askerlik anıları

entry624 galeri12 video1
    25.
  1. 26.
  2. genelde etrafa hava atmak için anlatılan uyduruk hikayeler bütünü.

    Kişi, askerliği boyunca içinde bulunduğu ezikliği askerden sonra bu yolla atmaya çalışır.

    Askerlik anılarının neredeyse tamamı palavradır. Tıpkı yetişkinlerin öğrencilik ve çapkınlık anıları gibi.
    (bkz: Herkesin okuduğu sınıfın hababam sınıfı olması)
    (bkz: andersen masalları)
    (bkz: hayatımız yalan)
    2 ...
  3. 27.
  4. bir tane yazıyimde, olsun dedirten anı.

    saat 03:00
    yer: terkedilmis bir köy
    hava: çetin kış şartları
    yük: kış kamuflajı, 3 dolu şarjör, kasatura, ak -47, telsiz, kendine faydasi olmayan fener, manevi olarak 2 erin sorumlulugu
    görev: gece devriyesi
    sorumluluk sartlari: sınırlı silah kullanma yetkisi. ( karsidan ates edilmeden silah emniyeti acilmayacak )

    olay:

    tek sira halinde yurunmektedir, ses dinleme ve gozetleme ihmal edilmektedir ( -22 derecede zaten konustugumuz her kelimenin havada dondugunu gorebilirsiniz.) son istasyona varis icin 250 metre ve 4 terkedilmis mezbaha kalmistir. kosenin donulmesi sonrasinda supheli ile burun buruna gelinmis ( 10 metre ) dur ihtari cekilmistir.

    dur ihtarina uymayan supheli arkasini donup kacmaya baslamis, devriye birligi her ne kadar 20 ser kiloluk yuklere sahip olmalarina ragmen supheliyi uzun muddet takip etmislerdir.

    kış şartları ve agir yukler sebebiyle aradaki fark acilmaya baslamis, devriye komutani ( ben ) uyari atisi emri vermis fakat ak 47 nin tutukluk yapmasi sebebiyle gozcu er silahini atesleyememis, bunun uzerine devriye komutani ve yaver er silahlarini havaya doğrultup ateş açmışlardır.

    Heyecanlanan erler, silahlarini seri ye almislar ve 3 dolu sarjor u 4 saniye bitirmislerdir. karsi taraftan ates acildigini dusunup ( catisma psikolojisi ) mevzi almislar ve yardim gelmesi icin bekleme moduna gecmislerdir.

    Devriye komutani telsizle tum birliklere acil cagri yapip dagin tepesindeki yeri tarif etmeye calismistir.

    Supheli terkedilmis bir evin onunda arkadaslari ile bulusmus mevzi almislardir. Devriye komutani yetersiz ikmal ve tezerrür nedeniyle devriyesini geri cagirir, gozcu er soka girmis ve aglamaktadir. guvenli bir mevziye gecilir ve takriben 20 dakika sonra 3 askeri jeep, 2 hususi otomobil ile destek gelir.

    Saat: 04:40

    ilce jandarma komutaninin beylik silahi ve kendisi, 2 asci, 3 sofor, 3 uzman, 14 er ve erbas ile aramalara son verilmis, olaya karisan devriyenin sorgulanmasi amaciyla olaya karisan herkesin zapti tutulmustur

    ----

    (bkz: bu da boyle bir animdir)
    1 ...
  5. 28.
  6. 12 er ve erbas baslarinda 2 uzman cavusla beraber, kenevir bulma ve imha gurubu olusturulur. takim komutanlari daha once kenevir gormemislerdir, takimdaki 2 er ise taksimin arka sokaklarinda bu isten para kazanmaktadirlar.

    ve olaylar gelisir...

