yüz taneden bi tanesi; otobüs, uçak vb. gibi seyahat araçları için bilet satmaktır. benim gibi bi yontulmamış kütüğü bile duygu sellerine sürükleyen bu seyahat işine yardım ve yataklık yapan kişilerin yerinde 1 saat bile oturabileceğimi hayal edemiyorum, kaldı ki yolda yürüyeni çekip bankoda bilet satayım.
+ antalya' ya bir kişilik bilet alabilir miyim?
- emin misin abi, bak üzülcen falan yolda sonra?
+ ha? manyak mısın kardeşim, versene biletimi.
- abi vermeye verim de, sevdiğin falan yok mu hiç? bırakıp gidicen onu yazık bea.
+ kardeşim sorunların mı var senin kes şu bileti artık.
- ya abi sorun falan değil de, seni düşünüyoruz işte. geç sen şöyle otur bi daha düşün istersen. beklerim ben.
+ haydaa, çattık valla.
- gel vazgeç abi gitmekten ne işin var antalyalar' da. yazık günah valla kendine de burdakilere de.
+ lan sanane dallama, ver şu bileti artık işimiz gücümüz var.
- yok abi, allah seni inandırsın içim elvermiyo. elim gitmiyo bilete. şu yandaki firmadan al sen en iyisi. onlarda bağımlılık yaptı zaten, dokunmuyo gavatlara.
ayrıca bu konudaki bireysel mottomuz ' bu ayrılıklar var ya, onların ta amına koyayım ben.' dir.