aslında zor olan şeyler , hep bir şeye başlayınca olandır. ne mesela. klişeler var ya , üniversiteye kapağı at gerisi kolay. evlen sevdiğinle , gerisi kolay , başla bir işe gerisi kolay vs vs gibi sözler. aslında hepsi bir yola girdikten sonra, devam ettirebilmek , sürdürebilmek zor olandır.
Kreşte olduğum sürede ise annemden aldığım nazi disiplinini ve sinir hastalığı etkilerini diğer çocuklara yansıtmısım. Bir kaç defa yemek saatinde herkese bağırıp ortalığı karıştırdığım için ailemi çağırmışlar. Kreşle ilgili hatırladığım tek şey Sıla adında Bebek sayılabilecek bir çocuğu salıncağa koymuşlardı üstelik sıra benimken.
Çocuk Da her indirmeye çalıştıklarında ağlamaya başlıyordu. Ben sırada bekliyorum ama nafile kız inmiyor salıncaktan. içimde öfke artık ne kadar biriktiyse salıncağa atlayıp kızın suratını ısırmışım. Zaten Sonra da beni attılar kreşten.
Baba bey maddi durumu az buçuk toplar toplamaz beni kreşe yazdırdılar. Gerçi annem yazdırdı kendi sakladığı üç beş kuruşuyla bi kaç ay kuaförlük eğitimi almak için.
Kreşe yazıldım ama hastalanmaktan kreşe gidemez oldum. Meğer benim çok temiz obsesif annem yüzünden vücudum hiç mikrop almamış. Kreşe başlayıp diğer çocuklarla salya sümük oyun oynarken diğer çocukları etkilemeyen ama alışık olmadığım için benim bağışıklık sistemimin ağzına sıçan mikroplarla tanıştım.
Ben ise annemle olan her kavgamda tuvalete kilitlendiğim için çamaşır suyu içme denemelerime devam ediyordum. Bir de çamaşır suyu içmeye çalıştım diye fırça yiyordum.
Tek başına bir çocuk yetiştirmek zor birşey ama tek başına büyümek de çok mükemmel değil.
Anneanne, babaanne,dedeler vs akraba namına hiçbirşey yoktu bir fox kids vardı. Saatlerce çizgifilm izliyorum diye onu Da kapattırdığını söyledi annem. Meğer baba bey iflas etmiş. Evdeki telefonu Da söktürdüler. Kupon biriktirerek aldığı siyah Nokia telefon ve kaç ekran olduğunu bilmediğim tv dünya ile bağlantımızı sağlıyordu. Gerçi bi ara elektrikler de kesilmişti de ödenmeyen faturalardan geri açılmıştı. Durumu çok dramatize etmeye gerek Yok.
Babam her zamanki gibi şehir dışında olduğundan. Annem bakkala giderken "ben bakkala iniyorum" eve gelince de "ben geldim" diye adamı arıyor. Arada bir de fırça yiyor "kaç saattir bakkaldasın" diye.
Bakkal da hani oyle çok uzakta değil karşı binada. Kadının hayatı 15m ilk bir çember içinde sürüyor maksimum. O yüzden sinir hastalığı falan geçirmelerini normal karşılıyorum.
Kızgınlıkları da psikolojik rahatsızlıklarıyla doğru orantılıydı haliyle.
Kadın oyun oynadığım taşları çamaşır suyuna yatırıyordu. Öyle bir temizlik hastalığı örneğidir kendisi.
Kimsenin gelip gitmediği 3 oda 1 salon evi bütün gün temizlerdi. Evde oyun hamuru sulu boya vs yasaktı haliyle. En fazla gazete kağıtlarıyla oyun oynuyordum. Kapıcının çocuklarıyla oyun oynamam da serbestti ama eve her geldiğimde saatlerce banyoya sokardı beni.
Temizliğe olan düşkünlüğü sinirini stresini ve mutsuzluğunu çözmeye yetmeyince Panikatak teşhisi ve depresyon teşhisi de konuldu.
Hep o kadar cesur olmadım tabi intihar konusunda ama annem bana her kızdığında ölmek istedim. insan sadece annesiyle yaşayınca dünyasında yer alan tek varlık annesi oluyor. Bu durumda annem ile babamın kaçarak evlenmesinin ve bulunduğumuz şehirde bizi tanıyan kimsenin olmayışı. dolayısıyla annemin de iletişim kuracak kimsesinin olmayışının payı büyüktü.
Kadın haliyle kendini temizliğe verdi. Obsesif teşhisi konuldu gerçi psikopat babam nasıl doktora gitmesine izin verdi o Da ayrı bir soru işareti.
intihar etmek aslında zor olan şeylerin başında gelir . insanın ne halt ettiğini bilmeden yaşamasından doğan depresif hareketlerin bir sonucu olabileceği gibi mutsuzluk ilgisizlik vs sebeplerden de sığabilen bir durumdur.
Küçükken annem bana kızınca ölmek isterdim. Bilmiyorum benim gibi sorunlu düşünceleri olan çocuklar var mıdır? ben ölünce çok pişman olacağını düşünürdüm. Ama ölmek o kadar kolay değildi ilk önce kendimi yüksek bir yerden atmayı denedim. Yaş 7 olunca senin için en yüksek yer 2.5 metre falan oluyor tabi...Sonuç tahmin edileceği gibi kol kırığı ve kaburga da zedelenme oldu. Şans mı şanssızlık mı siz karar verin.
