sosyal olmamaktır.
ne sinema ne tiyatro ne konser ne de arkadaşları ile bir yerlere gitmek gibi eylemlerde bulunurlar.
sıkıcıdırlar. evden çıkmazlar. çok fazla arkadaşları da yoktur.
''gereksiz adam tanımamak'' arzusunun bir tezahürü de olabilir..çok sosyal tipleri de görüyoruz..kendi arkadaşlarının dertleri ile uğraşmaktan kendileri ile uğraşamaz hale geliyorlar..hiçbirşey karşılıksız değildir..arkadaşlık bile..
ayrıca asosyallik giderek kapitalistleşen dünyanın da bir realitesidir.. böyle tipler ileri kapitalist ülkelerde daha fazladır ve türkiye de kapitalistleştikçe, türkiye'de de bu türden insanların sayısı katlanarak artacaktır..
kapitalist dünyada parasız adam gereksiz adamdır çünkü..
fiziksel anlamda çirkin olan insanların toplumdan üstü kapalı bir şekilde dışlanmaları nedeniyle oluşan olgu da olabilir. fiziksel kusurlarından ötürü insanlar tarafından direkt olarak olmasa bile vücut dili ve tavırlarla aşağılandıkları için insan içine çıkmaktan çekinen insanlara özgü olabildiği gibi fiziksel olarak çirkin oldukları için kadınlar tarafından sürekli reddedildikleri ve aşağılandıkları için kendini aylarca eve kapatıp hiç dışarı çıkmayan insanları da görmüştüm. çok yazık.
kendi krallığının kralı olmaktır.
sosyal olmanın fayda-zarar oranını yeterli bulmamaktır.
insanlara katlanamamaktır.
içini açma gereği duymamaktır. kişisel sorunların bir başkası tarafından çözülemeyeceğini bilmektir.
kendine zaman ayırmaktır, sonunda ölümü üç gün sonra duyulan bir kişinin ya da gökyüzündeki tek bir yıldızın yalnızlığı kadar büyük bir yalnızlığa yapılan yolculuktur.
sürekli ölmek, ardından sürekli dirilmektir.
aslında herkesin beceremediği bir durumdur bu. çünkü kendi ile en barışık ve yine kendisi ile arkadaş olamayı çoğu insan becerememişken, bu tipteki arkadaşlarımız, daha doğrusu ''aman ne soğuk nevale'' gibi yakıştırmalara maruz bırakılan türdaşlarımızın bunu başardıkları görülmektedir.
aslında insanın doğasında asosyal olamak yatar ki bu söylediğimi şu günün evliliklerindeki çalkantılar, sosyal problemler doğrular zannımca. neden diye sormasanızda yazımın selameti açısından ve yazarlığa kabul edilme konusunda ki ısrarımdan dolayı şöyle bi açıklama getirebilirim.
bu kadar sosyal çalkantının asıl sebebi nedir dersek; bana göre insanların birşeyi paylaşamamaları... yani yalnızlıklarını.
üstteki entry'e katılıyorum kendi krallığının kralı olmak olduğundan herkes beceremez, becerende zaten sevilmez.
mutsuzluğun tam içinde bulunmaktır şuan gittiğin yönün tam tersine dön ve ilerle mutluluk orda seni bekliyor olacak sıyrılmak lazım o hastalıklı durumdan yoksa o derinliklerde tam bir ezik olarak kalacaksın.
asosyal olmak da her şey gibi izafidir. neye ve kime göre asosyalsin ya da sosyalsin... kaç arkadaşın olduğu mu etkili, onlarla ne kadar içten, samimi olduğun mu sosyallik yaftası için... çokça arkadaşın var ama sen onlara samimi davranmıyor, hatta zaman zaman aldatıyorsan da yine de sosyal sayılır mısın? yoksa az öz ama candan olsun arkadaşlarım dediğin an asosyal yaftası yapışır mı bu devirde insana... sosyal medya sosyallik midir, yoksa asosyalliğe atılan en büyük adım mı... falan falan falan işte...
daha detaylar için (bkz: kafamda deli sorular)
internetle sosyal olmaya çalışan tiplerden değildir.
Bir kaç mahalle arkadaşı vardır ama düzgün kişilerdir. Onlarla vakit geçirir. Ama asosyalim diye ne boyu kısalır ne de sesi kısılır.
sosyal paylaşım sitelerinin insanları sürüklediği durumdur. neden adı sosyal paylaşım sitesi olur onu da anlamam gerçi. asosyal paylaşım sitesi daha makul duruyor.
mal olmaktan iyidir. hakikaten malın biri olmaktansa, sorumluluk denen şeyden bi haber öküzün teki olmaktansa allah belamı versin çok çok iyidir. en azından pc başında oturur masrafsız zararsızdır. en fazla biraz sakal uzatır biraz da kilo alır. zararı kendisinedir.
eğer malsan zararı sen ve bütün yakın çevrene sirayet eder.
çağın hastalığıdır. sözde sosyalleşme aracı olan internet siteleri-programları sayesinde insanlarla fiziksel temasta bulunmakta çekinen bir nesil yetişiyor. internet kullanma yaşı düştükçe, ergenlik dönemindeki jenerasyonun içine düştüğü bu asosyallik durumu daha da artıyor. yaşasın sanal gençlik!