rte'nin takdir ettiğim bir başka sözü. bu kadar bir insanın üstüne gidilirse olacağı budur. matrak başbakanımız son derece haklı bence. teröristlerle asker mücadele etmezse kim mücadele edecek? bırakalım da gelsinler o bombaları otobüslerde meydanlarda mı patlatsınlar? asker neden askerdir? işi nedir? vatanı için şehit oluyorlarsa bunda kötü olan nedir? ateş düştüğü yeri yakar Allah o ailelere yardım etsin ama sonuçta onlar asker ve bir insan vatanını savunurken öledebilir sakat da kalabilir..
rte biraz sert üsluplu ve üzerine gidildi mi patlıyor. bu da onun eksisi. ama o patlattığı sözler düşünüldüğünde gayet mantıklıdır..
m.akif ersoy un çanakkale şehitlerine adlı eserinden rte a kapak gibi bi cevap
"Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!"
iran sınırından teröristlerce açılan ateş sonucu evladımız piyade er
deniz yüzgeç şehit düştü. aynı gün akşam saatlerinde acı haber
bir binbaşı ve iki doktor nezaretinde bizlere ulaştırıldı, 2 eylül
cumartesi günü cenazesi izmir'e getirilerek 3 eylül pazar günü resmi tören ile
kadifekale şehitliğinde defnedildi.tüm bu süreç boyunca en düşük rütbeden en
yüksek rütbeye kadar tüm askeri personel gerekli tüm prosedürü eksiksiz
yerine getirmiş ve şehidimize son görevimizi layıkıyla yapmamızı sağlamıştır.
lakin devletin en önemli ikinci makamında bulunduğunuz ve de
türkiye cumhuriyeti devleti'ni ilk ağızdan temsil ettiğiniz halde,
henüz şehitlerimizin toprağı dahi kurumadan yaptığınız "askerlik yan gelip
yatma yeri değildir" açıklaması ve arkasından da sözde hatanızı düzeltmek
için verdiğiniz demeçte "askerlik turistik bir mekan değildir" demeniz
tüm ailemizde infial yaratmıştır.
nasıl bir başbakan "artık şehit haberi almak istemiyoruz"
diye feryat eden bir vatandaşına bu tür bir açıklama getirebilir?
ülkemizde milyonlarca insanın gözü kulağı son dönemde tırmanan eylemlere karşı
ne tür bir önlem paketi açıklayacağınızı duyabilmek umuduyla
size çevrilmişken, hangi düşüncelerle bu anlamsız, anlamsız olduğu kadar
da yakışıksız açıklamayı yapabildiniz bilemiyoruz.
size maddeler halinde hatırlatmak isteriz ki;
1.siz ne başbakan olmadan önce
gittiğiniz amerika birleşik devletleri'nde
görüştüğünüz kişilerin, ne de avrupa birliği'nde
müzakere adı altında
bazı ödünler verdiğiniz şahısların
değil, bizim yani türkiye cumhuriyeti
vatandaşlarının başbakan'ısınız.
2.bu tür bir açıklamayı
yapmanız gösteriyor ki; ya sarf ettiğiniz
cümlelerin hangi kişilerce nasıl algılanacağını
düşünmeden
konuşuyorsunuz, ya da bilerek ve isteyerek
şehit ailelerine ve tüm
halkımıza "çocuklarınızı askere
gönderirseniz ölmeleri gayet doğaldır" gibi bir açıklama getiriyorsunuz. bizce her
iki durumda da istifa etmediğiniz her saniye rahmetli
şehitlerimizin aziz hatırasına zarar vermektesiniz.
3.bu tarihten itibaren oğlunuz
bilal erdoğan'ın askerlik durumunun en
yakın takipçileri olacağız.
umarız ki allah bu büyük acıyı asla ne size
ne de bir başkasına yaþatmasın.
sizden yıllardır devam eden bu sorunlara bir çözüm
bulmanızı dilemek isterdik ama sahip olduğunuz ve olamadığınız
özelliklerinizi düşününce bu sorunu çözebileceğinize artık
inanmıyoruz.
son olarak ifade etmeliyiz ki, bu metin sizi
siyasi olarak yıpratmak veya iktidarınızı sarsmak amacıyla düzenlenmiş bir
muhalefet komplosu değil, evladını bazı tedbirsizlikler yüzünden şehit vermiş
bir ailenin yaptığınız açıklamalara verdiği en hafifletilmiş
cevabıdır.
bu mesajın size belki de hiçbir zaman
ulaştırılmayacağını biliyoruz.
ancak biz bu mesajı size ve tüm halkımıza ulaştırmak için elimizden
geleni yapacağız.
basbakanın talihsiz bir acıklaması olarak goruyorum. askerligin ne kadar kutsal bir vatani borc oldugunu türklerden iyi kimse bilemez. bu topraklar sehit kanlarıyle sulanarak alındı. kendisi umarım basbakanlıgın yurt dısı gezı acentası olmadıgını anlar ve gercek gorevini yapar.
farklı bir bakış açısı konacak olursa ortaya askerlik yan gelip yatma yeridir. şahsen tunceli gibi bir yerde askerliğimi yapmaktayım ve burada elan jöh * askerleri kalmaktalar. ve yaptıkları tek şey yan gelip yatmak. ha pardon bir de 52 destesi ile oyun oynamak, okey oynamak ve bol bol askere yasak olan cep telefonu ile konuşmak tıpkı diğer yasakları yaptıkları gibi.
