bu insanlar tek başlarına bir yerlere gidip farklı insanlarla tanışamazlar.
zaten girdikleri ortamlardakilerle tanışamıyorlar! bir de bara, cafeye gidip ortama mı girecekler? hoş böyle insan bir elin parmaklarını geçmez zaten.
ha evde teksin, hep evdesin. film izlersin kültür olur. kitap okursun kültür olur. ama bunları tartışıp paylaşacağın insanlar olmadıktan sonra.. elephant man in bile okuduğu kitapları anlattığı ziyaretçileri vardı lan.
güney illerinde ise bu asosyal işi daha zor. hele evde internet varsa daha daha zor.
şimdi burada öğüt vermem gerekirdi asosyal olmamanın kuralları ile ilgili ama yapmayacağım. ne haliniz varsa görün.
Fazla takmayın arkadaşlar.Sosyal olup kendi değerlerini kaybeden insanları gördüm bugün.Unutmayın herkesin size ihtiyacı var siz olmasanız sosyal tanımı olamazdı zaten siz asosyaller tutarlı ilişkileri tercih ediyorsunuz.Doğru olanıda budur zaten.Kendi değerlerini yok sayıp kih kih gülen insanlardan artık tiksinir oldum.Allah her şeyi bir düzene göre yaratmıştır.Onlar sosyalse sizde akıllısınızdır buyuk bir ihtimalin.Unutmayın hikmet çok önemli bir hediyedir Allah'tan.
toplumdışı insanlardır. sosyalleşmeleri için fazla üzerlerine gidilirse daha da içlerine kapanırlar. en iyisi ilgi alanlarını keşfetmek ve bu alanlara yönelik teklifler sunarak başlamaktır.
insanların varlığından haz almayan,hayatını yaşarken kaybetmiş olacaklardan ya da olmuşlardan keyif almayan/almayacak olan insandır. hemen kurtulasıdır.