geçenlerde gittiğim vasat devlet kurumu. sıra aldım geçtim oturdum. 13 tane gişe var 6 tane bayan eleman birisinin ağzında sakız. diğeri arkadaşını aramış akşam ne yapacağını konuşuyor. gişeyi bekleyen iki kişiyiz. bir büyük amca bir de ben. sıra 52'de 53 bir türlü olmuyor. yaklaşık 20 dakika bomboş salonda bekledim. astsubay var bir tane elinde çay bardağı dolaşıyor etrafta. doktor deseniz almış 2 tane hatunu karşısına yazıyor durmadan. çayı elinde başarılarını anlatıyor. yanına da 2 tane er almış muayeneyi onlar yapıyor. hakikaten soğuttular beni memleketten.
unutmadan,
yanımda bekleyen o büyük amca bana yaklaşıp,
-oğlum kaç yılındayız bindokuzyüz... ??
+2012 yılındayız amca.
adam afalladı dünyası başına yıkıldı 2012 deyince.
ya bana sağlam bi kamera şakasıydı askerlik şubesinde olanlar. ya da vatandaşlıktan çıkmama sebep olabilecek saçmalıkların daniskasıydı..
bugün sabah 8:30 gittiğim ama işlemlerin 9da, muayenenin de 10da başlamasından dolayı 10u çeyrek geçe çıktığım yer. nasıl bir bürokrasi varsa kimse gıkını çıkartamıyor. git şunu yap, bunu et, soyun diyorlar anında yapıyorsunuz. neyse artık 2013e kadar da uğramam bi daha.
331 kd olarak askerliğimi yaptığım mekandır.zamanında bana işkence çektirenlerin yaptıklarının benzerlerini ben de yaptım; ama asla pişam değilim. içeri girenler hep bi korkar, tırsar. hele şube başkanına evrak imzalatırken altına edecek gibi olanlar olurdu. pek bi gülerdim. önümüzden hergün kaç tane hoş hatun geçerdi ama laf bile atamazdık (bu insana çok koyuyor) çarşının ortasında askerlere doldur boşalt yaptırırken yoldan geçenler durur bizi izlerdi. hele sabah içtimaları için söylenecek söz yoktur bu mekanlarda.eğitim resmen tüm ahaliye açıktır. siz betonun üstünde sürünürken esnaf çiğdem çitleyerek sizi izler. koca yarbay 8 askere hükmeder. şahsen askerlik şubesinde o rütbe ile harcnmayı kimseyi istemez diye düşünüyom. ığdırda hala geçerlidir sizi kolonya ile karşılar müracaat masasındaki er ve içerde sıra varsa çay dahi ikram edilir. (çay, kolonya ikram edilmesi zorunludur askerlik şubelerinde. devlet askerlik şubelerine düzenli olarak ASAL Daire Başkanlıkları aracılığıyla sürekli çay, şeker ve kolonya gönderir)
evraklar tamamlar gidersiniz, "$imdi bi kimlik fotokopisi daha çektir" derler onu yapar gelirsiniz "16 tane vesikalık getir" derler onu yapar gelirsiniz "$imdi de diploma fotokopisi çektir" derler. lan en ba$tan hepsini söyle toplayıp getireyim. ama yok nasıl geçmi$inize rahmet okutacaklar ba$ka türlü.
derler derler vermesende verdi derler askeriyede. kanser de ederler.
gidenin bir daha normal dönmediği dönemediği yer. ya sinir stres sahibi ya kanser olur. sabahın dört buçuğunda gelip sıraya giren adamlarla tanışırsınız orda. her memleketten adam vardır enteresan yerdir cidden, yeni arkadaşlıklar kurulur. hele birde halıcıoğlu askerlik şubesi vardır ki 10 dakikalık işlemimi yaptırıp da geleyim dersiniz vardığınızda caddenin yukarısına doğru sıraya girmiş en az 800 adam görürsünüz. torpiliniz yoksa ya da yerli şube değilseniz var halinize. sırf o sırada 3 gün geçirirsiniz. 3 gün sonunda sıra size gelir ve 10 dakikada işiniz biter size güle güle derler. öylede göt gibi kalıp küfredersiniz. 10 dakikalık işlem için daha önce 1 hafta sonrasında 3 gün 2 gün çok beklemişliğim var sözlük.
bildiğin mezbahadır. ama fark şudur ki koyunlar kesilmek için mezbahanın önünde saatlerce kuyrukta beklemez, kesilmeden önce muayene olmaz, icik bicik bisürü evrakı tamamlamaya çalışmaz, evrak eksik diye azarlanmaz, kesileceğim diye strese girmez, erken yer tutabilmek için sabahın köründe yollara düşmez, vb vb...
9:20 de oradaydım... yaklaşık 90 kişilik bir kuyruk vardı. ortalama 5dk sürecek bir iş için bu kuyruk nasıl ilerlemez diye düşünürken zaman ilerledi... dostluklar kuruldu orda bekleyen diğer zavallılarla. saatlerce ayakta beklendi ve nihayet saat 15:30 da içeriye girdim. sıra geldide mi girdim? hayır önümde 20 kişi varken bir karambol yaşandı. "4 senelik mezunlar içeri" dendi ve girdik. sıraya baktığımda hala en az 100 kişi daha vardı. bu 100 kişinin içinde üniv mezunu olan başkaları da varmıydı? evet. ama onlar bu karamboldeki "4 senelik mezunlar içeri" lafını duymamışlardı. dolayısı ile bekleyişleri sürdü....
içeri girdik ve yeni bir kuyruğa girdik. askerlik şubesi duvarlarının içinde , bahçede olunan sıra çok daha modern di. artık oturabiliyorduk... oturmak? hemde rahatça... ne büyük konfor o an anlatılmaz yaşanır... 16:00 da binanın içine girebilmiştik.
orda oluşan mini kuyruğun sona ermesini de bekledik. ve büyük final.
16:35 de sıra bana geldi. ama bilin bakalım ne oldu? sistem çöktü. "bugün git yarın gel" dediler ve bir adet numara verdiler. bu numara sizi dışarda bekleyen 100 küsür zavallıdan ayıran bir şey. bu sıra beklemeden içeri girmenizi sağlayan olağanüstü birşey.
ertesi gün bina içinde imza turları attırıldı. bu da bitince artık muayne olabilecektiniz. muayne içinde aynı günün akşamı bir başka yere gitmeniz gerekmekte idi.
o iş de hallolunca bu sabah son adım için tekrar gittim. 8 de açılacak ve bayram nedeniyle yarım gün açık duracaktı şube. "akıllılık edeyim de 7 de orda olayım" dedim. fakat 7 de oraya vardığımda çok daha akıllı olan 50 kişiyi görünce dumura uğradım. 5 de gelenler bile varmış... neyseki 4 senelikler için ayrı bir sıra daha oluşturulmuş. 25 kişilik, oraya geçtim. üstelik bu sefer isimler de yazdırılmış. ümitlendik tabi. "dünkü gibi olmayacak , barbarlar gibi girmeyeceğiz medeni şekilde gireceğiz" dedik. ama ne fayda. yine karambole girdi 4 senelikler.
abartmıyorum tezkere almış kadar sevindik lan, nasıl bir çile bu? neden 5 görevlinin çalışabileceği bu sistemde genelde 1 , bazen 2 çok nadir 5ini birden gördük?
kısacası burdan çıktığınız zaman o kadar sakin o kadar ermiş oluyorsunuz ki birisi size ana avrat sövse tınmazsınız.
ayrıca bence o kapıda silahla nöbet tutan askerin görevi bir terörist saldırısına falan hazırlıklı olmak değilde cinnet geçirmek üzere olan 100 küsür insana karşı şubeyi savunmak olsa gerek. öyle bir atmosfer ki her an
dün, bursa osmangazi askerlik şubesinde tecil için gereken belgeleri öğrenip, bugün 1.30 sıralarında sıraya geçip 2.45 te işlemlerimi halletiğim kurum. sivil memurundan üsteğmenine, dr. yarbay dan albay a kadar herkesin işini ciddiyetle yaptığını görmek gözlerimi yaşarttı. ulen acaba sevk mi istesem diye de bi an düşündüm ancak yanılsamaya ortak olmadım. sivil memurelerin general misali iş yaptıklarını gözlemlesem de doğru kurulan cümlelerle "ablacım" diye hitap ettiğine tanık oldum. daha önceki şube ziyaretlerimde öğrenci olduğumdan kelli, askerlik durum belgesi almak hiç bu kadar gergin geçmemişti. e bir de yoklama kaçağı durumu varmış oracıkta alıverdiler ifademi. muayene esnasında boxerı acep çıkarttıracaklar mı geyiği kontrol odası girişinde er ve yedek subay adayları arasında geyik olarak sürerken içeri girdiğimizde boxerları dizlere kadar indirttiler. vahim olan durum ise tam karsımızda enine bir boy aynası vardı. kafaları cevirmeden boxerları indirip kaldırıyoruz dedi görevli ve...
sonuç olarak ise osmangazi askerlik şubesinden tecil kağıdımı 1-2 saate elime alıp tam karşısındaki adliye sarayının bahçesinde kahvemi yudumladım. bursadaki tüm yarışmacı arkadaşlara yabancı şube olarak o.a.şubesini öneriyorum, aklınızın bi köşesinde bulunsun.
tecil için önünde bir hafta odun gibi beklenen,askere gitmeden askerlikten bezdiren,kimi zaman önünde yatılan kalkılan,kimi zaman sıkılmaktan 51 oynanan şubeyi vatani görevi teşkilattır.
