askerliğin son günü sabah 4 de herkesten önce kalkılır, sivil kıyafetler giyilir, teskere alacak diğer arkadaşlarınız da sizinle beraber kalkmışlardır. kimseyi uyku tutmamıştır. saat 6 ya kadar geyik yapılır. sonra son kahvaltı faslı olur. herkesle yavaş yavaş vedalaşılmaya başlanır. saat 8 gibi içtimada teskerenizi alırsınız. dakikalar bile geçmek bilmez. land'a bindirilirsiniz. 8-10 kişilik bir grupla nizamiyeye doğru yola çıkarsınız. herkesin gözünün içi güler. ama kimse sevinç naraları atamaz. hala askeriyedesinizdir. dışarı çıkınca askerlikle ilgili tüm üzüntüler, sinir bozuklukları, intikam yeminleri unutulur. bitirdiğinize şükredip yolunuza gidersiniz. askerliğin en güzel günüdür.
askerlik görevini yerine getiren kişinin terhis günüdür. normal şartlarda sevinçli olduğu zannedilir terhis olan kişinin lakin birlikte geçirdiği takribi 410 gün boyunca orada yeni bir hayata başlamış, havasını koklamış, suyunu içmiş herkes ne kadar askerlikte kaçıp kurtulmak istese de garip bir şekilde ayrılıyor olmanın hüznünü bir nebze de olsa yaşar o gün. kanıksamıştır içtima'yı, yemek sırasını, sabah sporunu, neta batarya'yı bırakıp gitmek pek bi zor gelir insana.
şahsım adına adamsızlıktan dolayı terhis günü öğlene kadar vazife* yaptırılmış*, sonrasında sivilleri çekip ayrılmaya sıra geldiğinde epey bir duygusal anlar yaşanmıştır.
zor anlardır, her ayrılık anı gibi.
kışlanın içinde sivil elbiselerle dolaştığınız gündür. çok enterasandır ayrılma için gün saydığınız * o yerden ayrılma vakti geldiğinde insana garip bir hüzün çöker.
tuhaf bir sekilde sevincin yaninda az da olsa huznun de yasandigi gundur. gunlerce uykusuz kaldigim, soguktan ayaklarimi hissetmedigim gunler oldu. nobet tutarken hep kendimi o sehirlerarasi otobuse binerken hayal ettim. o otobuse binmeme 10 dakika kala da ne olduysa hungur hungur aglamaya basladim. o gunden beri de aglamiyorum zaten.
yaşanılası bir gündür. sanki yeniden doğacakmışsın gibi hissedersin. doğum kağıdını* almak için sabırsızlanırsın. askerde çekilen çilelerin son buldugu gündür. kafanda hep şu iki ses yankılanır seni s*kebilirler ama zamanı durduramazlar, beklenen gün gelecekse çekilen çile kutsaldır. bir de eğer eve uçakla dönecekseniz, sabah kışlada olup da akşam evinizde uyumanın hazzı başkadır efendim.