askerlik

entry1159 galeri45 video5
    233.
  1. tezkereyi aldıktan sonra bittiği zannedildiği ama aslında bitmeyen olgu.

    meğerse tezkereden sonra yılda bir kez askerlik şubesine gidip kendinizi göstermeniz gerekiyormuş, ne zamana kadar, onun belli bir yaş sınırı var zannederim 50 yaş, 50 yaşından sonra askerlikten düşüyormuşsunuz.

    Bunun anlamı şu bir şavaş çıksa, seferberlik olsa, evinize seferberlik emri gelecek, o yüzden "ben ölmedim yaşıyorum" diye orduya ispatlamanız lazım. o yüzden askerlik bu ülkede sönmüş bir yanardağ gibidir, bir daha hiç patlamayacakmış gibi duran ama her an harekete de geçebilecek gibidir.

    eğer yılda bir defa askerlik şubesine gidip kendinizi göstermezseniz onun da cezası varmış, cüzzi bir miktar ancak yıllaca uğramadıysanız askerlik şubesine yasal faizi ile beraber yüklü bir ceza gelebilir. o yüzden bu işi sallamamak gerekir.
    1 ...
  2. 232.
  3. sağınızda ilkokul mezunu bir adam, solunuzda ise bir adet bilgisayar mühendisiyle ormanda kozalak toplayabileceğiniz yegane ortam.
    6 ...
  4. 231.
  5. bu yıl içerisinde en geç ağustos'ta gidip yerinde göreceğim olay.
    0 ...
  6. 230.
  7. ilk birkaç ay kimseyle iletişim kuramadığım, kısa dönem gidip bir uzun dönem gibi döndüğüm süreçtir.
    sebebini, orada geliştirip kullandığım sözlükten birkaç kelimeyle anlatayım;
    aşurtman = eşofman
    gamuflaj = kamuflaj
    roventa karlos = roberto carlos vb.
    2 ...
  8. 229.
  9. 1 aya kadar içinde bulunacağım durum. bu ülke vatandaşı olduğum için ve bu ülke topraklarında yaşadığım için her şekilde yapmakla yükümlü olduğumdan hiç kasmıyorum bile kendimi, kasmamakta gereklidir diye düşünmekteyim. çünkü biliyorum ki dağlarda tepelerde vatanımızı kollayanlarda bizim kardeşimiz. mantıklıdır yada mantıksızdır, herkesin götünün yettiği kadarıncaymış askerlik, en azından dedem öyle diyor, biz 3 sene 4 sene gelemedik asker ocağından diyor. ve biz istanbul'un bu havasına uyy soğuk amnagoyyim derken, şuanda sıcacık evimizde ipimizle kuşağımız sikimizle taşağımız bir yaşam sürerken, sırf dağlarda -10, -20 derecelerde terörist avına çıkan kardeşlerimiz için bile gidilir askere. askerliği beğenmiyorsan gidersin ibneliğini tecil ettirirsin yahut gidersin başka ülke vatandaşı olursun kurtuluverirsin. he yok diyorsanda seve seve yapmazsan sike sike yaptirirlar insana. hele hele "ya o kadar okuduk ettik, e okul bitti tam iş hayatına atılıcakken askere mi gidilir yaaa" diyipte askerliğini tecil ettirmek için açıköğretimi bilmem kaç senede bitiren tipler yok mu, bitiriyorlar beni be sözlük.*
    3 ...
  10. 228.
  11. insanın sabrının sonuna kadar denendiği bir silahlı kurumdur. güzeldir, iyidir ama çok asker vardır ve bu -erler dahil- herkesin işini zorlaştırmaktadır.

    ilk üç hafta çok zordur. ağlamak kaçınılmazdır. ama sonrasında herşey rayına oturur ve gelir geçer zaman. cahil olmayacaksın ve çok da fikir sahibi olmayacaksın. akıllı uslu olup emirlere itaat ettiğin müddetçe iyidr askerlik...
    1 ...
  12. 227.
  13. kısa dönemi bile adamın canına okuyan, adama 5 ayda 800 saat nöbet tutturan, şanssızsan denetleme kabusunu yaşatan şey.
    1 ...
  14. 226.
  15. 225.
  16. bu işi para alarak yapan askerlerin, para almadan zorunlu yapan sivillere her türlü angarya işi, pis işi, saçma sapan hizmeti yaptırması olayına askerlik denir. o para alan askerlerin kat be kat üzerinde eğitim almış kişiler olarak gider sıçtıkları yeri cifle temizlersiniz. eğer şanslıysanız yine sizin gibi sivil olup sizin kadar eğitim almamış birine kavga dövüş temizletirsiniz o helayı.

    o iş bittikten sonra para alan asker sizi çağırır "sigara var mı la sigara, vessene bi dal" der, safsanız camel, az çok ortamı algıladıysanız cebinizde yedek tuttuğunuz viceroy paketini çıkarıp gomtana uzatırsınız. sonra o size "şafak gaç la" der, safsanız kaç olduğunu söyler topuk selamı verip çıkarsınız. kaşarlandıysanız "sizinkinden az gomtanım, zoruna gitmesin ehe he " der kafanıza fırlattığı kalemlikten kaçarak odadan çıkarsınız. sonra arkanızdan seslenir "askeeer kalemliği getirrr".

    bilmeyenler için kısa bir özetidir bu askerliğin. kısacası, acilen değişmesi ve çekidüzen alması gereken bir süreçtir.
    3 ...
  17. 224.
  18. Doğuda dostluk kardeşlik olarak yapılan görev. Fakat batıda rahat yerlerde herkesin birbiri ardından kuyu kazdığı yerlerdir. Giderken vatan için gidilir,oraya varıldığında ise en iyisinin. ...
    1 ...
  19. 223.
  20. tek kelime ile: korku.

    sevdiğin adamı tehlikeli bir bölgede asker olarak düşündükçe hele; korku üzeri elli altı.

    not: hani şehit aileleri diyorlar ya haberlerde 'vatan sağolsun' diye, büyük konuşmamak gerek ama ben sanırım öyle bir şey demezdim. devlet seni askere en berbat bölgeye göndersin hem de hiç korumasın, boku bokuna öl, sonra 'vatan sağolsun'. oldu canım. beni korumayan vatana sağolsun demem ben.
    4 ...
  21. 222.
  22. bu şubat ayında başlıyacağım şey. 24 yıllık filmim 15 aylık reklama giricek.
    0 ...
  23. 221.
  24. Fakire farz, zengine vacip olan hede.
    2 ...
  25. 220.
  26. An itibariyle kura sonuçları açıklanacak eylem. Tam olarak saat kaçta açıklanacagı belli değilmiş; kırk yıllık hakimim böyle dava görmedim.
    0 ...
  27. 219.
  28. daha askere gitmedim ben ama hep askerlik anıları duydum. en ilginci de şuydu:

    olay deniz kuvvetlerinde geçiyor. yıl 1975.1000 kişilik taburu toplamış komutan sinemaya götürüyor ve tam sinema kapısının önüne gelince komutan bağırıyor " -tabur dur! geri çark marş" askerler aklı karışık ve olanlara anlam verememiş. ve yolun ortasında komutanlardan biri "- tabur dur! çökün arkadaşlar" demiş. ve tabur oturmuş yere. komutan da tarih öğretmeniymiş. "-arkadaşlar size bir şeyler anlatıyım" demiş

    ve anlatmaya başlamış.

    bir gün şeytan askeriyeye kızmış ve askeriyeye bir ceza vermek istemiş. ve bir taburun geçtiği köprünün ayaklarını çok inceltmiş. ve saklı bi yerde beklemeye başlamış. ve tabur köşeden gözükmüş. rap rap sesleri inletiyomuş her tarafı. askerler tam köprüye gelmiş komutan "-tabur dur! geri çark marş"
    şeytan kalmış öyle. ve demiş ki "yılların şeytanıyım şu askeriyenin işine benim bile aklım ermedi." demiş

    velhasıl kelam arkadaş askerlikte yapılan işe kimsesinin aklı ermez. hiç yoktan dayak yersin. sürünürsün askerlik işte.
    0 ...
  29. 218.
  30. özgürlükten esarete giderken sondan bir önceki durak.
    1 ...
  31. 217.
  32. yaptığım sırada 86/3 askerlerin "şafak 300" diye sevindikleri anda, biz kısa dönemlerin "90 küsür gün nasıl geçecek lan" diye dert yandığımız günleri yaşamaktır.

    şimdi o 90 küsür gün bitti hatta aradan 3 seneye yakın zaman bile geçti, bu arada o şafak 300 diye sevinenlerin şafağı da bitti, aradan 1,5 sene bile geçti.

    demek ki neymiş bitiyormuş birgün, önmüzdeki günlerde asker olacak 89/4 ve 331. ksd'lere tavsiyelerim şudur

    1- sabır
    2- sabır
    3- sabır
    4- sabır
    5- sabır
    6- sabır
    7- sabır
    .
    .
    .

    89/4 ler 2011 şubat ayında, 331. ksd ler ise 2010 mayıs ayında(allah kazasız, belasız, gazi ve şehit olmadan sağ salim bitirmek nasip etsin) bu dediklerimi anlayacaklar...
    2 ...
  33. 216.
  34. 215.
  35. Mantığın olmadığı yer, görev.
    0 ...
  36. 214.
  37. türk erkeğinin kaçınılmaz bir şekilde (kaçabilirliği var da, tercih meselesi) deneyimleyeceği hadise.
    aslında olay hem çok uzun, hem de çok kısa. askerlik aşkı ile yanıp tutuşmak ve vicdani ret kavramlarını yani bu iki zıtlığı bir kenara koyarsak; askerlik, belki de en göreceli şeylerden biri. ilk gecen ve sabahından, o postalı ayağına ilk geçirişinden, ilk komutanından, yaşadığın ilk nasıl yani'nden, -nöbet tutanlar için bu kısım- tuttuğun ilk nöbetten, ilk çarşı izninden, kısa dönemsen ilk duyduğun poşet geyiğinden ve son gecene, son sabahına, son rütbeline, son traşına, son çarşına kadar kişiden kişiye ve de yerinden yerine farklılık gösteren bir hadise askerlik. ufak çaplı genellemelerin yapılabileceği noktalar da var tabiki. lakin, olayın geneli oldukça kişisel. örneklendirmek gerekirse ve bu örneği bir homojen yapı oluşturmak adına sadece kısa dönem askerlik yapanlardan verecek olursak, bu zat-ı muhterem beş ay boyunca hiç nöbet tutmadı. fakat nöbet tutmaktan ve benzer durumlardan dolayı izine çıkmak zorunda kalan arkadaşlara şahitlik etti. torpil uğruna takla atanların sonunun nice olduğunu gördü. ve daha sayısı artacak da artacak benzer örnekler.
    diyeceğim şudur ki, özellikle askere gidecek arkadaşlar, siz siz olun, rahat olun. gözünüzdeki ve gönlünüzdeki vatan savunması-vatan sevgisi hislerinizi yaşarken aslında kimseye benzemeyen bir askerlik yapacağınızın farkına varın. askerliği aradan çıkarma olarak bakan askere gidecek arkadaşlar ise, siz siz olun, siz de rahat olun. mecburiyetinizin var madem, tadını çıkarmaya bakın.
    1 ...
  38. 213.
  39. önümüzdeki günlerde 89/4'lerin ve 331. kısa dönem ve 331. dönem asteğmenlerin silah atına alınmaları, bot bağlamaları ve ayvayı yiyecekleri etkinlik.

    88/4 ler usta asker olacaklardır, artık onların havasından geçilmez, lakin en üst devrelerdir. 329. kısa dönemler ise tezkerenin müjdeleyicisi olan torunları 331. dönemlei beklemektediler. 325. dönem asteğmenler ise onlar artık komutan, onlar birşey belemiyorlar, hatta bazıları hiç bitmesin diliyorlar(eee pek birşey yapmayıp o kadar maaş almak harika birşey olsa gerek.)


    hepsine hayırlı tezkereler diliyorum...
    1 ...
  40. 212.
  41. her türk erkeğinin en verimli döneminde hayatının bi nebze kısıtlanması ve bu kısıtlama sonunda bi çok fırsatın kaçması.

    tam askerlik adam akıllı öğrenilirken haydi sizin işiniz bitti evlerinize denmesi de askerlik için yeterli cevap olabilir.
    0 ...
  42. 211.
  43. barışta ter dökmeyen savaşta kan döker. savaş zamanı asker düşmanlarınında anasının ve bacısının, ermeni yunan ingiliz..........çeteleri tarafından hunharca ırzına geçilmemesi için kanını akıtan kurum.

    edit: eğer o askerlik düşmanları ermeni yada yunan artığı iseler bişey diyemem sonuçta milli menfaatleri
    0 ...
  44. 210.
  45. kadınların üç aylık sevgililerinin yapmak zorunda olduğu bir şeyse eğer, çok zordur. nasıl geçecek o kadar ay, ne yapacağım ben dersiniz. hiçbir fikriniz yoktur bu konuda. huzursuzluk, kıskançlık, o daha gitmeden başlamıştır ayrıca. off derseniz off, öyle bi of dersiniz ki, ah diyip de mutlu olacağınız günlerin çok uzak olduğunu anlarsınız.
    2 ...
  46. 209.
  47. savaşma sanatıdır. ama heykeltıraşlık gibi değil.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük