(bkz: baba)
Babam tutumluluğu pek abartmış bir adamdır. Şimdiki çocuklar gibi onu , bunu, şunu al dendiğinde almaz, kızar.
Kaç yaşımda olduğumu unuttuğum küçük zamanlarımdaydım. Sirkeci taraflarında geziyorduk. Babam biraz önce yemek yediğimiz için, ekstradan bir şeyler yeme talebimizi kendi uslubuyla reddetmişti ki, bir adamla burun buruna geldik. Her halinden çulsuz olduğu anlaşılan bu adam, kömür ateşinde eriyen yağlarla parıldayan dönere iştahla ve ızdırapla bakıyordu. Belli ki, bu akşam da, pek çok diğerleri gibi karnındaki gurultular ninni olacaktı yorgan yaptığı gökyüzü altında.
Ben bunları bile daha düşünmeye fırsat bulamamışken, babama ilişti gözüm. Hızla dönerciden içeri seyirtip, biraz önce azar işitmemize neden olan bol etli döner kestirdi. Parasını ödeyip hayırlı işler dileyip, aynı hızla adamın yanında belirdi. Adam ellerine yapıştı babamın, belliki minnet duygularını sunacaktı dudaklarıyla. babam izin vermedi. Sadece "afiyet olsun, eyvallah" dedi ve arkamızı dönüp uzaklaştık.
Kriptoniti kendinden menkul bir adamdı, hem superman, hem lex luthor dı. Pek çok sevdiğine acı verirken, hiç tanımadıkları; colormatik gözlüklerini çıkarmış, pelerinli haliyle tanıdılar onu.