ailenin tek erkek çocuğu olup 30 sene boyunca bir dediği iki edilmemiş şımarık erkek çocuklarına hiçbirşeyin sandıkları kadar kolay elde edilmediğini, elde edilen şeylerin ise her an için kayıpla sonuçlanabileceğini öğreten hede.
Askerligine kadar hicbibok yasamayan insana muhakkak katacak cok seyi vardir ama zaten askerde ogrenilecek seyleri gunluk hayatinda da yasamissan herhangi bisey katamaz.
Koguslardaki kokularin dayanilmaz hazzina karsi gosterilen direnc disinda.
öncelikle özgüvendir. çünkü birliğin büyüklüğüne göre değişsede çeşit adamı bir arada görmeniz mükemmel bir tecrübedir. abazalar, dindarlar, ibneler, rdm'ler, psikopatlar, jilet atmadan duramayan manyaklar, kendi halinde olanlar, akıllı geçinen mallar ve daha neler neler...
sabrı öğrettiği herkesçe malumdur. insanları idare edebilmeyi mesela. siz hiç 1000 kişinin önünde sivilde tükrüğünüzle boğabileceğiniz bir adamdan azar işittiniz mi? ben işittim sonra da pişkin pişkin askerlere dönüp;
--spoiler--
sağ baş sabit tek kol aralığı hizaya geeeel!
--spoiler--
diye bağırdım. askerlerin içlerinden;
--spoiler--
yihaa!binbaşı ne güzelde bozdu lan astek'in façasını
--spoiler--
gibi düşünmelerini bilmenize rağmen halen daha otorite sağlamaya çalışan çakma subay oldunuz mu? ben oldum ve o askerlerin arasında çok şey öğrendim. çok acı hayatlar dinledim o 12 ay süresince. şükretmeyi öğrendim en çokta. ancak hakkını vermel gerek rütbelilerden hiçbir şey öğrenmedim, onları yüzlerinde, sivilde çevresinde belki de ailesi tarafından bile siklenmeyen ezik bir adam yaşadığı ego tatminlerini gördüm sadece ve onların bu halleri bazen insanları ciddiye almamayı öğretti. velhasıl kelam askerlik çok şey öğretti diyebilirim.