    9 saat süren kenevir aramalari sonunda, bir dönüm hardal otu, yarım dönüm çemcemir diye bi bitki, ve bir elma agaci tahrip edilerek kakara kikiri birlige geri donulur.
    8 ...
  7. 29.
  8. - yine bi gece nöbetteyim, hava eksi 10. bokum donuyo hacı. tam manitayla konuşuyorum...allahım bir ses, bir gürültü bağırış çağırış..
    + eeee? telefonla mı nasıl yani?
    - ehheheh severlerdi olum beni. kar maskesinin içine sokmuşum teli konuşuyorum.
    + ???
    - karıştı ortalık. dedim kesin operasyon. allahıma kitabıma gram korku varsa top olayım. ellerim mosmor soğuktan tabi. hacı tüfek beş kilo beşşşş.
    + bi dakika bi dakika! sen askerliğini izmir de yapmadın mı abi?
    - evet!!!
    + tamam abi görüşürüz!
    8 ...
  9. 30.
  10. erkeklerin anlata anlata bittiremedikleri anilardir.
    2 ...
  11. 31.
  12. hiç unutmam;

    bir gün bizim çocuklarla oturmuş yemekhanede tv seyrediyoruz. seneeee...geçen sene, kıbrıs harekatı zamanları. karartma var göz gözü görmüyor. baktım televizyonda, bizimkiler iyi çıkartamıyor. çıkarttım vurdum masaya, dedim "bu çıkartma güven, özveri, tecrübe ister" direk gittim alpaya. dedim; "albayım bana bi jet verin ben çıkartma yapmaya gidiyorum". alpay telaşlandı;
    -"puandorg oğlum aman sakin ol ciddi bir siyasi kriz çıkmasını istemeyiz di mi".
    dedim; "sakin ol albay, ve unutma ilk kanı onlar akıttı." vurdum kapıyı çıktım.
    albay ne kadar bağırdıysa da arkamdan, dur emrediyorum gitme hede hödö... ben atladım jete doğru kıbrıs... haa bu arada benim askerliğimi yakmaya kalktı şerefsiz albay, firar etti diye. tabii diyemiyor emrimden çıktı, neyse.

    atladım jete gidiyorum kıbrısa yaklaştım, baktım rum jetleri kol geziyor. yaklaştım birinin yanına jeti üzerine doğru sürdüm tırstı ibne hemen kenara çekti baktım ağlıyor. tabi ben durur muyum, durmam! baktım arkadan bi rum jeti geliyor yanıma yaklaştı pencereden bana camı aç hareketi yapıyor. açtım camı dedim;"hayırdır bilader hatalı mı kullanıyorum." rum pilot dedi;"yok puandorg'imu, eman abizim sen gelme sen gelirsen halimiz yeman! pes edezağiz!".
    dedim; "ha şöyle akıllı olun, canımı yeyin."

    ondan sonra, kıbrıs semalarında bir iki tur gösteri uçuşu yaptım, zaten o korku onlara yetti. baktım bunların hepsi kaçışıyor bir yerlere. görev tamamdır dedim kırdım jeti geri bizim garnizona.

    garnizona geldim jeti indirdim bir de ne görevim alkış kıyamet! orgeneral gelmiş, cumhurbaşkanı gelmiş hepsi beni ayakta alkışlıyor. orgeneral yanıma yaklaştı dedi;"valla puandorg ben gitsem ancak bu kadar başarılı olabilirdim, seni çavuşluktan korgeneralliğe terfi ettiriyorum.". aman allahım bu nasıl bir şeref bu nasıl bir şeref anlatamam dostlar! öğleden sonra da birleşmiş milletler genel sekreteriyle kahve içiyorduk. yaa...
    9 ...
  13. 32.
  14. "ikinci dünya savaşı sırası...

    o zamanlar ben almanya doğu orduları kumandanıyım, guderianla beraber stalingrad'a gidiyoruz. hava nasıl soğuk varya tüü... dedim ki;"guderian olm bunlar boşuna istemiyolar sıcak denizlere inmeyi bu nasıl memleket lan bi bizim münih'e bak bi de buraya ohooo..." dedim.
    "tabi olm mutter* gibi yar münih gibi diyar olmaz" dedi gülüştük. o sırada da konvoyu dağdan geçiriyoruz. ama nasıl bir fırtına yürüyemiyoruz. dedim;"lan guderian olm demedim mi ben sana moria madenlerinden gidelim diye şu ayaza bak yürüyemiyoruz". sonra baktım ordan 43. ordu kumandanı gandalf yusuf yusuf oluyor. dedim;"nooldu lan hacı gandalf pek bi bozuldun ehehe şaka yaptık olm ne güzel gidiyoz işte.". halbuki kardan önümüzü görebildiğimiz yok, herif yaş haddinden de emekli edilmedi ya, neyse, bari bir an önce stalingrad'a varsak, ne zaman varcaz lan acep diye mırıldandım. ben böyle mırıldanınca baktım yüzbaşı yoda bişieyler diyor;
    -"meditate on this i will".
    +"anlamadım" dedim, "ne diyosun olm anlamıom."
    -"meditate on this i will komtanım"
    +"bağar olm bağar duymuyom!"
    -"komtanım meditate on th..." demeye kalmadı çocuk, dağda olduğumuzu unuttuk tabi, bir çığ üzerimize düşmez mi! daha geçen 2 mamut fosiliyle beraber bizi de buldular. yaa işte öyle çocuklar zor günlerdi be..."
    6 ...
  15. 33.
  16. askerlik muayenesi için ,askerlik şubesine gittim. şubenin girişindeki iki asker güvenlik görevlisi aramak istedi üstümü. bende abi üzerimde bomba var, komutanı uçurmaya geldim dedim.

    işte o an beni aramaktan vazgeçip, - ha öyle mi? geç kardeş geç. dediler üzerimi aramadılar.
    5 ...
  17. 34.
  18. askerlik muayenesine girdik. herkes donla kaldı. işte her yerde donlu erkekler.mavi, beyaz,yeşil donlar.

    sırada bekliyorum.komutan öndeki bir donlu gence : senin kimlik fotokopisi eksik . git şu karşıdaki fotokopiciden çektir dedi.(hemen karşıda kırtasiye var , ama karşı sokağa geçmek gerek)

    komutan böyle söyleyince çocuk sıradan çıkıp, elinde kimliği ile yola çıktı. komutan arkadan bağırdı: lan pantolonunu giy, donla çıkıyor sokağa ya.lan delimisin.
    12 ...
  19. 35.
  20. külliyen yalan anılar.

    ama şu aşağıdaki diyalog doğrudur :

    + hacı ben bu gece rum tarafına geçicem.
    - niye lan manyak mısın?
    + olm rumların flamayı getirirsen askerliğin bitiyomuş.
    - yok canım daha neler.
    + valla bak, astsubaylar konuşurken duydum.
    - yok aga sakat o iş.
    + sakat makat diil abicim ben gidiyom gece.
    - olm delmesinler seni gecenin bi yarısı?
    + hepsi içiyo olm kelle oluyolar, o ara alıcam flamayı.
    - valla hacı ben karışmam, görmedim duymadım.
    + tamam kimseye söyleme.

    eleman harbiden de rum tarafına geçer, hakikaten de rum askerlerinin kelle olmasından faydalanarak flamayı alır getirir...

    ertesi gün bölük komutanının odası :

    + evladım bu flamayı sen mi alıp geldin?
    - evet komutanım.
    + peki nasıl alıp geldin?
    - komutanım gece girdim, sonra bıdı bıdı bıdı...
    + peki evladım. (çavuşa döner) senin gibi çavuşun ben gelmişini geçmişini hörö hörö... ulan pırpırını siktimin salağı, herif gece sınırı geçiyo sen uyuyo musun lan? hörö hörö hörrrhh... (çavuş altına etme noktasındadır)atın bu firari pezevengi diskoya * tutanağını da yazın getirin. Göstericem lan ben sana pasaportsuz sınır geçmeyi, seni avradını siktimin battalgazisi seni * savaş çıkarıcak başımıza pezevenk...

    Flama getiren salak soluğu hapiste alır, mahkemeye çıkarılır, firar, sınır ihlali, hırsızlık, tsk'nın şeref haysiyetini küçük düşürme gibi bir sürü suçtan yargılanır. Ne kadar hapis yattı bilmiyorum.

