kendi fikrinden, dininden olmayan biri ölünce, bunu kendi fikrinin, inancının zaferi olarak kabul eden gafillerdir. gözleri vardır görmezler, kulakları var duymazlar, ayrıca, beyinleri var düşünmezler. bir gün kendileri de öleceklerdir, annesi de ölmüştür veya ölecektir, babası da ölmüştür veya ölecektir, idol olarak kabul ettiği kim varsa ölmüştür veya ölecektir ama bu gafil, kendi düşüncesine ters biri öldüğünde "işte alkol aldı öldü, işte yılbaşında kızlı erkekli parti yaptılar öldüler, işte içki içtiler kumar oynadılar deprem oldu onların yüzünden öldüler" diye gafilliğine gafillik katan cümleler eder.
kendinin nerde nasıl öleceğini bilmeden, kimbilir çocuğu nasıl ölecek bilmeden, annesi, babası nasıl nerde ölecek(yaşıyorlarsa) bilmeden buna, "işte böyle böyle yapanların sonu bu olur" diye yorumlarda bulunurlar. kalpleri var, anlamazlar, gözleri var görmezler, kulakları var duymazlar. ölüm sizi de bulmayacak mı sanıyorsunuz, öyle yerlerde, öyle zamanlarda bulur ki, belki de hiç anlayamazsınız, bilemezsiniz.
ölüm haberi aldıklarında bir türlü inanamazlar gerçek olduğuna. asla ölmeyeceğini düşünmekten değil ölecekleri gerçeğini düşünmemektendir bu durumları.
asla ölmeyeceğini düşünmez kimse düşünürse gafildir tabi ama şöyle bir gerçek vardır ki kimsede ansızın ölebileceğini bir türlü kabullenemez. gerçekmiş gibi gelmez sonunu göremediğimizden belki de kim bilir... düşünmek önemli değil de giderken gafil olmamak mesele.