aslivefotokopisi

entry66 galeri0
    1.
  1. yedinci nesil yazar. hoşgelmiş sefalar getirmiş.
    0 ...
  2. 2.
  3. şimdilik sol frame ortalamasının üzerinde olan yazar. sol frame e* uymaması dileğiyle...
    3 ...
  4. 3.
  5. 4.
  6. hoşbulduk efendim ben ve fotokopim sözlükte olmaktan büyük haz duymaktadır.
    0 ...
  7. 5.
  8. 6.
  9. klavyesinin t harfinde problem olan yazar.
    entrylerinde "tüm" yerine "üm", "taşıyan" yerine "aşıyan", "türlü" yerine "ürlü" yazıyor zira. *
    bu arada hoşgelmiş tabi.
    1 ...
  10. 7.
  11. hoşgelmiş yazar, günde 5 ila 10 kez kurdugum cümledir;

    (bkz: aslı bende kalsın fotokopisini siz alın)
    2 ...
  12. 8.
  13. yazarlığını noktalama işaretleri yüzünden kaybetmiş şu an çok kötü durumda olan yazardır.
    0 ...
  14. 9.
  15. 10.
  16. okunası, sevilesi, akşamları çay içmeye gidilesi yazar.
    1 ...
  17. 11.
  18. ismini her gördüğümde şu şarkıyı hatırlatır bana;

    Bu aşkın nüshası rüzgarlarda
    Aslı bende kalacak
    Bizi hasret saracak
    Bulutlar çıldıracak.

    efes açıp camel içer(iz) bu şarkıyı dinler(iz).
    1 ...
  19. 12.
  20. kendisi nicki kadar şükela biridir.
    vallaha öyle.
    övmeye gerek yok kendisini ama emeğe saygıyı fazlasıyla hak eden gönül dostudur kendisi.
    1 ...
  21. 13.
  22. yazdıklarını beğendiğim nesildaş bir yazar.
    1 ...
  23. 14.
  24. 15.
  25. YA çok şakacı yada çok ciddi alıngan bir yazardır.
    1 ...
  26. 16.
  27. zall dan iyi geceler mesaji almış yazardır.
    0 ...
  28. 17.
  29. hayvan gibi göğüsleri, zürafa gibi bacakları, kocaman kocaman ve tavşan gibi güzel beyaz dişleri olmasının yanında izbandut gibi bir kocası olan yazardır aynı zamanda.

    tanımam etmem bir iki mesajlaştık kocasını gördüm artık mesajlaşmıyoruz.
    4 ...
  30. 18.
  31. Kendileri, yedinci nesil yazarlarından bir tanesidir. Hoşgörülü ve sıcak kanlıdır. Ayrıca: *
    0 ...
  32. 19.
  33. (#7710301) abi ne yaptın hayattan soğuttun beni!
    0 ...
  34. 20.
  35. kendisini tanımazdım. kendisini tanımayan başka bir arkadaşla karşılaştım geçenlerde. barda oturmuş tek başıma biramı içiyordum. bir yandan püpo içiyordum. elmalı tütünüm ile diğer insanların da faydalanmasını sağlamadım değil hani. o ara bar tuvaletine gitme ihtiyacı hissettim. sıra vardı. beklerken tabi önümdeki elemanla muhabbete daldım. konu küresel ısınma, domuz gribi derken aslivefotokopisi'ne geldi. bana dedi ki "tanıyor musun"... "yok" dedim "sadece ismen görmüşlüğüm var". nerden tanıdığını sordum, nickini nerden bildiğini sordum ama söylemedi ve elini çüküsüne götürerek altına kaçırma korkusu ile kaçtı bardan. şaşırdım.

    o sırada içerdeki kız çıktı. sıra bana geldi. girdim içeri. işimi gördüm. laf aramızda fena işedim. içtiğim biradan fazlasını işedim. neyse elimi yüzümü yıkadım çıktım. barmene sordum "aslivefotokopisi kim" diye... güldü, kulağıma eğildi ve "Üç Kus Has Tun Das Mun Nas Bin Yas Çun Nas Tin Kas" dedi. hasiktir amuğa goyim dedim. nereye düşmüştüm anlayamadım. herkes bir tuhaftı. barmenin yanından içkimi püpomu toplayıp bir masaya oturdum. herkes neşeli, güler yüzlü eğleniyordu. ben "dünya sikime minare götüme" tadında tek tabanca takılıyordum. püpomla kendi dumanaltı ortamımı yaratıyordum.

