Merhamet her insanın yüreğinde mündemiçtir. insan birinden ne kadar nefret ederse etsin eğer merhamet damarını hatırlarsa o kişiyi affedebilir. Asla, katiyen, kesinlikle gibi cümleler kurmak aslında bilinçsizce ve yanlıştır...
Kaderi ve kalbi kendi elinde olmayan insan böyle büyük sözler vermemeli. Yarın dostuyla bir ihanetten ötürü arasının açılmayacağını, öbür gün düşman bildiğine yaptığı bir iyilik yüzünden kalbinin ısınmayacağının garantisini kim verebilir? Kimse veremez çünkü Kalpler Allah'ın elindedir.
Dergâh dergisinin nisan sayısında Fatma Çolak'ın şiirinde olan şu dizeleri aklıma getirdi bu başlık:
"...geceyle vedalaş kalbim
mutlu insanları affedene kadarmış
Hüznün intikamı."
eğer karşınızdaki kişi sizi sırtınızdan bıçaklamamış, sizin arkanızdan dedikodu yapmamış, ne yaptıysa sizin iyiliğiniz için yapmış, sizin veya bir yakınınızın canına kast etmemişse yapılması gerekendir. herkesin arasında küçük sıkıntılar olabilir, küçük tatsızlıklar olabilir, ama hiç kimse mükemmel değil bu dünyada; bu yüzden bu "affetmem" dediğiniz insan yukarıda saydıklarımı yapmamış, hatta içinden gelerek sizin iyiliğiniz için davranmışsa ona en küçük hatasında sırtınızı dönmeyin. gidin konuşun. yoksa suçlu olan taraf o iken şartları eşitlersiniz, bu sefer siz de suçlu olursunuz.
hayatınıza yeri olan bir kişi için kullanılan cümledir genellikle..
bir hatası sonucu ona kırılırsınız belkide her defasında aynı hatayı yapmasına rağmen onu sevdiğiniz için göz yumup affedersiniz..
artık oda alışmıştır affedilmeye devamlı olarak aynı hatayı yeniden yapacaktır..