askerliğimi askerlik şubesinde yapan bir asker olarak, askerlik şubeleriyle ilgili düşüncelerim:
-eğer orda askerlik yapıyorsanız diğer askerlere göre çok rahat edeceksiniz. başınızdaki komutan ya zorla asker yapılmış evrak işleriyle boğulmak isteyen bir genç subay olacak ya da emekliliği yaklaşmış rahata geçirilmiş bir yüksek rütbeli subay. 1.si şeker 2.si beladır.
-askerde olsanız, işinizi halletmeye de gitseniz şubedeki en tehlikeli-rahatsız edici adamşube astsubayıdır. orası onun krallığı gibidir ve bütün ego problemlerini sizin üzerinizde tatmin eder.
-sivil memurlar; götümüze girebilir endişesiyle bu kısmısansürlüyorum.
-işlerin yürümemesinin tek nedeni insanların işleri yürütmek istememesidir. komutanlar ortalıkta yoksa ne asker ne sivil memur işe elini sürmez. sizin oraya kaçta geldiğiniz ne kadar beklediğinizin bir önemi yoktur zira memur 5 te paydos edip gidecek askerde şafağı doldurup evine dönecektir. ikiside sadece zaman öldürüyordur.
- biraz aklınız varsa askerlerle ilk gelişinizde iyi ilişki kurmanız işlerinizi 10 katına kadar hızlandırır. 3 gün 8 er saat mesai harcayacağınız bi işi 2 saatte bitirebilirler.
-askerliğin doğasında olan bir çok saçmalık şubelerdede kendini gösterir. şubelerin bunun yumuşatılmış örnekleri olduğunu. askerlerin komutanların daha gevşek olduğunu unutmayın. gitiğiniz birliklerin yanında cennet bahçesi buralar.
9:20 de oradaydım... yaklaşık 90 kişilik bir kuyruk vardı. ortalama 5dk sürecek bir iş için bu kuyruk nasıl ilerlemez diye düşünürken zaman ilerledi... dostluklar kuruldu orda bekleyen diğer zavallılarla. saatlerce ayakta beklendi ve nihayet saat 15:30 da içeriye girdim. sıra geldide mi girdim? hayır önümde 20 kişi varken bir karambol yaşandı. "4 senelik mezunlar içeri" dendi ve girdik. sıraya baktığımda hala en az 100 kişi daha vardı. bu 100 kişinin içinde üniv mezunu olan başkaları da varmıydı? evet. ama onlar bu karamboldeki "4 senelik mezunlar içeri" lafını duymamışlardı. dolayısı ile bekleyişleri sürdü....
içeri girdik ve yeni bir kuyruğa girdik. askerlik şubesi duvarlarının içinde , bahçede olunan sıra çok daha modern di. artık oturabiliyorduk... oturmak? hemde rahatça... ne büyük konfor o an anlatılmaz yaşanır... 16:00 da binanın içine girebilmiştik.
orda oluşan mini kuyruğun sona ermesini de bekledik. ve büyük final.
16:35 de sıra bana geldi. ama bilin bakalım ne oldu? sistem çöktü. "bugün git yarın gel" dediler ve bir adet numara verdiler. bu numara sizi dışarda bekleyen 100 küsür zavallıdan ayıran bir şey. bu sıra beklemeden içeri girmenizi sağlayan olağanüstü birşey.
ertesi gün bina içinde imza turları attırıldı. bu da bitince artık muayne olabilecektiniz. muayne içinde aynı günün akşamı bir başka yere gitmeniz gerekmekte idi.
o iş de hallolunca bu sabah son adım için tekrar gittim. 8 de açılacak ve bayram nedeniyle yarım gün açık duracaktı şube. "akıllılık edeyim de 7 de orda olayım" dedim. fakat 7 de oraya vardığımda çok daha akıllı olan 50 kişiyi görünce dumura uğradım. 5 de gelenler bile varmış... neyseki 4 senelikler için ayrı bir sıra daha oluşturulmuş. 25 kişilik, oraya geçtim. üstelik bu sefer isimler de yazdırılmış. ümitlendik tabi. "dünkü gibi olmayacak , barbarlar gibi girmeyeceğiz medeni şekilde gireceğiz" dedik. ama ne fayda. yine karambole girdi 4 senelikler.
abartmıyorum tezkere almış kadar sevindik lan, nasıl bir çile bu? neden 5 görevlinin çalışabileceği bu sistemde genelde 1 , bazen 2 çok nadir 5ini birden gördük?
kısacası burdan çıktığınız zaman o kadar sakin o kadar ermiş oluyorsunuz ki birisi size ana avrat sövse tınmazsınız.
ayrıca bence o kapıda silahla nöbet tutan askerin görevi bir terörist saldırısına falan hazırlıklı olmak değilde cinnet geçirmek üzere olan 100 küsür insana karşı şubeyi savunmak olsa gerek. öyle bir atmosfer ki her an
Her zaman övündüğümüz askeriyenin, hem kendini hem de askere alınmayı bekleyen insanları bürokrasiden bezdirdiği yer. Küreselleşen dünyada adamlar bir ülkeden başka bir ülkeye saniyede milyonlarca dolar transfer ederken, bir askerlik durum belgesi için ilin kendi ilçesine bile faks çeken yerdir hala. askerlik ülkemizde zorunlu değilmişte biz sanki bizi askere alın diye onları zorluyormuşuz intibaı veren kurumdur. Sayın memureleri her gidişimde başka bir evrak isteyerek çıldırtmıştır beni. Yahu kardeşim ilk gelişimde ne gerekiyorsa söyle, ben de toplayım sen de kurtul ben de değil mi ama. Sonuç bugünde işimi halledemedim, hem de 4. defadır gitmeme rağmen. inat ettim onlar beni dışlıyorlar ama ben bu işi başaracam. Yani güzel ülkemde vergi daireleri bile makyajla güzelleşti ancak askerlik şubeleri ne çare. Yukarıda bir arkadaşın dediği gibi en iyisi askerlik şubesine gitmeyerek onlkarın sizi polisle bulması hem bu saye de askerliğin zorunlu olduğunu da idrak etmek mümkün olabilir. Aksi taktirde ben askere gitmek istiyooom diye yırtınır durur, yine de gidemediğinizle kalır kudurursunuz. Ha bir de sanırım bu kurumun sivil çalışanları özel bir sınavla alınıyor galiba işe. Neden mi. Ne bilem öyle geldi de biraz bana.
geçenlerde gittiğim vasat devlet kurumu. sıra aldım geçtim oturdum. 13 tane gişe var 6 tane bayan eleman birisinin ağzında sakız. diğeri arkadaşını aramış akşam ne yapacağını konuşuyor. gişeyi bekleyen iki kişiyiz. bir büyük amca bir de ben. sıra 52'de 53 bir türlü olmuyor. yaklaşık 20 dakika bomboş salonda bekledim. astsubay var bir tane elinde çay bardağı dolaşıyor etrafta. doktor deseniz almış 2 tane hatunu karşısına yazıyor durmadan. çayı elinde başarılarını anlatıyor. yanına da 2 tane er almış muayeneyi onlar yapıyor. hakikaten soğuttular beni memleketten.
unutmadan,
yanımda bekleyen o büyük amca bana yaklaşıp,
-oğlum kaç yılındayız bindokuzyüz... ??
+2012 yılındayız amca.
adam afalladı dünyası başına yıkıldı 2012 deyince.
ya bana sağlam bi kamera şakasıydı askerlik şubesinde olanlar. ya da vatandaşlıktan çıkmama sebep olabilecek saçmalıkların daniskasıydı..
kapısında beklerken ağızda sakız çakkıdı çakkıdı çiğneyip abi napabilirler ki biraz relax olun diye muhabbetlerin döndüğü , içeride ise pantolonları indir diye bir emir gelince süt dökmüş kedi gibi yüz kişinin pantolonlarını beş saniyede indirip , ip gibi oldukları yerdir.
bir işkence yeridir. sabahın köründe gidip sıraya girersiniz, akşam işinizi halledemeden, sinir küpü bir şekilde evinize dönersiniz. ardından "keşke liberal demokrat partiye oy verseymiş %47, ne güzel askerlik kalkardı" dersiniz; o derece bir yerdir. bağlı olduğunuz şubeye giderseniz işiniz daha kolaydır; eğer yabancı bir şubedeyseniz eyvah eyvah. iki gününüz geçer hiç bir işlem yapamadan. mümkünse gitmeyin, bırakın kapınıza kadar polisler askerler gelsin, sizi götürsün. en kolayı bu. allah düşürmesin.