    sonra baktım biri girdi bardan içeri. herkes gözünü ona dikti. böyle ayyaş bir tipi vardı. herhalde aslivefotokopisi dedikleri budur dedim. meğer hatunun adı sezen imiş. çok sarhoş diye millet bakıyormuş. adını da barmenle konuşurlarken duydum zaten. hala aslivefotokopisi ile alakalı bir bilgi toplayamamıştım. hala kendisini tanımıyordum. sonra bardan çıktım. yakınlarda bir su istasyonu aradım. malum, tanımadıkları yoktur. buldum bir tane. sordum "aslivefotokopisi nerede" diye. "ben tanımıyorum" dedi. zaten kimse tanımıyordu. ben de tanımıyordum. acaba iş çıkar mı diye yol üstündeki 2 bakkala da sordum ama tanımıyorlardı. sonra ziktir et dedim ve arkadaşlarla pes'te chelsea-barcelona maçı yaptık. sonra da unuttum zaten. ama hala tanımıyorum.
    3 ...
  36. 21.
  37. bilgeliği ve sempatikliğiyle bana yardımcı olmuş yazar...* (bkz: nesildaş olmanın gururu)
    * *
    0 ...
  38. 22.
  39. --spoiler--
    gözlerimi açsamda sen çıksan karsıma
    gel beni azad et kayboldum karanlıkta
    ben bizi unutmam gitmek yakışmaz bana
    yolcuyuz hayatta sen gel otur yanıma...
    --spoiler--
    1 ...
  40. 23.
  41. Bu ne ilk isyanımdır yokluğuna, ne de son yakarışımdır.
    Sen son nefesini verip gittin gideli,
    Gözlerini kapatıp karanlığına gömüleli
    Karanlıktan korkan bir çocuğun inleyişidir kabuslarım.
    Bir yanım hasret bir yanım uçurum
    Sorgusuz sualler büyütüyorum boşluğunda
    Çığlıklarım yankılanıyor sen kokan kalbimin duvarlarında
    Bir ağlamak var boğazımda
    Kurumuş göz pınarlarımın çölündeyim şimdi
    Sana susayan benliğim,
    Nefesine muhtaç nefesim
    Sesine hasret, kokuna hasret, tenine hasret
    Kısacası sana hasret ruhum üşüyor sensizlikte.
    Karanlıkların büyüyor bu şehirde.
    Gidişinle başladı korkularım
    Gidişinle başladı çaresizliklerim, özlemlerim...
    Sahipsiz bir anahtar kadar kimsesizim şimdi
    Sen giderken kolu kanadı kırık bir kuş bıraktın
    Işıkları kapalı bir dünyada düş yaşattım
    Ve kollarımı sana açtım
    Yarattığın sonsuz dünyanda küçülürken bedenim
    Özlediğim babamdın
    Yaslandığım duvardın
    Yitirdiğim küçük kedim,
    Alacağım nefes,
    içimdeki heves
    Kocaman dünyamdın.

    Bir doğum günüydü.
    Var olmanın kendisi değildi kutlanılır olan
    Yaşamak değildi senden ziyade güzel olan
    Ben sana gelme sebebimi kutluyordum
    Ben sana giden yolları
    Ben sana açılan kapıları
    Seni görmekten başka şeye yorulmayan telaşları
    Karanlığı korkulur kılmayan varlığını
    Ben sana dair bir yaşamayı seviyordum
    Bir doğuş yarattık birbirimize
    Şimdiyse doğuşu,
    Birbirinden kopuşuydu bedenlerimizin
    Üşümesiydi ruhlarımızın
    Bir doğum gününde yitirdim seni
    Tükenen nefesine nefesimi ekletemeden
    iki yana düşen kollarını boynuma saramadan
    Ölüme yenik gücümle seni çekip alamadan yitirdim
    Yitirmeleri yitirmekti ümidim
    Senin olmadığın her şeyi gömmekti hayalim
    Seni bulmaya şükrederken kaybettim
    Seni kollarımda kaybettim
    işte o an her şeye kahrettim
    Sensiz yaşamaktan vazgeçtim
    Ruhumu yanına defnettim
    Ve nefes almalarıma sabrettim
    Sabrettikçe nefret ettim kendimden
    Yaşadıkça lanet ettim her şeyden
    Gidişinle karanlıklar korkulmaz değil artık
    Yokluğun ateşten gömlek
    Yokluğun soğuk
    Yokluğun ölüm
    Sensizlik zulüm...
    Sensizlik zulüm..!