    Siz siz olun boyunuzdan büyük işlere kalkışmayın. Adamın götünden kan alırlar...
    30 ...
  21. 36.
  22. erkeklerin anlatarak bitiremediği askerlik anılarının, komik bölümleri.

    bölük astsubayı, takım komutanı teğmenle birlikte imza karşılığı maaş dağıtımı yapıyordur, içeri doğulu bi arkadaş girer ve olaylar gelişir:

    -mehmet, napıon lan istirahatli misin bugün sen
    -evet komutanım
    -iyi, gel bakayım maaşını al
    -(asker kalemi alır kağıda doğru eğilir)
    -bak buraya atacaksın, başka yere atarsan ağzını burnunu kırarım
    -(imza atılır)
    -(kafaya vurulur, kafa masaya çarpar, teğmen ve ben yarılırız) lan eşşolu eşşek orayamı dedim.
    -(gülerek, bir yandan kafasını tutuyor) vallahi ben yanlış gördüm komutanım.
    -(teğmen hala gülüyor) gözüne sokayım, yazıcı gülme lan koş bunun yensini çıkar.
    6 ...
  23. 37.
  24. bölüğe yeni katılış yapılmıştır, bölük olarak 3000 metre koşusu icra edilmektedir, hapisten çıkan diyarbakırlı bi askerle yan yana koşarak, askerlik hakkında fikir alışverişi yapılıyordur:

    diyarbakırlı: hele bak şimdi, şöyle yap böyle yap, şöyle olur böyle olur
    ben: (koşudan bi hal düşmüş) hıı! hıı!! sonra konuşuruz hıı! hı!
    uzman çavuş: lan mehmet, konuşma hizayı bozma sikerim seni.
    diyarbakırlı: sen kimi sikiyorsun oğlim. (ona doğru koşmaya başlar)
    uzman çavuş: (kaçar adım) ne diyon lan
    bölük: (gülerek) mehmet tamam lan boşver olum, sürünecez hepimiz şimdi
    (uzman çavuş şikayet eder)
    diyarbakırlı hapise geri döner, bölük güle güle sürünür.
    4 ...
  25. 38.
  26. yemin töreni bitmiştir. gayrıların töreni için yemekhanede toplanılır. bir yüzbaşı mikrofonun önüne geçer ve karşıda duran bir askere seslenir;
    -şşt sen! üçüncü takım, ikinci manga, dördüncü kişi elini cebinden cıkar törenin anasını s.ktin.neyse arkadaşlar töreniniz hayırlı olsun.
    6 ...
  27. 39.
  28. 15 ay yapılıp 15 sene anlatılan, anlatanın zevk aldığı anlatılanın ''yeter aq ne bitmez askerlikmiş'' dediği ,erkeklerin (bkz: regl) dönemi
    3 ...
  29. 40.
  30. anlatsan "ya yeter ne bitmez askerik anın var", anlatmasan "hiç mi anın olmaz kardeşim anlatsana" tepkilerinin alındığı anılardır.
    3 ...
  31. 41.
  32. genelde palavra olup, "palavra mı değil mi?" diye düşündürenleri de olmuyor değil. mesela;

    bir arkadaşımızın askerlik yaptığı kışlada eşekler mevcutmuş. millet de gece nöbette eşekleri düdüklermiş. birgün elemanın biri tüfeğinin kayışını eşeğin boynuna takarak kuytu bir yere çekmeye çalışmış. kuytuya çekemediği gibi eşek kaçmış ve yakalayamamış. yarın içtimada tüfeğinin askısı nerde diye soran komutana "bilmiyorum komutanım, çalınmış" diye cevap verirken eşeğin boynunda askıyla olay mahaline yaklaşması sonucu bütün örgü çökmüş. gerisi malum... pat ve küt...

    müş müş de müşmüş.

    buna inanasım gelmedi değil.
    2 ...
  33. 42.
  34. buyuk baskan a. yildirim kisisinin anlatacak bir seyi olmadigi bir alandir. millet anlatirken arkadas meclisinde sessiz kalmak pek te lezzetli bir sey olmasa gerek.*
    1 ...
  35. 43.
  36. cem yılmazın en güzel anlattığı konulardan biri.
    2 ...
  37. 44.
  38. kızlara dinlemekten bıktıkları erkeklerinse anlatmaktan bıkmadıkları sorunsal.
    1 ...
  39. 45.
  40. birçoklarının en rahat yerlerde askerlik yaptıktan sonra buna rağmen bazen şikayet ederek anlattıkları başından geçen olaylardır.. bazıları için ise pkk'nın en yoğun dönemlerinde çatışmada gözünün önünde beyni parçalanan arkadaşının beynini yerine koymaya çalışıp yüzündeki kanları yalayarak yaşayacağını umut edip yıllar sonra o anı gözleri dolarak anlatan,izleri silinmeyecek anılar arasına giren kimsenin başına gelmemesi dilenendir.
    4 ...
  41. 46.
  42. yıl 2005 çanakkale
    çavuş gelir,

