erdal demirkıran bir kitabında şöyle bir görüşü dile getiriyor: madem 150 - 200 sözcükle konuşuyoruz bundan neden yararlanmıyoruz. dünyanın çeşitli yerlerinde türkçe dil kursları açıp bir ay içinde neden bu dilimizi diğer insanlara öğretmiyoruz.
bana mantıklı gelmişti, ama tabiki 150 - 200 sözcükle konuşuyor olmamız iyi bir durum değil.
(bkz: sen şimdi gidecen ya cehennemin dibine git)