    Yokluğunun ertesi mutluluğu bir yangında bıraktım
    Gülmeleri işkencelere attım
    Senin aksine giden adımlarımı kanattım
    Bacaklarımı kırdım
    Sana dokunmayan ellerimi bir okyanusta bıraktım
    Seni konuşmayan dillerimi kopardım
    Sana atmayan kalp atışlarımı giyotinlerle idam ettim
    Yokluğunun ertesi sensizliğe savaş açtım
    Sensiz yaşamaya davalar açtım
    Sensizliği sevdirmeye çalışanlardan kaçtım
    Beni sevmeye çalışanlardan uzaklaştım
    Kendimden kaçtım.
    Sen yoktun
    Hep içimdeydin ama hiç yoktun
    Kalbimi kör bir bıçakla kestim
    içinden seni çıkaramadım
    Çıkarıp doya doya sarılamadım
    Öpemedim güzel dudaklarından
    Bakamadım kocaman gözlerine
    Nefesime katamadım mis nefesini
    Sarılamadım sana.
    Hayaller zalim, rüyalar zalim
    Renkleri soluk
    Yüreğim donuk
    Sensizlik soğuk...

    Sen benim hayata merhabamdın
    ilk aldığım nefes ilk heves
    Yüzüme gözüme bulaştırdığım çikolatam
    Sevilen çocuk yaramazlıklarımdın.
    Dudağımda kalan dondurmam
    Mimdemdeki aşk sancısı
    ilk sigaram ilk aşkım
    ilk sarhoşluğum
    ilk kekelemem
    Bardağımdaki son damlam
    Kalbimdeki tek yaram
    Diğer yarımdın.
    Ben Aslı'ydım sense fotokopisi
    Sen aslıydın bense fotokopisi

    Hangi rüya buluşturur bizi
    Hangi yollar, hangi otobüsler gider sana
    Hangi yağmurlar bastırır gözyaşlarımı söyle!
    Hangi acımasız engel koparır beni senden
    Hangi umarsız emel vazgeçirir senden
    Hangi yıldızlar gözlerimi kamaştırır da
    Kandırır beni
    Hangi yalan ikna eder seni unutturmaya
    Hangi yalan buğusunu alır gözlerimin
    Hangisi söyle!

    Yokluğunun ertesi karanlığa gömüldüm
    Küçük bir çocuk gibi hıçkıra hıçkıra ağladım
    Hayallerinin dibinde ölmeyi bekledim.
    Bana çarpmayan kamyonlara küfrettim
    Beni enkazında çürütmeyen binaları yumrukladım
    Gövdemden ayrılmayan başımı vurdum duvarlara
    Yokluğunun ertesi her şeyden vazgeçtim
    Karanlıktan korkarken hiçbir el tutmadı sen gibi
    Hiçbir kucağın içinde kaybolmadım mutluluktan
    Hiçbir nefesin koynunda mutluluğa yatırmadım ruhumu
    Sırtlanların terkisinde büyüdü sana muhtaç isyanlarım
    Kuduz köpeklerin ortasında korktum sensizlikten
    Depremlerin içinde özledim seni
    Kasırgaların vahametinde büyüttüm içimdeki seni
    Sahipsiz bir anahtar kadar sensizim şimdi
    Yalnız ve kimsesizim
    Çaresizliğimin akarına gider başı boş hayallerim
    Sarhoş rüzgarların aldanışlarında boğulurum
    Boğuldukça biraz daha yok olurum
    Avazım çıktığı kadar bağırır
    Topuklarımı patlatıncaya kadar koşar
    Seni kaybettiğim yerde bulurum kendimi
    Sen gideli yaşamadım
    Sen gideli tat almadım
    Bir yanım donuk bir yanım soğuk
    Bir yanım hasret bir yanım uçurum
    Ben ölmek sen ölüm
    Ben aslı sen fotokopisi
    Sen aslı ben fotokopisi...
    Aslı...
    Fotokopisi...

    20.04.2010
    02:45
    Uğur Yaman
    3 ...
  42. 24.
  43. aslı isminde bir şizofren için nefis bir nik olabilirmiş.
    2 ...
  44. 25.
  45. yazarlığının silinmesini bekleyen yazar.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük