Ben unutmaya çalışıyorum. Şaka gibi radyoda ah bu şarkıların gözü diye başlıyor ceylan ertem sözlükte vakit geçsin diyorum listenin tepesindeki başlığa bak. Sonra yok özleme, takılma, abartma, unutursun, öfff sen de be diyosunuz.
şu hayatta tahammül edemeyeceğim tek şey mantıksızlıktır. birisi mantıksız bir sey yaptığında sigortam atıyor. hatta bu yüzden iki gün önce çok çok sevdigim bir yazarın kalbini kırdım.
hah işte asla birlikte olamayacağım birini özlemek de benim bu hayattaki tek yaptığım mantıksızlıktır.
En sevdigin kulakligin bozulan sol kısmıdır. Hani coollugun bozulmasin diye takarsın ya dolu gözükürde hep boştur, bombostur. Yerini baskalariyla doldurmaya calismaktir, yine basaramamaktir. Her sey karsidir ona, kalbin haric tabi. Yillar gecsede, asla birlikte olmayacagini, olamayacagini bile bile sevmektir.
Kendini sahil kenarina atip 'yakamoz'larla onu anmaktir.
açık ve net en kötü gerçeklerden biridir. çok uzak değildir aslında sana ama konuşamazsın. açılsan olumlu karşılık alamacağını bilirsin. bırak açılmayı konuşamazsın selam bile veremezsin. her gece karanlıklar içinde ona merhaba dediğini gözleriyle sana gülüp konuştuğunu hayal edersen ama kötüsü sadece hayalde kalır. dahada kötüsü artık ona uzaktasındır kim bilir ne yapıyor ne ediyor bilmezsin. çok daha kötüsüde başka kolda ağlayıp gülmesidir...
Çaresiz hissettirrir çaresizlikte en berbat şeydir beklemeli mi yoksa unutmalı mı sürekli bu soruyu sorarsınız kendinize ama kesin bir taraf seçemezsiniz. Bunun Acısı kalbe, mideye ve kıça vurabilir. Dikkatli olmak lazım.
Çok komiktir ya. Öyle böyle değil. Anlamsızca yapılmış bir eşek şakasına dönüştürür hayatı. Aldığınız nefes ciğerlerinize uğramadan geçer gider ikliminizden bir gün bu hayat bitecek diye diye güneşi ağırlar geceye merhaba dersiniz. hep bir gün bitecek her şey diye diye. öfkeden kudurursunuz bazen. Bilmezsin sen nasıl sevdiğimi bilemezsin. nasibim değilmişsin dersiniz.
Sonra biter öyle her şey biter gençliğin ömrün hayatın. Her şeyin. Her şeyin. Her şeyin biter.
En pis hallerden biridir, evet şuan yaşadığımdır.
Onu görüyo olmama, onunla konusuyor olmama rağmen (hatta bu entryi yazarken bile), onun da bana karsı icinde farklı seyler olduğunu bilmeme rağmen onunla asla birlikte olamayacağımı biliyorum. Onun yanındayken onu özlüyorum. Sabah uyanınca onu görcem yine de özlüyorum. Ona kavusamıycam ona giden yolun sonu yok biliyorum ama yine de onu özlüyorum.
Yokluktan doğan özlemdir. insan birini özlemek ister. Malesef Bu da bir ihtiyaçtır. ilk akla gelen eski sevgili olur. Başkasıyla beraberdir veya evlenmiştir. Onu 'asla' yapan bir sıfat vardır işte. Zaten birlikte olabilme ihtimali olsa, bu kadar koymaz.
aşk özlemektir
özlenenin başrolde olduğu hayallerle yaşamaktır.
hayal kurmak güzeldir fakat ya imkansızsa kurulan hayaller?
yüreğin sızım sızım sızlarken uzaklaşmak istesin "an"dan.
hayallere dalarsın bir an ve olan olur.
kalbine saplanır bir keskin hançer.
ve anlarsın ki yasaktır hayal kurmak,
gerçekleşmesi imkansız hayaller sadece ve sadece kalbi parçalar.
acı gerçeği yüzüne yüzüne çarpar.
öylece kalakalırsın ve yüreğini söküp atmak istersin.
yap yapabilirsen, at atabilirsen.