askerliğimi en batıda, yani edirne'de yunanistan sınırında yapmış olmak. bir de nispeten diğer birliklere nazaran, daha düzgün insanlarla yapmış olmak gibi bir şanstır.
doğuda değil de en batıda yunanistan sınırında yapmak başlı başına zaten bir şansken, bu da yetmedi olabildiğince düzgün insanlarla karşılaştım. ha şerefsizler var mıydı? elbette evet. ama genele vurduğumuzda bunlar devede kulak gibi bir şey. ayrıca yemek aş da düzgün geliyordu. bizim karakolun özel yemek şirketiyle anlaşması vardı. neyse konumuz bu değil.
gece gece şöyle bir videoya denk geldim. aslında bu videoyu 2020'de askere gitmeden önce yine izlemiştim. ama yıllar sonra tekrar karşıma çıkınca, hakkında birkaç bir şey yazayım dedim. bu videodaki çocuğa anladığım kadarıyla devrecilik yapılıyor. ama bunun adı askerlikte devrecilik. normal ağızla bu olayı tanımlarsak, "mobbing" kelimesi daha bir uyumlu sanki.
benim anlamadığım 2 şey var, birincisi bu videodaki madur neden madur, ve neden kendini 1 gram savunmayıp da kendini neden hunharca ezdiriyor? ikincisi, bu videodaki mobbingcilerin hiç mi işi gücü yok? ya da karakterleri. ulan şu son kısımdaki kıro abi engellemeseydi belki de çocuğa sabaha kadar eziyet edeceklerdi. belli ki bu madur arkadaş korunmaya muhtaç. birinizin de niyeti iyi olamaz mı?
vallahi bir tuhaf. mobbinge uğrayan daha da bir tuhaf. hiç mi onurun gururun yok amınakoyayım ya? nasıl kendini bu kadar ezdirirsin sen? Belli ki güzelce edilen laftan anlamıyorlar. gerekirse allah ne verdiyse dal gitsin. en kötü dayak yersin, ama iyileşip geri döndüğünde sana saygıları artar ve bunları bir daha yapmaya pek cesaret edemezler. ayrıca bunların amacı önceki entrylerimde de bahsettiğim gibi sidik yarıştırmaktan başka hiçbir şey değil. seni linç edebileceklerini de düşünmüyorum o sebeple. ederlerse de belarını kendileri bulurdu, askerlikleri yanardı.
gece gece sağlam kuruldum ben bu videoya. neden bunun hakkında uzun uzun yazdım onu da bilmiyorum. yakın zamanda askere gidecek olanlara tavsiyemdir, asla bu kadar aciz ve korkak olmayın. dünyanın en kötü ortamına düşseniz bile. gerekirse gidin komutanlara şikâyet edin. onlar gerekli ayarı verecektir.
nasıl ki okul hayatım, iyi hocalar ve iyi arkadaşlar sayesinde güzel geçtiyse, askerlik dönemim de iyi komutanlar ve iyi arkaşlarım sayesinde güzel geçti hamdolsun. çok sıkı bir eğitim, devrecilik, yanında elbetteki kötü davranan lavuklarla da karşılaştık ki onlar cıvata beni yıldıramaz. acemi birliği batı, izmir, usta birliği özellikle doğuyu istiyordum, Mardin çıktı ki hamdolsun, terör bölgesi olması ve daim operasyonlar içerisinde zorluk mihnet meşakkat ve çile yanında olsa da fevkalade güzel geçti. bu konuda şanslı olduğumu söyleyebilirim. zira bölge halkı da devletçiydi ve çok yardımlarını gördük. hep birlikte mücadele ettik. bu biraz da bakış açısıyla ilgili. orada, burdan bi gideyim nah bi daha buraya gelirim diyenler de oldu isyan edenler de çünkü dönem dönem zorlandık evet ama şikayet etmememin semeresini aldım ben. yavşaklar her yerde var, onlara takılmıyacan, işine bakcan. görevini en iyi şekilde layıkıyla yaptıktan sonra kim ne yapıyorsa yapsın çok kafaya takmıcan. Allah yardım ediyor bunu ben yaşadım. orada askerken muhtarın küçük oğlu: abi sen gidince bizi unutursun demişti, ben de ona unutmam ben nankör değilim demiştim, bu vesileyle dile getirmiş olayım, askerliğim hiç kolay değildi zordu ama gerçekten güzel geçti çok şükür, izmir'e ve Mardin'e selam olsun. tüm emeği geçenlere de selam, vefa, minnet, saygı ve sevgilerimle. askerliği sevdim ve severek yaptım. bugün olsa yine yaparım. evet..
Askerliğimi Çanakkale ve izmir Selçukta yapmam. Kışın gitti. izmir'e. Sıcak olur dedim, güneş gidince o kusadasindan, denizden esen rüzgar ebemizi Mikiyirdu.