En ufak bir soruda hazırola geç bakışı atan sivil memurların, özellikle köylü veya lise,ortaokul mezunu çocukları içtimaya çektikleri yer.Onlar için acemi eğitimi hemen oracıkta başlıyor.Orada, bir an sanki bu gelen çocuklar zorla askere gitmek için başvuruda bulunmuşlar da memurlar da 'ulan bizi ne diye uğraştrıyosunuz' diyormuş havasını solarsınız.Oysa bu çocuklar 'varlığım türk varlığına armağan olsun' naralarıyla sisteme ant içmeye başladıklarından sonraki zincirleme odunlaştırma planlarının en can alıcı darbelerinin yapıldığı peygamber ocağı (bilmeyen medrese eğtimi veriliyor sanıcak aq.Bu, kemalist ordumuzun laikliğini iliklerimize kadar hissettiren tanım) seremonisine gelmiştir.
bizim evin yanında da bir adet olan şube.donuyla bekleyen erkekler oluyor bahçesinde.çocukluğumdan beri görüyorum,şu adamları içeri sokamadılar bi.baya baya apartmanların ortasında donlu donlu erkekler geziyor.yazık lan,üzülüyorum ben bizim buraya gelenlere.
kainatın en kalabalık yeri olmasına rağmen kalabalık üyelerinin hallerinden işkayet edemeyip işlemlerini istanbul trafiği hızında yapan memura yap şu işimi artık diye melül melül baktıkları loş ortamlardır.
büyük illerde sayıları oldukça az olan şubedir. ki bu nedenledir o bitmez, tükenmez kalabalık. biraz da düşünceli yaklaşmak gerekir. ve en önemlisi illa ki bir işimiz düştüğünde gitmememiz gerektiğini bilmemiz. çünkü sizin işiniz düştüğünde biliniz ki sizinle aynı kaderi paylaşan yüzlerce kişinin de aynı zamanda oraya işi düşecektir.
örnek verecek olursak; sen, lise biter bitmez bir kış günü gidip yapsan tecilini çok sorun yaşamayacaksın. ama ne gerek var tabi. illa ki öss yi kazandığında ve üniversiten askerlik durum belgesi diye direttiğinde uğrayacaksın o şubeye. işte o anda da seninle birlikte yüzlercesi uğrayacak o şubeye aynı şey için. bilmem bi şeyleri değiştirir mi iş bu entry. biraz daha yardımcı olabilir miyiz bu şubelere..
devletin her şeyin üstüne yazı yazdığı bina. memurların önündeki telefonların ahizesinde yarım sayfa kullanım talimatı vardı. silgilerin üstünde "devlet hata yapmaz", kalemlerin üstünde "lüzumsuzsa kapatın" yazıyordu. hatta manyağın teki tavana asılı duran florasana tırmanmış, "bu yazıyı okuyabiliyorsanız ışığı söndürün" yazılı bir etiket yapıştırmıştı!
sabah 7'de kalkılır. yenibosna askerlik şubesine gidilir. lakin sevgili çavuş önce isim yazdırıp 10 gün sonra gelmeni söyleyerek "hadi evine git evladım" der. sen ise "acaba şubat'ta mı gideceğim lan? " diye söylene söylene evin yolunu tutarsın sevgili yazar.
kapısında beklerken ağızda sakız çakkıdı çakkıdı çiğneyip abi napabilirler ki biraz relax olun diye muhabbetlerin döndüğü , içeride ise pantolonları indir diye bir emir gelince süt dökmüş kedi gibi yüz kişinin pantolonlarını beş saniyede indirip , ip gibi oldukları yerdir.
yedek subay adayı olarak askerlik kararı çıkartmak için gittiğim ve işlemlerin yaklaşık 3 saat gibi bir sürede son bulduğu mekan.*
bu arada mutlaka kendi şubenize gidin aksi halde bu süre 3 saat değil 3 güne bile çıkabilir.*