Güzel niyetli bir uygulama. Bu başlık altında siyasi çekişmeler hoş değil. bu uygulamanın nasıl şeffaf olabileceğini ve ihtiyaç sahiplerine faydası maksimum nasıl oluru tartışmalıyız.
Bazı riskler şunlar;
*Fırıncı askıda ekmek sayısında kendi lehine oynama yapabilir.
*askıda ekmek isteyene taze değil bayat ekmek verebilir.
*askıda ekmek ihtiyacı olmayan yağmacı kişiler gerçek ihtiyaç sahiplerinin hakkını alabilir.
*ekmek almaya imkanı yokken utanma sebebiyle alamayan olabilir.
Benim bu konuda önerim Belediye-sosyal yardımlaşma bakanlığı-diyanet organize olup mahalle mahalle sorumluluk alanları belirlenmesi yapılmalı ve yoksul durumda olan kişilerin gıda hijyen ısınma vs ihtiyaçları ile yardım etmeye niyetli kişileri arz talep noktasında buluşturmalı. Yardım eden kişi mahallesinde 20 ihtiyaç sâhibi olduğunu ve bunların aylık giderlerinin Imam-belediye Yetkilisi-sosyal yardımlaşma çalışanı ve mahalle muhtarı ile tespit edildiğini onların eli ile yaptiği yardımın ihtiyaç sahiplerine verildiğini bilmeli.
Yıllarca tüp kuyruğu, yağ kuyruğu edebiyatı yaparak oy toplayan iktidarın küçük ortağının dehşet’ül vahşet fikridir. bu fikir anası sikilen Türkiye ekonomisini nasıl şahlandıracak hep beraber göreceğiz.
Akşam üzeri yumurtalı duble pidemi almak üzere unlu mamuller dükkanına girdim. Önümdeki kişinin alışveriş yapmasını sosyal mesafe gözeterek beklerken bir anda arkam sıra bir kadın sesi yükseldi;
—abi acaba askıda pide var mı?
Tezgahın arkasındaki çalışan tok bir sesle
Kadına cevap verdi;
+ malesef yok.
Kadın kafasını eğip arkasını döndü dükkandan çıkmak üzere kaçarcasına..
Hemen kadının arkasından koştum;
/ ablacığım askıya pide geldi. Gel al.
Dedim...
Abla ve ben pidelerimizi aldık..
Ve ben şu mübarek günlerde bana bu imkanı verdiği için Allah ıma şükrettim.
En temel tüketim kalemi olan ekmeğin ihtiyacı olana bedelsiz temini en ilericisinden en muhafazakarına kadar herkes için bir haz kaynağıdır. Çoğumuz ekmek alışverişinde genellikle bu tip fırınları tercih ederiz. Kendi dünya görüşümüze göre Fırın sahibinin iyiniyetli, dürüst, yardımsever, dindar, fırsat eşitliğini savunan, anti-kapitalist birisi olduğunu düşünürüz.
Ancak hiç dikkat ettiniz mi bilmem, askıdaki ekmekler genellikle bayat olur. Bu ekmekler fırıncının zaten satamayacağı, kimsenin almayacağı ekmeklerdir. Tezgahtaki dumanı üstünde sıcak ekmek gibi değildir. iyi niyetli müşteriler toplumsal dayanışmayı sağlamak adına ihtiyacı olana ekmek alırken üretici/satıcı kar marjını korumak adına parasını aldığı halde ihtiyacı olana standart dışı, niteliksiz, kötü ekmekler vermektedir. Fırıncılık yapmış olanlar bilir bayat ekmeğin kardan zarar edilerek değerlendirildiği başka alanlar vardır.
(bkz: çıkma ekmek)
Özetle Askıda ekmek uygulaması insanların iyiniyetlini istismar etmektir.
incitmeden, acıtmadan yardım etmenin hazzını alabileceğiniz bir eylemdir.
Ne Yardım ettiğiniz insanı tanırsınız, ne de o sizi.
Usul usul, zerafetle yapılır.
Uygulamayı elestirmiyorum. Sonucta yerden deniz yildizini alip denize geri atan yaşlı adamın dediği doğru o deniz yildizi icin farketti o insanin karni doydu belki bebegi olmekten kurtuldu ama cozum bu değil.
(bkz: hatırlatma bkz ı)
kimin ne kadar ihtiyacı olduğunu bilemezsin.
gerçek ihtiyaç sahipleri zaten ihtiyaçlarını ortaya vuramayabilirler, asın ekmekleri, pideleri ihtiyacı olan rahat rahat alsın.
eskiden yapılır olsa da dizi zorlamasıyla vuku bulan gelenek. siz bir ekmeğin parasını veriyorsunuz, ihtiyacı olan kişi de fırıncıdan istiyor. şu diziler de olmasa kim hatır edecek paylaşmayı.*
maddi olanakları kısıtlı olan insanlara rencide etmeden yardımcı olmanın önemli olduğu geleneklerimizde, dünden bugüne yeniden canlanmış ve hep canlı kalmasını umut ettiğimiz yardımlaşmadır. ücretini ödediğiniz ekmeği, ihtiyacı olan bir başkası alıyor hepsi bu.
yardımın olması gerektiği biçimde sunuluşudur, yardım etmekten öte, bunu uygun biçimde gerçekleştirme özenini teşvik edicidir.
takdir edilesidir, kimin fikri ise helal olsun.