sonra da kalkmış bilal askere safsataları. ne olcak bilal askere gidince. o da aynı askerliği yapacak. sonra da "aaa bakın bilal yan gelip yatıyor, hani askerlik yan gelip yatma yeri değildi?" diyecek bazı zümreler. nasıl bir türkiyedir ki bu insanlar gerçeklerle yüzleşmek yerine kendilerini bir iki gafa -ki bence çok doğru bir söz- adıyorlar.
bu yazdıklarımın şehit aileleri ve şehitler ile uzaktan yakından alakası yok. sadece ve sadece başbakanı eleştiren zümrelere atfen yazılmış ve bizzat kendi gözlerimle gördüklerimi aktardım. ve anladım ki başbakan haksız hem de sonuna kadar haksız...
terörün en yoğun olduğu bölgede dahi askerler hem de özel harekat askerleri kıçlarını yaya yaya okey oynayıp saat öğlen 12lerde kalkıyorsa ve dahi günlük 20 ytl görev ücreti alıyorsa, ve bunun yanında da başbakan tüm bunlara atfen *bir şehit ailesine patlamışsa ki şehit ailesine kızmakta son derece haksızdır başbakan. tekrarlıyorum şehit ailesine kızmakta son derece haksız.
yalnız başbakanın bu söyledikleri sade bir dille ele alındığında ne kadar haklı olduğunu göreceksiniz. hadi bi deneyin. çıkarın o muhalif gözlükleri ve benim dediklerimi de dikkate alarak irdeleyin başbakanın dediklerini. hadi bir deneyein bakalım sonucu ne olacak.
ama şunu tekrarlıyorum, başbakanın buradaki haklılığı, şehit ailesine kızmasını gerektirmiyor ve belki de ilk kez ben de kızıyorum başbakana o aileye kızdığı için. keşke sade bir ortamda yeri gelmişken söyleseydi de konu geniş bir perspektifte incelenseydi.
ayakta vuruluyo zaten çokçası,dümdüz olup yatarak,hayata dümdüz bi çizgi çekerek...
ölümün geçtiği yerlere boşbakanlara hatırlatılması gerek;başbakanlık yan gelip vatanı satma yeri değil...
gaf üstadı bir başbakanın yaptığı son gaftır.
Utanma duygusu alınmış bir insanın edebileceği bir sözdür.
Vatanımıza evladını şehit vermiş o mübarek insanları yapılabilecek en büyük terbiyesizliktir.
vecizeleri de hep aynı münasip yerden çıktı adeta "geliyorum" dercesine. bu da şu anki aşaması. yarın bir gün, "anayasadaki ilk üç madde de neymiş? biz onları değiştirdik çoktan" bile der. gerçi biraz daha kaba bir ses çıkar o delikten ama, söylenmez; ayıp.
6 eylül günü verdiği mülakatta durumu toparlayayım derken muhabirle şuna benzer bir diyalog geçmiştir ve artık rte gaf şampiyonluğu adayıdır
rte: ben askerliğin tanımını yaptım yanlış anladılar.. bıdı bıdı.. biliyoruz onlar canını verirler hede höde..
m:peki bir şehit ailesini arayıp diğer aileyi aramama kararı almışsınız buna ne diyeceksiniz?
rte: e komutanlara bağırıyolar kızıyolar falan.. ben onu mu dinlicem allah allah?
repliğin söylendiği andaki vücut dili daha vahimdir.hafiften sallanılarak dile getirilir. (bkz: nolmus yani edası) filmin koptugu veya geri sayımın başladığı veya dönülmez aksamdaki güneşin battığı veya bardağın taştığı veya sıdkın sıyrıldıgı....andır.ustasının deyimiyle:
the world is very different now.
"550 milletvekilinden birisi gidipte yan gelip yatarak bir şehit oluversin nasıl oluyormuş halkta bir öğrensin" diyerekten,"başbakanlık ve vekillik 20-30 korumayla gezip makatı sağlama alıpta ayar babında sözler söyleme yeri değil" diye eklenti yapılarak tepki verilmesi gereken bir söylemdir.
(bkz: sen önce sözünde dur dokunulmazlığı kaldır)
tezkere öncesi yapılan gösterilerde bir grubun attığı slogan:Çıkarsa tezkere bilal gitsin askere, idi.Tabi herkes karşısındakini kendi gibi bellermiş, kendi yavrusu akrabası soyu sopu ve bundan sonra onun soyundan olacaklar yata yata askerlik yaptığı için vatanın, gözünü kırpmadan canını feda eden evlatların analarından özür dileyeceğine utanmadan böyle bir cümle sarf ediyor.Efendi efendi bu millet yatarak kurmadı bu ülkeyi, yatanlar sadece din kisvesi altında mandacılığı savunan yabancı yaltakçılarıydı, bu ülkeyi yönetiyorsun madem biraz tarih öğren. Ey inanan ve inancını herkesin gözüne sokan bu dünyanın diğer tarafı da var unutma, cenazede helal edilmeyen haklar yakana yapışacaktır
flaş, flaş, flaş....uludağ sözlük yazarı kara hilal'den bomba haber. türk silahlı kuvvetlerinde herkesin çalışmadığını hatta binlerce yan gelip yatan olduğunu tespit ettik. bugüne kadar belgesiz konuşmayan yazar bu iddianın da belgesinin siz okuyucularına duyurmayı borç bilmektedir. işte başbakan ve hemen yanında yan gelip yatan askerler.... http://www.milliyet.com.tr/2006/09/06/cizer/c.html