sayın(!) başbakanımızın terör örgütü saldırıları sonucu askerlerimiz için söylediği şeydir. ama nedense kendi oğlu amerikadan bir türlü gelememektedir.
oğlunu amerikanya'ya gönderen zat-ı muhteremin sarfettiği, sığ ve saygısız cümle. yazık değil çünkü genç yaşta ölen gidenlere, onlar için ağıt yakan ana babalara, babasız kalmış bebeklere! ama elbette yazık değil! uğraşılcak çok daha mühim meseleler var ülkemde. türban gibi, öne çıkan her kurumu satışa çıkarmak gibi. çok doğru! başbakanlık da yan gelip yatma yeri değil! o yüzden ayakta götürülmekte bütün işler!
türk siyasi tarihine geçen söz. dünyanın hiçbir yerinde hiçbir lider bu cümleyi kurmaz. ama yurdumda kuran da baştacı yapılır. mazur görülür. işte türk halkının hoşgörüsü böyle yücedir.
Başbakan bu söz ona hatırlatıldığı vakit artık herhalde kendinden utanır. Oğlunu askere göndermeyen, halka saygı duymayan, sadece cebini doldurmaya bakan bir adamın haddine düşmemiş askeri eleştirmek. Bugün(Evet tam bugün) 12 askerimiz şehit oldu, 16 askerimizin 2 tanesinin durumu meçhul olmak üzere yaralı olduğunu izliyorsa bence bu sözleri söylediğine pişman olmuştur. Ayrıca esas meclis binası ve köşk yan gelip yatma yeri değildir. Acaba başbakanın geçen günlerde Amerikan askerlerinin vurarak öldürdüğü Türk şoföründen haberi var mıdır? Bütün bunların cevabını aslında halk olarak biliyoruz ama eşitlik ilkelerinin hepsi çiğnendiği için açıkça dile getiremiyoruz.
askerlik, askerden kaçmak için her türlü manevrayı yapmış,sözlükte tsk'yı, acımasızca eleştiren bünyelerin kaldırabileceği bir ortamda değildir. onlara önereceğimiz kitap emekli tümgeneral alaetin parmaksız'ın ;
tayyip erdoğan'ın "askerliğe" bakış açısını açık şekilde dile getirdiği laftır. onun için askerlik kendinin ve yakınlarının çocuklarına çürük raporu aldırtıp yollamadığı, sadece gariban halk çocuklarının ülkeyi koruma * adına canlarını bile ortaya koyduğu görevdir.