insanların birbirlerine katlanamaması birbirlerini görmeleri ile başladı. böylece mutlak ve kaçınılmaz olan katlanamama sürecine girince katlanamama nedenlerinin de pek bir önemi kalmıyor bence. basit nedenler saymak istemiyorum. acaba diyorum adem ile havva hiç görmese miydi birbirini. o zaman kusursuz bir insan mı olacaktık? kusursuz insan diye bir şey yok ama. içimizde kimileri kabul etmese de daimi bir kötülük tohumu yatıyor gibi. dünyanın en iyi insanı bile aslında içindeki kötülüğün yokluğundan öte içindeki iyiliğin çokluğundan dolayı iyi insan sıfatını taşıyor. belki de yalnızca ve tamamen bize dayatılan insan eliyle oluşturulmuş bir sistemin aynı şekilde kaçınılmaz olan sonuçları bunlar. birbirimize katlanamamamız çok normal diyorum yani.
Küfürlu konuşan insanlara katlanamiyorum.
Hatta çocuk parkında oynayan çocuklara bile müdahalede bulunuyorum.
Çocuk dediğin masum bir varlıktır. Onun o temiz beynine ömrümde ağzıma almadığım kelimeler nasıl yerleşiyor anlayamıyorum. Kimden duyuyor bu çocuklar bunları. Normal şekilde kendi aralarında muhabbet ederken herhangi bir şey soyluyormus gibi küfür ediyorlar. Malesef Ağızları o kadar alışmış ki...
sokak ağzı ile konuşan insanlardan
At gözlüğü takan insanlardan
Kız erkek farketmez iğrenç bir şekilde sakız çiğneyenlerden.
Her iki kelimesinden biri küfür olanlardan.