    kimlerin yazısı güzel bahıym? der, herkes masabaşı iş istemektedir 300 kişiden 280 tane uyanık el kaldırır,çavuş 4-5 kişi alır,
    gidin mutfakta 2 çuval soğan var onları bi soyuven der.
    el kaldıran uyanıkların surat ifadesi eşşekten düşmüş karpuz gibidir.
    7 ...
  43. 47.
  44. yıl 2005
    bulunulan bölüğün komutanı tayin olmuş, yeni bölük komutanı gelmemiş, bölük başçavuşa kalmış. o da emekliliği bekliyor işin gırgırında. ulan bu memlekette bir şey iyi giderse kıyamet kopar zaten.

    diğer bölüklerin yüzbaşıları gelip gelip bizim bölükten 20-30 asker alıp kendi bölüklerinin işlerini yaptırmaya başladılar.aynı askerler bizim bölüğün işini de yapıyorlar ve uyku günde 2 saate düştü. millet çıldırma noktasında firar edicekler, en sonunda bizim bölüğe vekalet eden başçavuşa çıktık komutanım dedik böyle böyle.adam valla ben başçavuşum adam yüzbaşı vermem diyemem dedi çaydan bi fırt çekti. lan zaten sizin de nikahınız bizde ayaklarınız başkasının omzunda bu ne biçim iş ben de anlamıyom dedi.
    11 ...
  45. 48.
  46. yazıcı erler cuma geceleri başçavusun odasında film izleyip çekirdek kola partisi yapmatadırlar. ancuezin teskeresine bir gün kalmıştır çekirdek kola partisine davet edilir, ancuez "lan bişey olmasın bak ,son dakkada askerliği uzatmayalım" diye erleri uyarır. yok hocam bişey olmaz derler.
    gece tüm perdeler kapatılır , kah kah kih kih film izlenir, çekirdek yenir kola içilir. derken kapı açılır içeri kamujlajlı 2 şahıs girer, ancak bunları bellerinden aşşağı sarkan ipler vardır (komando subaylarının tabanca ve bıçaklarından sarkan ipler) ancuez basıldıklarını anlar ayağa kalkıp esas duruşa geçer. erler karanlıkta içeri girenleri er zannedip sallamamışlardır, içeri giren nöbetçi subay (üsteğmen) ve nöbetçi amirdir (yüzbaşı) nooluyo burda, sizin burda ne işiniz var lan diye ışığı açarlar, ancuez inşallah iki zopa yerim de askerliğim uzamaz diye iç geçirmektedir. subaylar bağırıp çağırdıktan sonra filmleri alır giderler. şok atlatılınca çekirdek koladan devam edilir, 3 saat sonra kaşarlanmış yazıcı er filmleri alır gelir abi porno yoktu bişey demediler der, muhabbete kalındığı yerden devam edilir.
    2 ...
  47. 49.
  48. komando okulunda uzman çavuşların 4 aylık eğitimi bitmiş, son hafta tekamül koşusu vardır. 28 km yi tam techizatlı olarak belli bir süre içinde koşamazlarsa aynı eğitimi tekrar almak zorundadırlar. (kabus)

    ancuez ve arkadaşları koşuda görevlendirilir. dere yatağında bir uzmanın baygın yattığı ve getirilmesi emredilir. dere yatağına 3 askerle inilir, uzmanın bilinci yerinde değildir. dağın tepesine çıkarılmaya çalışılsa da 90 kg olduğu için çıkarılamaz. yardım istenir toplam 7 kişi ile dağın tepesine taşınır jeepe bindirilir, ancak ambulans koşanların arkasından gittiği için o anda tıbbi müdahale yapılamaz, görevli üsteğmen de pek sallamaz, jeeple hastaneye götürülen uzman beyin kanamasından ölmüştür, eğitim zaiyatı sayılır ve şehit bile sayılmadığı söylenir. ancuez hayatın gerçekten çok acımasız olduğunu düşünmüşür.
    10 ...
© 2025 uludağ sözlük