para değil mal değil mülk değil sevdicek değil bunların hiç birine 'asla' sahip olamam diyemem. çünkü bilemem hayat nedir bana neyi getirir.. ben neler yaşarım yahut yaşayamadan ölürüm ama bilirim ki giden geri gelmez asla sahip olamam diyebildiğim tek şey 35 yaşında kanserden vefat eden ve yalnız fotoğrafını görebildiğim yakışıklı dedemin elini öpebileceğim bir gündür. durun bi asla mı dedim.. ahirete inanan bir insan olarak asla demiyorum ve sözümü geri alıyorum. o zaman hiç bir şey sahip olunmaz değildir. ancak, dünyada sahip olamam orası bellidir..
herhangi beş duyu organlarımızdan biriyle varlığına şahit olamayacağımız şeylerdir. bu, kişiden kişiye ya da statüden statüye değişebilir. örneğin zengin adamın ferrarisi olabilir ama fakir adamın olamaz. böyle saçma bir şey işte. neden uzattım ki anlamadım (?)
bencilliklerimiz, kıskanclıklarımız, sevgilerimiz, saygılarımız, yargılarımız..kısacası ruhumuz, ruhumuzu oluşturan herşey. bizim değildir bunlar. üzerimize tutunan, yaralarımızı kapatan, kimilerinin attığı lekelerden oluşur bunlar. aslında bilinçli yaptıklarımızın bilinçsizliğidir hepsi. bunlarla yoğruluruz ve asla bilemeyiz neye sahip olduğumuzu ve olamayacaklarımızı.